Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Galatasaray TV'de katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulunurken, seçime gitme süreçlerini ve kamuoyunda gündem olan konuları değerlendirdi.
İki yıl önce yönetim kurulu olarak çok iyi bir ekiple yola çıktıklarını aktaran Aysal, şunları kaydetti:
"Ancak aceleyle kurulmuş bir ekipti. Son iki seneyi de beraberce geçirdik. Zaman zaman medyaya da yönetim içi huzursuzluk olduğu haberleri yansıdı. Bazı fikir ayrılıkları tabii ki oldu. Zaman ilerledikçe, özellikle dolu dolu geçen iki senenin sonunda bazı arkadaşlarımızda yorulma belirtileri oldu. Hatta Abdurrahim Albayrak, televizyonda bunu dile getirdi. Kulüplerde futbolcular nasıl değişirse, yöneticiler de değişebilir. Yeni bir güçle yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Çözülmesi gereken ciddi sorunlarımız var. Kulüp olarak başarı hedefliyoruz. Yönetimimizi ve sistemimizi geliştirmemiz lazım."
Seçime gitme kararını önceden almadığını vurgulayan Aysal, bazı yönetici arkadaşlarının kendisini arayarak istekleri olduğunu aktararak, "Orada bende bir algılama oldu. Bazı arkadaşlarımız rahatsızlıklarını dile getirdiler. Ben de 'Yapmamız gereken bellidir. Kendimizi yenilememiz gerekiyor' dedim. Sonuçta seçime gitme kararı aldık" diye konuştu.
Ali Dürüst'e başkan olmasını teklif ettim
Ünal Aysal, yönetim kurulunda ikinci başkan olarak görev yapan Ali Dürüst'e yeni dönemde başkan olması teklifinde bulunduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Yönetim kurulu olarak seçime gitme kararı almamızın ardından ben istifamı verdim ve Ali Dürüst'le konuştum. Kendisi benim çok eski arkadaşım, dostum. 'Bu kadar tecrüben var, başkan olma zamanın geldiği söyleniyor. Bu şansı kullanmak ister misin? Senin dinlenmendense benim dinlenmem daha doğru olur. Ben sana destek vereyim' dedim. Önerimi kabul etmedi ve bu mesuliyeti taşımak istemediğini söyledi. Benim ekibimde olmasını istedim, şu an bunu da düşünmediğini aktardı. Bunun üzerine de kendi hazırlığımı yaptım. Beklentim; genç, dinamik, kulübe yeni ufuklar açabilecek, getirdiğimiz noktadan daha ileriye taşıyabilecek bir grubun liste yapmasıydı ve adaylık için müracat etmesiydi ama böyle olmadı."
Yeni yönetimin görev süresinin 3 yıl olacağına ve aksi görüşlerin gerçeği yansıtmadığına vurgu yapan Aysal, "Herkes bir şeyden emin olsun. Benim başkanlığımda bu sürenin bir önemi yok. Mutlu olunmadığı taktirde 1 yıl da olmayabilir. Ben işareti alırsam, memnun kalınmazsa ve taraftarımız seçim isterse, bunu yaparız. Bu isteklerin karşısında duramayız. Koltuk meraklısı olmadığmız için kalkmıyoruz da demeyiz" diye konuştu.
Terim'le aramızda sorun olmadı
Aysal, teknik direktör Fatih Terim'le aralarında sorun olduğu şeklinde kamuoyuna yansıyan haberleri, dezenformasyon olarak nitelendirdi.
Yaptıkları işin iki yönü olduğunu, Terim ile takımın sahne önünde, yönetimin ise sahne arkasında bulunduğunu vurgulayan Aysal, "Biz burada her türlü lojistik imkanı, planmayı, desteği sağlarsak, sahnenin önü güçlü olur. Benim görevim bu. Fatih hocanın görevi de sahne önünde işlerin iyi gitmesini sağlamak. Son iki yılda işini oldukça başarılı yaptı. İyi bir sinerji doğdu. Rakiplerin hedefi bu sinerjiyi bozmaktı. Buna dezenformasyon veya bilgi kirliliği denir. Terim'le gayet güzel gelen ilişkimiz, bundan sonra da devam edecek. Geçmişte sorun olmadı, ileriye dönük de sorun olacağına inanmıyorum. Gayet başarılyı bir hoca ve ben başarıya hayranımıdır" ifadelerini kullandı.
Robben'in maliyeti, tüm transfer bütçemizden fazla
Yeni sezon için transfer çalışmalarına değinen Aysal, adı sarı-kırmızılı kulüple geçen Hollandalı yıldız Arjen Robben'le ilgilenmediklerini söyledi.
Robben ismini kendisinin de gazetelerden okuduğunu anlatan başkan Aysal, "Aslında Robben'le hiçbir temasımız olmadı. Taraftarımızı üzmek istemem ama fiyatı bizim bu sene transfere ayırdığmız bütçenin tamamının üstünde. Onu biz karşılayamayız. Ben bir sene önce Drogba’yı da alamamıştım ama sonra kısmet oldu aldım. Belki seneye de Robben’i alabiliriz"şeklinde görüşlerini aktardı.