Af çıkarmak bizde kronik bir hastalıktır. Özellikle seçim dönemi yaklaştıkça aflar gündeme gelir. Her halükarda devletin ciddiyetini sarsar.
Daha beş sene önce SGK borçlarında yapılandırmaya gidildi. Sonuç başarılı olmadı.Çünkü insanlar zaten borçlarını ödeyemiyorlar.
Şimdi aynı şey tekrar gündemde.Bu sefer daha kapsamlı olarak.
Ödeyemeyen vatandaş suçlu mu?
Çoğu masum.Çoğu geçimini zor sağlıyor.Kötüniyetle ödemeyen insan sayısı az.
Vergisini,sigorta primlerini ve bunun gibi yükümlülükleri zamanında ödeyen fedakar insanlar haksızlığa uğruyor.
Koçun ,Sabancının 3 sene sigorta primi ödemediğini parayı faize yatırdığını sonra da çıkan afla ana parayı ödediğini düşünsenize bir kere.Kimbilir ne kadar kazançlı çıkacaklardı.
Biz her beş sene de bir böyle aflara,yeniden yapılandırmalara ihtiyaç duyduğumuza göre bizim vergi sistemimiz,sosyal güvenlik sistemimiz hayatımızın gerçekleriyle bağdaşmıyor.
Vergisini,işçisinin primini ödemek için kredi çeken insanlar var.
Biz bu sistemde radikal bir değişiklik yapmalıyız.İşçiler için yatırılan primler düşürülmeli.Vergilendirmede daha da adil bir yol izlenmeli.
Bizim şu an kullandığımız sistem motoru su kaynatan bir araba gibi.On kilometrede bir su kaynatıyor.En güzeli bu arabayı değiştirmek.
İşverenlere sigorta primleri ağır geliyor.Bu primleri daha aşağı çekmek gerek.Vergi oranları azaltılmalı.Vatandaşın rahatça ödeyebileceği bir düzeye çekilmeli.Çoğu vatandaşın ödediği vergi normal kazancının % 40ına geliyor nerdeyse.Oysaki bu kalemler daha düşük tutulsa çoğu kimse ne vergi kaçırmaya tenezzül edecek ne de başını ağrıtacak.
Böylece devletin eline geçen rakam da daha büyük olacak.
Buna rağmen vergisini,sigorta primlerini ödemeyen vatandaş varsa devlet onun da tepesine binecek.
Yakında çıkacak af bizi kurtarmayacak.Radikal kararlar alarak bu sorunları kökünden çözmek gerek.Şu an var olan sistem insanları vergisini ödememeye itiyor.