Belalı bir hayvan sözcük olan şu canavarın hışmından, Allah cümlemizi korusun.
Ülkemizde, günde ortalama 5 kişinin öldüğü trafik kazalarını normal karşılayan tepkisizlerimiz; 100 den fazla ölü verdiğimiz Bayram tatili kazalarını da olağanmış gibi karşılayarak, trafik sorunlarımızı, açılım canavarıyla unutturup, daha bir çok diğer sorunlarımız gibi, gündem dışına itivermişlerdir.
Ateşler düştükleri yerleri yakmış, Trafik Canavarı'nın yerini Açılım Canavarı almıştır. İkisinin de tencere misali, birbirinden gara olan diplerinin aklanması, inşaallah mahşere bırakılmaz ve milletimiz, bu canavarların üstesinden gelir.
Avrupa standartlarında bir yaşam tarzımız ve sosyal refahımız olmadığı halde, varmış gibi gösterilmeye çalışılması, millet olarak hepimizi elbette derinden üzmekte ve tedirgin etmektedir.
Hergün zamansız bir ölümü ensesinde hisseden, insani zevkleri pörsütülerek yaşam standartları minumuma indirilen, kutuplaştırılarak birbirlerine yabancılaştırılan örselenmiş insanlarımız; adeta ,bir patlama noktasına getirilmişlerdir.
Birey olarak nüfusumuzun yaklaşık olarak yüzde 47 si ekonomik ve sosyal yönden yardıma muhtaç hale gelmiş ve bu kişilere, AB normlarına göre de yeterli destek, sağlanamamıştır.
Üç kişiden birinin , işsiz,
Beş kişiden üçünün, dişsiz,
On çocuktan dördünün, öksüz,
550 vekilden, 300 ünün yüzsüz..
.. olduğu ülkemizde, sağlıklı bir sosyal politikamızın olduğunu söylememiz, mümkün olmamıştır.. Hal böyleyken füze kalkanları almaya kalkmak da cidden, maneviyatımızı bozmuştur.
Sağlık, sosyal, eğitim ve istihdam alanlarında yeterli açılımlar yapmayı beceremiyen politikacılarımız, dokunulmazlıklarıyla ve aldıkları maaşlarla günlerini gün etmişler, ne topraksız köylüye toprak dağıtmışlar ve ne de yasamayla Anayasamızı değiştirmişlerdir.
Biz, politikacılardan hep, vaat ettiklerini yapmalarını beklemişizdir.
Biz, artık ; ...
Devletin-deniz,
Milletin-illet,
İnsanın-kul,
Yurttaşın-dilenci,
Vatandaşın-koyun,
Yürütmenin-yürüten,
Yargının-bağımlı,
Katilin-suçsuz,
İktidarın-masum,
AK'ların, kara,
Gençlerin işsiz,
Gurbetçinin-almancı,
..OLMADIĞI, bir politika istiyoruz demişizdir ve demeye de devam edeceğiz.
Biz millet olarak; sosyal adalet istiyoruz, sosyal barış istiyoruz. Biz; ağalığın, derebeyliğin, kula-kulluğun kaldırılarak Ortaçağ normlarının, tasfiye edilmesini istiyoruz. Biz; TBMM'sinin yaptığı yasalarla yönetilmek ve herkesin kayıtsız-şartsız yasalara uymasını istiyoruz.
Biz ; AB ve ABD projeleriyle ülkemizin şekillenmesini ve milletimizin,
Soya göre, sopa göre.
Beye göre, boya göre
Dine göre, dona göre
Konuştuğu dile göre
.. ayrıştırılmasını, tasnif edilmesini istemiyoruz.
Biz ; bedeli ne olursa olsun ırkçılığa, ayrımcılığa, yobazlığa, feodal yapılanmalara karşı çıkarak halkların dostluğunu, kardeşliğini ve barışını istiyoruz.. Bunun için bizim, ne kefen giymemize ve ne de dalkavukluğa ihtiyacımız vardır.
Biz ; ülkemiz Türkiye'ye, etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı milletimize, ulusal dilimiz Türkçe'ye ve ay-yıldızlı bayrağımıza sahip çıkıyoruz ve çıkmaya da devam emek istiyoruz.
Vekillerimiz olarak sizler de lütfen, üzerinize düşen görevlerinizi sorumlulukla yapınız. Meclisimizin açılmasıyla Açılım Canavarını 7 başlı dev yapmayınız. Donkişot misali canavarla kılıç-kalkan dövüşmeyiniz.
Feridun Hayati Ünüvar
Köyceğiz, 30.9.2009