Kendisi aslen, 7 Haziran 1955 İstanbul doğumlu.
Memleketi ise Ankara.
Başarılı Sanatçı, Cumhuriyet Anadolu Lisesinden mezun olduktan sonra;
Sinema ve TV ilgisinden kaynaklı olarak bir sonraki eğitim seçimini Ankara Devlet Tiyatroları Konservatuarı Yüksek Okul’undan yana kullandı.
Bu okuldan mezun olduktan sonra yine aynı dönem, Ankara Devlet Tiyatrolarında işe alındı.
Bugüne bir çok projede yer alan başarılı oyuncu, en çok “ Fantastik Dizi ve Projelerde “ sergilediği performanslarla adından sıkça söz ettirmiştir.
Ben de, Bugün, hem kendisinin kariyer hayatını hem merak ettiğim konuları hem de sektörde ki bunca yıllık başarısını kendisine röportajda sordum ve başarılı oyuncu ile harika bir röportaj gerçekleştirdim.
Oldukça samimi bir röportaj oldu açıkçası.. :)
Ben sordum, Ayşen İnci cevapladı.
Röportaj sizlerle…
Merhabalar Ayşen hanım,
Bu sizinle ilk röportajımız ve sizin gibi usta bi’ oyuncuyla tanışıp röportaj yapma şerefine nail olduğum için kendimi çok mutlu hissediyorum ve bu şansı bana tanıdığınız için size çok teşekkür ediyorum.
Ve müsaadenizle röportajımıza geçiyorum,
Keyifli okumalar… :)
“ Sanatta objektiflik, gerçekten uzaklaşmadan.yorumun ve duygunun tamamen izleyiciye geçmesidir. “
S1- “ Objektif “ kavramını sanatsal bir dille değerlendirir misiniz?
Objektif olabilmek için size göre ana kriter nedir?
Sanatta objektiflik, gerçekten uzaklaşmadan.yorumun ve duygunun tamamen izleyiciye geçmesidir.
Sanatçı sadece gerçeğin anıtını diker,izleyicinin esere kendi ruhunu yansıtmasıyla,en derin duygulara kapı açar.
Sanatta objektif olmak için sanatçı eserini duygusal yüklerinden ve ahlaki yargılarından arındırarak izleyiciye aktarmalıdır.
Temel amaç ; gerçeği, nesneyi, olayı olduğu gibi, tarafsız bir kamera gibi yansıtmaktır.
Bu sorunun çok kapsamlı bir cevabı var elbette.
Ben bir oyuncu olarak, metne ve role olabildiğince objektif, duygu ve önyargılarımdan uzak yaklaşırım.
Bunun yanı sıra bir oyuncu kendi sınırlarını yani yeteneğini de objektif olarak değerlendirmeli diye düşünüyorum.
Özellikle eğitim verdiğim gençlerde gördüğüm, sınırlarını bilmeden gösterdikleri aşırı özgüven beni çok şaşırtıyor.
Bu özgüven sağlam bir temele dayanmadığında başarısızlık ve bunun sonucu olarak mutsuzluk kaçınılmaz oluyor.
S2- Yeni projenizde sergilediğiniz performansdan ötürü sizi kutluyorum.
Biraz da, Geçtiğimiz 30 Mayıs’ta sinemalarda yer alan yeni projeniz, “ Sihirli Annem Hepimiz Bir’iz “ den bahsedelim, bu projeden konuşalım istiyorum.
Bu proje kimin fikri idi? Projede yer aldığınız için mutlu musunuz?
Her projede olduğu gibi elbette ki belli başlı aksaklıklar sorunlar yaşanmıştır. Bunlar nasıl çözüldü?
Süreci sizden dinlemek harika olur açıkçası… :)
Tüm ekibin yıllardır hayal ettiği projeyi Polat Yağcı hayata geçirdi.
Neredeyse tüm kadro ve birkaç oyuncu ilavesiyle çekildi.
Çekirdek kadro yılların alışkanlığı ve bunun yanısıra özlemiyle büyük bir mutlulukla bir araya geldik ve hiç sorunsuz harika bir çekim gerçekleştirdik.
S3- Yıllardır insanlar sizi “ Sihirli Annem “ projesinde yer alan “ Periliçe “ karakteri ile tanıdı.
Ve bu karakter, iyiliği öğütleyen, adalet dağıtan ve eşitlik üzerine çalışmalarda bulunan bir karakter idi.
Bu karakterin günlük hayatınızda ki size yansımaları ne yönde oldu?
Bu sorunun cevabını okumak harika olur… :)
Periliçe çok sevilen bir karakterdi.
Ben de yapı olarak ona çok benziyorum.
Sanıyorum bu nedenle bu rolü oynamam istendi.
Özel hayatımda da farklı davranmadığım için çevremde hep büyük ilgi ve sevgi gördüm.
S4- Artık günümüzde her şey “ Dijital çağ “ adında bir mecrada değerlendiriliyor ve her şey bu mecrada yer almaktadır.
Eskiden bilgiye ulaşmak zor iken, şimdi her şey bir tuşla elimizin altında… örneğin, cep telefonları ve tabletler…
Bu yeniliğin, “ Bilgi “ kavramına zarar verdiğini düşünüyor musunuz? Yorumunuz nedir?
Konservatuvar sınavlarına hazırlandığım zamanı düşünüyorum da,oyun kitabı bulmak bile çok zordu.
Şimdi her türlü bilgiye,yayına,görsele ulaşmak ne kadar kolay.
Bu kolaylık daha az okumaya, emek vermeden bilgiye ulaşmaya yol açıyor maalesef.
Bir bilgi için çeşitli ansiklopedileri karıştırıp,bu arada gözüme çarpan başka konulara daldığımı hatırlarım.
Benim için kitabı elime alıp,kokusunu,dokusunu hissedip okumanın keyfi hiçbir şeyde yoktur.
Sonuç olarak; ben de çağa ayak uydurarak teknolojinin nimetlerinden bilinçli, akıllı bir şekilde yararlanmaya çalışıyorum elbette.
“ Elimde bir sihirli değnek olsaydı ;
Tüm gençlere eşit eğitim hakkı,dünyaya açılıp kültürlerini,görgülerini arttırma imkanı vermek isterdim. “
S5- Elinizde bir sihirli değnek olsaydı, gençlerin “ Gelecek kaygısı “ yaşamasını önlemek için neler yapardınız? Ne tarz çalışmalara imza atardınız?
Tüm gençlere eşit eğitim hakkı,dünyaya açılıp kültürlerini,görgülerini arttırma imkanı vermek isterdim.
“ Bir duruşu, sözü olan işini iyi yapan bilgisini, tecrübesini başkalarına aktaran oyuncu başarılıdır. “
S6- Bir Sanatçı, bir oyuncu için “ Başarı “ kavramının anlamı nedir?
Bu kavramı öğretmen diliyle değerlendirir misiniz?
Sürekli kendini yenileyen, öğrenmeye devam eden, çalışkan, disiplinli bir oyuncu başarılıdır.
Maalesef günümüzde olduğu gibi ; şöhret, ün gibi kavramlar başarı kriteri değildir.
Bir duruşu, sözü olan işini iyi yapan bilgisini, tecrübesini başkalarına aktaran oyuncu başarılıdır.
Ve son soru…
S7-
Gelecekte ki projeler ve planlarınız hakkında bilgi alabilir miyim?
Ve bu röportaj aracılığı ile sevenlerinize mesajınız nedir?
Yayımlanmasını beklediğim kitaplarım ve hayata geçmesini beklediğim projelerim var.
Youtube da Periliçeden Masallar kanalım devam ediyor.
Sağlığım izin verdiği sürece çalışmak istiyorum.
Beni zinde tutan ve mutlu eden çalışmak.
Böyle bir mesleğim olduğu için de kendimi çok şanslı buluyorum.
Genç arkadaşlara öğüdüm ; sürekli kendilerini geliştirmeleri, kendilerine yatırım yapmaları.
Bir insanın her zaman, her yer ve her koşulda yanlarında taşıyacakları en büyük hazine ; bilgi, kültür ve görgüleridir.
Röportaj - İhsan Tekin.