26 soruya birden 'evet denmesini istiyorlarCumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Marmaris temsilcilerinin hem 'hayır' propagandası yapmak, hem de vatandaşın sıkıntı ve sorunlarını yerinde dinleyip, öğrenmek, çözümlerine yardımcı olmak amacıyla köylere yönelik başlattığı çalışmalara partinin Muğla Milletvekili Gürol Ergin de katıldı. Ergin, köylerdeki vatandaşlara seslenirken, Terörün, işsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun kaynağı AKP'ye ve onun Anayasası'na, 'hayır' diyoruz dedi.Milletvekili Gürol Ergin, 2 gün süren Marmaris'teki temaslarına CHP İlçe Başkanlığı'nda partilileriyle bir araya gelerek gerçekleşen görüş alışverişi toplantısıyla başladı. Aynı akşam Marmaris TV ekranlarına çıkarak, televizyonun Genel Müdürü Gökmen Ulu'nun 12 Eylül'de referanduma sunulacak Anayasa paketiyle ilgili sorularını yanıtladı. Milletvekili Ergün, geç saatlere kadar süren Gündem Özel adlı yayının ertesi sabahı da aralarında İlçe Başkanı Yamaç Kaya, Muğla İl Genel Meclis üyeleri Dursun Kaplan ve Suat Esin, İlçe Kadın Kolları Başkanı Dilek Akcan'ın da bulunduğu partilileriyle birlikte Marmaris'in köylerine hareket etti. Önce Turgut, daha sonra Osmaniye'ye vatandaşlarla bir araya gelip söyleşti. CHP Turunç Belde Başkanı Aziz Kantürk'ün de katıldığı CHP'liler, halka referandumda 'hayır' oyu kullanması çağrısında bulundu.CHP Muğla Millet Vekili Gürol Ergin, bu doğrultuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Pakette 'evet' denilebilecek maddelerin de olduğunun altını çizen Ergin, köylerde özetle şöyle konuştu: 26 SORUYA 1 YANIT İSTİYORLARCHP olarak biz hayır diyoruz ve milletimizin de hayır demesini istiyoruz. Dolaşarak neden hayır dediğimizi açıklamaya çalışıyoruz. 26 maddelik bir anayasa oylaması var. Sana 26 soru soruyor 1 cevap istiyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? İçerisinde beğendiğim de var beğenmediğimde ama hepsine evet diyeceğim. Böyle bir şey olabilir mi? Şimdi orada 26 maddenin 24 üne biz CHP olarak evet deriz bu maddelerin bir sakıncası yok. Mecliste de bu 24 maddeyi getirin hemen evet diyelim çıksın diye. Ama 2 maddeye evet demeyiz dedik. Çünkü o iki madde Türkiye'de demokrasiyi ortadan kaldıracak iki madde. Diktatörlük getirecek iki madde. Tayyip Erdoğan'ın bu güne kadar yaptığı pek çok yanlışı bundan sonra daha ileriye götürmesini sağlayacak iki madde. Eğer o kik maddeye de bu millet evet derse artık Erdoğan'ın önünü dünyada hiç kimse alamaz ve Türkiye bugün yaşadıklarının bin mislini yaşar. Hükümet açısından konu'nun iki yönü var diyerek şunları söyledi. Nedir bunlar? Birincisi Ekonomik durum. O kadar kötü ki Türkiye'nin neredeyse yüzde 15 i, gençlerin 4'te biri işsiz. Neden ? Çiftçi ürettiğinden kazanamıyor. Bir sanayi yatırımı yapılmadı. Var olanlarda yabancılara satıldı. Yabancılar aldığı zaman ihtiyacı olanı kullanıyor olmayanı kapatıyor. Mesela 6 tane sigara fabrikası vardı. Satıldı. Fabrikanın biri çalışıyor şimdi. 5 i kapandı. Bu hükümet ekonomide bu milletin yüzünü güldürecek bir şey yapmadı. Ama daha önemlisi ülkede huzur bırakmadılar. Ülkenin güvenliğini ortadan kaldırdılar.3 gün öncesine kadar Türkiye'nin güney doğusunda iç savaş yaşanıyordu. Bir Kürt meselesi çıkarttılar. Milleti perişan ettiler. 2002 de bunlar iktidara geldiğinde o beğenmediğini 3 partili hükümet PKK'yı durdurmuştu. Ama Tayyip 2005'te Diyarbakır'da 'bu ülkede Kürt meselesi var ben bunu çözeceğim' demesi olayı yeniden azdırdı. Geçen sene de Kürt açılımı başlatıldı. Bu açılım güney doğuda bir küt devletinin kurulmasının başlangıcıydı. Benim milletim bunu görmedi. PKK şimdi ateşkes ilan etti. Bu yüzden silahlar 20 eylül'e kadar susacak dedi. Başbakan bunlar için iftira dendi. Bu iftira falan değil. Olay net ve açık. Niye 12 eylül'den sonra yeniden başlayacak. Belli ki Türk milleti o tarihe kadar uyutulacak ve hayırların çıkmasını kendilerince önleyecekler. DOKUNULMAZLIKLAR NEDEN KALDIRILMIYOR?Dokunulmazlıkları kaldıracağız dediler ama Başbakanın kendi durumundan ötürü bunu yapamadılar. Şimdi savcılık iddianamesi açık. Zimmet, Kamu biletlerinde kalpazanlı, Evrakta sahtecilik ve cürüm işlemek için başbakan hakkında dava açtım diyor. Bu yazıyı tabi ki adalet bakanlığına gönderiyor. O başbakanlığın izniyle meclis başkanlığına geliyor ve Anayasanın 83 üncü maddesine göre meclis başkanlığı işlem yapsın deniliyor. Bu da demek oluyor ki dokunulmazlığını kaldırın mahkemeye gitsin. Bu yazı mecburen başbakanın kendisi tarafından gönderiliyor. Bu durum sonucunda nasıl kalpazan dersiniz deniliyor. Hakim önüne gitmedi ki ceza yesin önce bir hakim önüne çıkarın bakalım. Dokunulmazlığın arkasına gizlendi. Şu ana kadar hakim önüne çıkmadı. Ama şimdi HSYK'yı değiştirirse istediği hakimleri atayarak dokunulmazlığı kaldıracak. Ondan sonrada bakın kaldırmadı kaldıramadı diyorlardı işte kaldırdım diyecek.Ziyaretler sırasında, ayrıca, köylüler, Ak Parti hükümetinin kendilerine yönelik uygulamalarını CHP'lilere şikayet etti. Çözüm istedi. CHP'liler de çözüm için yardım sözü verdi.
Haber: MarmarisTime / Çağrı ÖNER