ACAR: GERÇEĞİ SAKLAMANIN ALEMİ YOK

Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, yaz rehavetine kapılan ilçe gündemini hareketlendirebilecek çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Gerçeği saklamanın alemi yok" diyerek, olup biteni görmezlikten gelmenin fayda sağlamayacağını vurgulayan Başkan Acar, ilçede a

Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, yaz rehavetine kapılan ilçe gündemini hareketlendirebilecek çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Gerçeği saklamanın alemi yok" diyerek, olup biteni görmezlikten gelmenin fayda sağlamayacağını vurgulayan Başkan Acar, ilçede ayıplı mal satımının, dolandırılıcılığın, hakaret ve tacizin olduğunu, turistin, sokakta yürümeye bile çekinir hale geldiğini, bu sebeple de turizmde istenilen noktaya ulaşılamadığını savundu.
VİTRİN, Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar'a, özetle beklentileri karşılamadığı belirtilen turizm hareketliliği hakkındaki görüşlerini sordu. Çok hassas olduğunu ifade ettiği turizm sektörüne bazı kesimlerce gereken hassasiyeti göstermediğine inandığını dile getiren ve “Böyle bir ortamda turizmin ileri gitmesi pek akıl karı değil gerçekçi olmak lazım” diyen Başkan Acar, görüşlerini aktarmaya şu sözlerle başladı:
“Marmaris, bir turizm kenti ve dünyada binlerce emsali, rakibi olan bir kent. Bu sayısal yoğunluk içerisinde ayakta durmak çok zor. Ancak, Marmaris'in büyük avantajları var. Çünkü dünyanın en güzel kentlerinden biri . Doğal liman konumundaki koyu, çevresinin doğal güzellikleri, ormanları, gerçekten büyük avantaj. İster küçük, ister büyük, ister yıldızlı ister yıldızsız otelde konaklasın, gelen her konuğumuz, havuz gibi denizden faydalanabiliyor. Ancak tüm bu doğal avantajlarına rağmen Marmaris, turizmden hak ettiği payı alamıyor. Bu duruma sebep olarak birçok etken sıralanabilir. Öncelikle, temelinde, yapılaşmasında yanlış var. Geçmişten kaynaklanan çarpık, plansız, kontrolsüz yapılaşma, arz-talep dengesinin bozulmasını da beraberinde getirdi. Ticari alanlar, konut bölgelerine taştı. Arz, talebin çok çok üzerine çıktı. Projesine aykırı emsal fazlasını kullanan binalarla da, kapasitesinin çok çok fazlası, en az iki katı kent yaşayanı ağırlar hale geldi. Tabi tüm bunlar da beraberinde bir çok olumsuzluğu getirdi. Bu olumsuzluklar da ilçe turizminin ileri gitmesini engelledi.” Ali Acar, konuşmasının bundan sonraki bölümünde, temeline, 'çarpık' yapılaşmayı ve bunun yol açtığını savunduğu 'arz- talep dengesizliği'ni oturttuğu olumsuzluklardan bahsederek şöyle sürdürdü:
'OTELLER KONSEPT DEĞİŞTİRMELİ'
“Yenilenmeyen turistik tesislerin mevcut halleri, sektördeki rekabet ortamı bu kadar yoğun değilken idare ediyordu. Ama son yıllarda dünya genelinde turizmin yaygınlaşması, destinasyon sayısının, buralardaki tesis ve hizmet kalitelerinin artmasıyla birlikte, Marmaris'teki birçok tesis, turistin tercihinden çıkmış, atıl kalmıştır. Satışlar da bunu gösteriyor. 4 ve 5 yıldızlı otellerde Mayıs'la birlikte boş yer bulunmazken, küçük işletmeler, daha doğrusu müşteri memnuniyetinin olmadığı işletmeler umduğunu bulamıyor. Şu demek değildir ki, turizmde çok yatak kapasiteli tesisler pirim yapar. Tesis 5 odalıdır, ama öyle bir işletmedir ki, müşteri memnuniyetini sağlamıştır ve kazanmaktadır. Geçmişte küçük işletmeler, konuklarına asma çardaklarının altında oturma imkanı verirdi. Ailelerce işletilirdi. Aile havasındaydı. Ailece hazırlanan yemek müşterinin önüne konurdu. Bu işletme anlayışı da değişti. İyi hizmet anlayışının dışında, ne kadar rant sağlarım, maliyetimi ne kadar azaltırım anlayışı hakim oldu. Çünkü arz-talep dengesi bozuldu. Aynı zamanda bir turizmci olarak, benim küçük işletmelere tavsiyem, müşteri memnuniyetini yükseltecek konsept değişikliğine gitmeleri. Bakınız, küçücük otellerin bile önünde havuzu var. Oysa az önce dediğim gibi, Marmaris Koyu havuz gibi ve tüm konuklarına bir adım ötede. Yani o küçücük, daha çabuk ve kolay kirlenebilecek havuzlar yerine, daha cazip mekanlar oluşturulabilir. Ama daha önce de vurguladım, vurgulamaya da devam edeceğim, her şeyden önce müşteri memnuniyeti göz önünde bulundurulmalı. Bunun güzel örneklerini de görmeye başladık. Özelikle sahil şeridinde kaliteli yıldızlı tesis sayısı çoğalmaya başladı. Bu tür tesisler arttıkça ilçe turizmine katkıları da artacaktır.”
İŞYERİ SAYISI ÇOK FAZLA
İşyeri sayısının da talebi karşılama kapasitesinin çok üzerinde olduğunu belirten Başkan, “Berberinden konfeksiyoncusuna, taksicisinden hediyelik eşyacısına, marketinden restorancısına kadar bu denge bozuldu. Şu da artık kabul edilmeli, turist artık alış veriş turizminin dışına çıktı. Dünyanın herhangi bir yerinde üretilen hemen her şeyi yine dünyanın her yerinde bulabilirsiniz. Marmaris'te 4 binin üzerinde esnaf var. Dünya genelindeki alış-veriş alışkanlığının da değiştiğini göz önüne alındığında, artık bu bölge bu kadar işyerini kaldırmadığı açıkça görüyor. Esnafımızın da bu gerçeği kabul ederek davranması, planlarını yapması gerekiyor. Ya çok kaliteli, ya orjinalitesi olan ürünleri satmaya yönelik faaliyetlere yönelmeli” diye konuştu.
UCUZ PERSONEL, PAHALI BEDEL
Arz-talep dengesindeki bozulmanın daha vahim sonuçlarının ise insanlar aracılığıyla ortaya çıktığını kaydeden Acar, “ İşler iyi olmayınca, maliyet azaltma, daha düşük ücretle, kalifiye olmayan personel çalıştırma dönemi başladı. Hal böyle olunca, profesyonel turizm çalışanı burada bir gelecek görmeyince ayrıldı. Böyle olunca, Marmaris'te, sezonluk, asgari ücretli, işinin ehli olmayan, eğitimi, özeliği, kalifiye olmayan, başka amaçlarla çalışmaya gelen personel öne çıktı. Düşük ücret alan eğitimsiz hatta cahil diyebileceğimiz personel de turisti kandırmak, dolandırmak, taciz, hatta ve hatta tecavüz etmek gibi kabul edilemez olumsuzlukları beraberinde getirdi. Bunlar, Marmaris'in insan profilini bozdu. Marmaris, bunların turistlere yönelik olumsuz davranışlarının bedelini ağır ödedi, ödemeye de devam ediyor. Bu tip çalışanlarla, müşteri memnuniyeti sağlamak mümkün değil. Müşteri memnuniyetini sağlamak için mutlaka personel kalitesi de yükseltilmeli “ dedi.
'EN BÜYÜK SORUN HANUTÇULUK'
Turizm kentlerinin özellikle de Marmaris'in en büyük sıkıntısının şu an için hanutçuluk olduğuna inandığını kaydeden Acar, “Peki, hanutçuluğa kim müdahil olması lazım? Memleketin, mülki amiri, emniyeti.. Biz, yasaların belirlediği yetki çerçevesinde, elimizden geleni yapıyoruz. Hanutçuluk yapanı tespit ediyoruz. Adresi veriliyor,'Bakalım kameralardan izleyelim' deniliyor. Geçtiğimiz aylar içerisinde şu nu öğrendik ki, Marmaris'in güvenlik kameraları gece görüşüne kapalı, aktif değil. Oysa, bu konuda da yetkili belli. Kolluk kuvvetleri saptayıp, tutanağını tutacak Kaymakamlık gerekeni yapacak. Caydırıcı olmak için Kaymakamlık'ın elinde yetki var, 30 güne kadar kapatma.. Ancak, Haziran'ın sonuna kadar kapatma cezası uygulanan işletme sayısı 5.. Oysa biz, yüzlerce işletmenin hanutçuluk yaptığını belgeledik . Kapatma cezası vereceksiniz ki, buna göre insanlar kendisine çeki düzen verecek. Bakınız, televizyonda izledim İstanbul'da yüzlerce seyyar satıcı, turistleri rahatsız ettikleri gerekçesiyle, polis belediye ve özel güvenlik güçlerinin birlikte, topyekün mücadele etmesi sonucu karakola götürüldüler. Marmaris'te kimse seyyar satıcılık yapıyor diye karakola götürülmüyor. En azından ben görmedim, duymadım. Ne deniyor, zabıta uğraşsın deniliyor. Marmaris zabıtası 24 saat mesaiyle elinden geleni yapıyor. Bu konuda her kurumun gereken hassas duyarlılığı, elbirliği içerisinde göstermesi gerekir” şeklinde konuştu.
'YETKİM OLSA 1 TEK HANUTÇU BIRAKMAM'
Belediyelere yetki verildiği takdirde hanutçuluk sorununu 1 ay içerisinde çözeceğini iddia eden Acar, bu iddiasını da şu sözlerle dile getirdi: “Hanutçuluk konusunda elimde tam yetki olsa, sizi temin ederim, Marmaris'te bir ay içerisinde bir tek hanutçu bırakmam. Çünkü ağır kapatma cezaları alan işletmeler bir daha hanutçuluk yapmaya cesaret edemez. Kapat bakalım 30 gün bir daha hanutçuluk yapar mı o işletme?”
'GERÇEĞİ SAKLAMANIN ALEMİ YOK
TURİST YOLDA YÜRÜMEYE ÇEKİNİYOR'
Ali Acar, bahsettiği olumsuzlukların Marmaris'i getirdiğini belirttiği noktayı ise şu çarpıcı sözlerle ifade etti: “İnsan böylesine doğa cenneti bir yerde bütün gün otelde kalır mı? Gezer dolaşır, yemek de yer, alışveriş de yapar. Siz insanları dolandırırsanız, siz insanlara ayıplı mal satarsanız, siz insanlara hakaret derseniz, siz insanlara tacizde bulunursanız otelinde kalır dışarı çıkmaz. Hatta bir daha Marmaris'e gelmez. Çünkü turist yolda yürümeye çekinir hale geldi. Gerçek tablo budur, gerçeği gizlemenin hiçbir alemi yok. Böyle bir ortamda turizmin ileri gitmesi pek akıl karı değil gerçekçi olmak lazım. Bu kenti altınla kaplasak, marka yapsak, içindeki insanlar, hele hele personel ve esnaflar müşteri memnuniyetini sağlayamazsa, sektörden istediğimizi elde edemeyiz.”
TEK ÇÖZÜM ELBİRLİĞİ
Başkan Acar, son sözlerinde ise iş ve elbirliği çağrısında bulundu: “Biz belediye idaresi olarak kentin iyileştirilmesi, geleceğinin daha güzel olması için elimizden geleni yapıyoruz. Yetkilerimizi kullanıyoruz. Olumsuzlukların önüne geçmeye çalışıyoruz. Ruhsatsız yapılara, işletmelere, izinsiz canlı müzik yapanlara gereken işlemi yapıyor, cezayı kesiyor, mühürlüyoruz. Ama imam bildiğini okuyor. Vurduğumuz mührü koparıyor. Şu anda mühür fekti yaparak faaliyetine devam eden çok sayıda işyeri var. Çünkü diğer kurumlardan destek görmüyoruz, onlarla koordineli çalışamıyoruz. Sorunların tamamen ortadan kalkabilmesi için işbirliği, elbirliği şart. Bizler, yani Valisi, Kaymakam'ı, belediyesi, kolluk kuvvetleri, Tarım İlçe Müdürlüğü, Turizm Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı, maliyesi, odaları, hep beraber kolkola hizmet edemedikten sonra bu tablo zor değişir. Bu kentin geleceğine zarar veren işletmeler, kişiler ve anlayışa karşı elbirliğiyle ortak hareket etmeliyiz.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri