Sevgili okurlar geçenlerde Almanya'da ki bankamdan Marmaris'te ki bir bankaya emekli maaşımı havale ediyorum. Alman Müdür ile konuşuyoruz:
- Türk bankalarına nasıl güveniyorsunuz?
- Neden güvenilmeyecek bir durum mu var?
- Tabii var, bilerek yalan beyan kabul ediyorlar, bir banka asla yalan beyan kabul etmez.
- Ne yapıyorlar söyleyin de bilelim.
- Sizin annenizin kızlık soyadı nedir?
Ben durumu hemen anladım. Adam haklı idi. Türkiye Cumhuriyetinde soyadı kanunu 1934 yılında çıktı, yani 74 yıl evvel. O tarihten evvel Türk insanının hiçbir zaman soyadı olmadı, o tarihten evvel evlenenler de 1934 yılında kanun çıkınca kocalarının soyadlarını aldılar yine kızlık soyadları olmadı. Yani 55-65 yaşlarında olan genelde büyük çoğunluk insanlarımızın annelerinin kızlık soyadı yok, hiçbir zaman olmadı. Gidin bakın bankalara, ben dahil herkesten bir anne kızlık soyadı istenmiş veya verilmiştir. Bu yalan beyanı bilerek kabul etmektir, bankaya hiç yakışmayacak kadar büyük hatadır. Banka dediğiniz güvenip birikimlerinizi, dişinizden tırnağınızdan arttırdığınızı emanet ettiğiniz kurum. Soyadı kanununun ne zaman çıktığını bilerek ve anne kızlık soyadı o zaman olmamasına rağmen, bu şekilde yalan beyana zorlayan soru sorarlar ve beyanın yalan olduğunu bilerek kabul ederler..
Alman müdür bunu anlatıyordu. Utandım, hazırcevaplık ve terbiyesizlik yapıp işi şakaya vurmak mümkün değildi. Etraftaki bekleyen müşterilerde dinliyordu.
Bence en az Deniz Feneri olayı kadar utanç verici. Medeni ülkelerin kanunlarında yalan beyanda bulunmak veya yalan olduğunu bilerek kabul etmek, aynı hırsızlık kadar suç teşkil eder de onun için.
Vatanını seven biri olarak gerçekten yüzümün kızardığını hissettim...
Bankalar
.
İlk yorum yazan siz olun