Asma Bahçeler

.

Ramazan'a Savcı ile değil Dişli ile giriyorlar !

 

Kulların davranışı ile Allah'ın takdiri üzerine yazı yazmak, söz söylemek bana düşmez. Allah ile kul arasına da zaten girilmez. Ben karışmam. Bu konularda eğitim almış, kendini yetiştirmiş, hocaefendi, profesör, imam, tarikat şeyhi, tarikat ehli olmuş, gazetelerde köşeleri olan, TV'lere “ulemalık yapsın” diye çağırılan çok sayıda insan var.

Onlardan bekledim.

Çıkacaklar.

Ve “Mübarek Ramazan ayına Şaban Dişli ile girmeyin... Allah'ın zoruna gidebilir...” diye yazacaklar umudumu içimde hep taşıdım.

Çıkmadılar.

Yazmadılar.

Uyarmadılar.

Sadece Başbakan, bir kürsü konuşmasında “Yetim hakkı yiyenler bizden değildir, bu tip insanlar bizim sırtımızdan düşsün....” anlamına gelecek sözleri öfke tonu yüksek bir sesle seyledi.

Ama sonuç yok.

Savcı da çıkmadı.

İtalya'ya mı başvuralım ?

Ne yapalım ?

İtalya'dan savcı mı getirelim?

***

Mübarek Ramazan'a da bugün dahil sadece 2 gün kaldı. Ben yine uyarımı yapayım, belki bu 2 gün içinde bir yiğit savcı çıkar ve başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı olmak üzere tüm iktidar partisi partisi mensuplarının Ramazan'a “Dişli ile değil savcı ile girmelerini” sağlar.

Bir savcı aranıyor.

Yiğit bir savcı.

Böyle yiğit bir savcı çıkarsa AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Başbakan'ın çok yakın arkadaşı Şaban Dişli'nin İngiliz süpermarket şirketi küstah ve sömürge valisi tavırlı TESCO'ya market binası açsın diye AKP'li belediyeleri de “daniskalaştırarak” 1.25 emsalli imar izni üretenlerin arasında ne işi olduğunu sorar.

Düğümü çözmeye başlar.

Sonra sıra benim bu köşede iki kez üstüste yazdığım İstanbul Boğaziçi'nde rantı peydahlayanlar şehrin kanını emenlere de sıra gelir.

***

Nedense sıra gelmiyor.

Yetim hakkı yedirmem.

Diyorlar.

Yedirmeye devam ediyorlar.

Yiyenleri savcıya çıkartmıyorlar.

Mahkemeye vermiyorlar.

Dokunulmazlıkları kaldırmıyorlar.

Devlet denetimini felç ediyorlar.

Halkı “ Biz otokontrol yapacağız ” diye nutuk çekerek uyutuyorlar. Böylece “otokontrol yapmak” nutukları “öksüz ve yetimin hakkını, bizim izin verdiğimiz noktaya kadar yiyeceksin, partiyi de göreceksin fakat yakalanmayacaksın. Rüşvet tarifesini uygulayacaksın” anlamına geliyor. Yani savcı çıkmayınca !

Yetim hakkı yedirmem, otokontrol yaparız, yiyici bizden değildir nutukları belli ki, “yiyin ama yakalanmayın” diye anlaşılıyor.

Oysa savcı çıksa !

Şaban Dişli'ye “1 milyon dolarlık komisyon vermeyi” belgeye bağlayan TESCO'ya 1.25 emsalli arsa peydahlayanlarla birlikte Boğaziçi'nde aynı filmi çevirenlerin ifadelerini alsa, “Bir havuzcu varmış bir de havuza rüşvet parası dolduran çantacı, kim bunlar” diye işe başlasa...

Düğümü çöze çöze gelse !

Mübarek Ramazan'a AKP'nin Dişli ile değil Savcı ile girmesi mümkün olur.

Kötü mü olur?

Ben son uyarımı yapıyorum.

Siz bilirsiniz!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Köşe Yazıları Haberleri