“Acar bizim gururumuz”

CHP MYK üyesi, eski Kocaeli Milletvekili, Sivil Toplum Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin:

Marmaris, CHP MYK üyesi, eski Kocaeli Milletvekili, Sivil Toplum Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin'i ağırladı.

CHP MYK üyesi, eski Kocaeli Milletvekili, Sivil Toplum Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin, 1992 yılından beri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yakın çalışma arkadaşı. Perde arkasındaki önemli "yoldaş"larından.

Bir günlüğüne bir bankanın eğitim programı kapsamında Marmaris'e gelen İzzet Çetin ile Kıbrıs Pastanesi'nde Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar ve CHP Marmaris İlçe Başkanı Avukat Yamaç Kaya ile çay sohbetinde bulduk.

Muğla ile ayrı dostlukları ve Muğla'nın her zaman ayrı bir yeri olduğunu kaydeden Çetin, Muğla'nın ve ilçelerinin dünya güzelliklerinin yanında çok farklı bir yeri olduğunu çok güzel insanların yaşadı bir kent olduğunu ifade etti.

Siyaset kıskançlık işi değildir. Herkes kendisinin bir yerde olmasını ister. Mecliste birden fazla milletvekili var ise kendileri arasında bazı çekişmeler olur. Bunlar doğru şeyler değildir. Kıskanmayan siyasiler hem topluma hizmet eder hem de kendi kazanır. Marmaris buna güzel bir örnek.

Çok başarılı bir de ilçe yönetimi var
Marmaris Türkiye'nin incisi. Marmaris'in çok başarılı bir belediye başkanı, örnek bir belediye başkanı var. Çok başarılı bir de ilçe yönetimi var. Marmaris'teki yönetici arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Ben Marmaris'e Muğla'ya yabancı değilim. Marmaris'te 2004 yılında bir Cumhuriyet yürüyüşüne bile katılmıştım. Bodrum ve Fethiye'nin CHP'li belediye başkanı olmaması çok büyük bir eksikliktir. Bu eksiklikten Marmaris Belediye Başkanım da, ilçe Başkanım da hatta il başkanım da üzüntü duyar. Hele hele Tayyip Erdoğan'ın sahil bölgelerini diğer bölgelerden ayırıcı söylemleri ve icraatlarını duydukça, biz kazansaydık diye iç geçirirler mutlaka.

Marmaris bizim yüz akımız
Muğla, Marmaris bizim yüz akımız bölgelerdir. Bize düşen görev AKP'yi sahillerden başlayarak bütün yurttan silme görevidir. Bunun için çalışacağız. İktidara gelmek için çalışacağız.

CHP prangalarından kurtulmuştur. Artık bir ivme kazanmıştır. Partimiz geçmişte emek veren bütün emekçilerine şükran borçludur, minnet borçludur. İktidar nasip olmamıştır. Bize düşen görev CHP'yi halkla buluşturup iktidara taşımak olacaktır.

Ali Acar güzel işler yaptı
Marmaris'e tatil için ya da görev gereği gelemedim ama burayı hep izledim. Yerel adayların çok büyük önemi vardır. Yerel adayların başarılı ise halkın tercihini mensubu olduğu partiye yöneltir. Ali Acar güzel işler yaptı. Hiç tereddüt olmadan halkın tercihini kazanmayı bildi. Marmaris'te rant olmadı. Marmaris'te ranttan kişiler değil kamuoyu yararlandı. Başkan Ali Acar'da yurttaşta ne yapacağını biliyor. Bizlerde gururla takip ediyoruz.


CHP Türkiye'de kökleri en derin olan partidir, devlet kuran, ordu kuran, meclis açan ve ülkeyi tek başına yönetirken bir talep olmamasına rağmen demokrasiyle buluşturan partidir. Bir yönetim değişikliğinde yönü, yörüngesi değişecek kadar küçük bir organizasyon değildir. Kökü, özü, ideolojisi doğru olan bir partidir. Bugün belki yönetsel hatalarımız nedeniyle oy alamadığımız köylere bile bir CHP'li gittiğinde evinde çok rahat misafir olacağı eski partililerimizle karşılaşır. Diğer partilerden farkı da budur.

CHP en eski parti olmasına rağmen, ne yazık ki çok partili yaşam içerisinde geçtiğimiz 60 yılı süreden beri hiç tek başına iktidar olamamış bir parti. Özellikle 12 Eylül'den sonra siyasal yaşamdaki değişiklikler, toplumumuzda büyük bir bozulmaya, siyasette yozlaşmaya, yabancılaşmaya neden oldu. Siyaset kendi mecrasında, düşünceye, ideolojiye, bir felsefi görüşe dayalı olarak değil, hemşericilik, bölgecilik, ayrımcılık, etnisite ve dinsel temaları öne çıkararak, halkın duygularını bir sömürü alanı olarak kullanarak oy almaya dönüştü. Siyaset halka hizmet etmenin bir aracı olmaktan çıkıp bir kazanç kapısı, rant sağlama alanı oldu. Siyasal kurumlar da bu yozlaşmadan etkilendi. Sadece CHP değil, bütün siyasal partiler Siyasi Partiler Kanunu'ndan da kaynaklı sağlıklı denetimden yoksun olunca lider egemenliğine dayalı bir yapıya büründü. Dolayısıyla siyasette bir yere gelmek, bilgiye, birikime, kültüre, dayalı olması gerekirken, kişiye yaslanma, onun sayesinde yükselme biçimine dönüştü. Korku imparatorluğundan kastedilen fiziki güç kullanımı korkusu değil, amacına erişebilmek için belli yerlerdeki kişilerin etkisi altına girme, ona boyun eğme, biat etme. Genel Başkanımızın yıkıldığını söylediği yapı da budur. Yapılan siyaseti özgürleştirme yolunda adım atıldığının ilan edilmesidir.

Demokrasi kurumlar ve kurallar rejimidir. Seçimli kurumlarda görev yapan insanlar eğer demokrasiye inanıyorlarsa, görevlerinin bir gün, bir biçimde sona ereceğini de kabullenmek durumundalar. Yeme olayı değil, bir nöbet değişimi söz konusu.

Genel Başkan ile bu mücadeleyi birlikte başarmak zorundayız. Ben CHP'de 2000 -2003 yıllarında da MYK üyesiydim, şimdi de genel başkan yardımcısıyım. Böyle bir statükocu-devrimci algısını doğru bulmuyorum. İnsan kimi zaman mücadelesinde mevcudu savunmak zorunda kalabilir, kimi zaman da değişimi yakalamak için mevcudu değiştirme çabası içine girebilir.
"İktidara geleceğiz, en azından CHP'yi bir iktidar seçeneği haline getireceğiz" diyoruz. "İktidar olma" kavramını, inançla, yüksek sesle telaffuz ediyoruz. Bu tabii ki bir değişimdir, devrimdir. Mevcudu yeterli göremeyiz. Muhalefette oyalanamayız.
CHP kendisini aştı. Artık biz, mevcutla yetinen anlayışı değiştirdiğimiz için iktidarı yakalayacağımız inancını taşıyoruz.
Yolumuz Mustafa Kemal'in yolu, Kılıçdaroğlu bir umut. Herhalde halkın "2. Kemal dönemi yakıştırması" anlam kazanacaktır.
Bugünün bir değerlendirmesini yaparsak, hem referandumda hem de seçimlerde yapılan gözlemler ortaya koyuyor ki, orta gelir ve üst gelir gruplarından, eğitimli gruplardan ve yaşam standardı yüksek bölgelerden oy aldığımız açıkça gözüküyor. Oysa sol anlayış işçiden, köylüden, çiftçiden, dar gelirliden, yani emek kesiminden, onların yaşadığı varoşlardan oy almaktaydı. Sosyal demokrasinin özüne, özümüze döneceğiz, kendi eksenimizden geçmişte uzaklaşıp başka arayışlara yöneldiğimiz için halka güven veremedik.
Bütün siyasal partilerin tüzükleri, programları vardır. Seçim bildirgeleri vardır. Bu belgelerin yanında siyasal partileri bağlayan bir başka etken de genel başkanın söylemleridir. Önemli bir konuda, günlük yaşam içinde genel başkan bazı söylemleri dillendirebilir. Biz özgür insanı savunuyorsak liderin de zaman zaman bu tür özgürlüklerinin olması gerektiğinin kabullenilmesi gerekir.
Genel bir kavram olarak yorumluyorum. CHP Türkiye'nin gerçek gündeme dönmesini arzuluyor. İşsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, terör, geçim sıkıntısı gibi halkın can alıcı sorunlarının siyasetin gündemi olması gerekir.
Türkiye gerçek gündemine dönerse hiç kimse türbanla uğraşmaz. Türbanla başörtüsü aynı şey değildir. Başbakan'ın ısrarla "türban değil başörtüsü" demesi bunu istismar etmeye devam edeceğinin bir göstergesidir. Siyaset dinle, türbanla siyaset yapmayı, bunları siyasete meze yapmayı bırakırsa bu sorun kendiliğinden çözülür.
Genel Başkan'ın söylediği çok açık, eğer Türkiye'de 80'li yılların başından bu yana 30 yıla yaklaşan süredir analar ağlıyorsa, orta yerde kan, gözyaşı varsa bunun dinmesini istememek bir insani davranış olamaz. 1,5 ay önce Batman'da 3 gün kaldım, bölgede epeyce dolaştım, oradaki kan ve gözyaşından AK Parti de, BDP de, ABD'de de rant sağlıyor, Kürt Mehmet ve Türk Mehmet kaybediyor, yani Türkiye kaybediyor. Eğer terör ortadan kalkmışsa, terör örgütü silahı bırakmış ve bunu deklare etmişse, kan ve gözyaşı dinmişse terör döneminin izlerini ortadan kaldırmak için af kelimesini telaffuz etmekten kimse rahatsızlık duymamalı.
Bu krizden CHP güçlenerek çıkmıştır, moral bularak çıkmıştır. CHP, vites büyüterek, süratini artırarak iktidar yoluna devam edecektir. Bölünme parçalanma bekleyenler hüsrana uğradıklarını bir kez daha görecektir.
Foto altı:
izzet çetin (1).jpg: CHP Marmaris Gençlik Kolları Başkanı Erol Teoman, Başkan Ali Acar, İlçe Başkanı Avukat Yamaç Kaya, CHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yerel Haberler Haberleri