Prof. Dr. Metin Ergun: “Özgür Basın, Demokrasinin Nefesidir”
Türkiye’de basın özgürlüğünün ağır baskılar altında olduğunu belirten Ergun, gazetecilere yönelik sansür, ekonomik yaptırım ve hukuki baskıların kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
“Bugün, 24 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla Türk basınında sansürün kaldırılmasının 117. yıldönümünü kutluyoruz. Bu tarih, gazetecilerin sansür memurlarına kapılarını kapatarak özgürce yayın yapma cesaretini gösterdiği, basın özgürlüğü için dönüm noktası olan bir gündür,” dedi.
RSF Endeksi’nde “Çok Vahim” Kategorisindeyiz
Prof. Dr. Ergun, Türkiye’nin uluslararası endekslerde basın özgürlüğü konusunda gerilediğini belirterek, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 180 ülke arasında 159. sırada yer aldığını hatırlattı.
Bu düşüşün nedenleri arasında:
Ekonomik baskılar,
Keyfi cezalar,
Eleştirel medyaya yönelik sistematik sansür,
Gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalar yer alıyor.
“Tek Sesli Medya, Halkın Haber Alma Hakkını Engelliyor”
Ergun, açıklamasında şu ifadelere de yer verdi:
“Medya sermayesinin kamu eliyle ayrımcı şekilde desteklenmesi, bağımsız medyanın ise cezalarla zayıflatılması, Türk medyasını tek sesliliğe mahkûm ediyor. Oysa demokrasinin sağlıklı işlemesi için özgür ve çoğulcu bir medya şarttır.”
Gerçek Bayram Özgürlükle Kutlanır
Basın Bayramı’nın sansür ve baskının gölgesinde kutlanamayacağını ifade eden Ergun, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Gazetecilerin özgürce yazabildiği, ekranların karartılmadığı, haberlerin yasaklanmadığı bir Türkiye hayal ediyoruz. Tüm basın emekçilerinin 24 Temmuz Basın Bayramı’nı kutluyor, halkın haber alma hakkı için verdikleri mücadelede yanlarında olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum.
Daha özgür bir basın, daha güçlü bir demokrasi için umutla ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Prof. Dr. Metin Ergun
24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI: ÖZGÜR BASIN DEMOKRASİNİN NEFESİDİR
İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun ’Bugün, 24 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanıyla Türk basınında sansürün kaldırılmasının 117. yıldönümünü Basın Bayramı’nı kutluyoruz.
Bu tarih, gazetecilerin sansür memurlarına kapılarını kapatarak özgürce yayın yapma cesaretini gösterdiği, basın özgürlüğü için dönüm noktası olan bir gün olarak hafızalara kazınmıştır. Özgür basın, demokrasilerin temel taşlarından biridir; halkın bilgi alma hakkını güvence altına alır. Güç odaklarını denetler ve toplumsal sorunların açık ve şeffaf bir şekilde tartışılmasını sağlayarak kamu yararına hizmet eder.
Ancak, ne yazık ki, Türkiye’de basın özgürlüğü iktidarın hesap vermekten kaçınan ve bu yüzden de otoriterliğe sığınan duruşu sebebiyle neredeyse ortadan kaldırılmış durumdadır.
Hal böyle olunca, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 159. sırada yer alarak “çok vahim” kategorisinde bulunmaktadır. Bu gerileme, özellikle ekonomik baskılar, adli kontrol uygulamaları, keyfi para cezaları ve eleştirel medya kuruluşlarına yönelik sansür gibi faktörlerden kaynaklanıyor. Gazeteciler, yazdıkları haberler ve ifade ettikleri görüşler nedeniyle gözaltına alınıyor, yargılanıyor ve hatta hapse atılıyor.
Bu baskılar, medyanın çoğulcu yapısını zedeliyor ve halkın gerçek bilgiye erişimini engelliyor. Medya sermayesinin kamu eliyle ayrımcı şekilde desteklenmesi ve bağımsız medyanın ceza ve baskı araçlarıyla zayıflatılması, Türk medyasını tek sesliliğe mahkûm ediyor. Demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için basın özgürlüğünün korunması şarttır; çünkü bir toplum, ancak özgür bir basınla yanlışlıkları, yolsuzlukları ve hukuksuzlukları tartışabilir.
24 Temmuz Basın Bayramı’nı, sansürün ve baskının gölgesinde değil, gerçek bir dayanışma günü olarak telakki ediyorum. Gazetecilerin özgürce yazabildiği, ekranların karartılmadığı, haberlerin yasaklanmadığı ve özgür bir medya ve özgür bir Türkiye temennisiyle, tüm basın emekçilerinin Basın Bayramı’nı kutluyor, halkın haber alma hakkı için verdikleri mücadelede yanlarında olduğumuzu ifade ediyorum.
Daha özgür bir basın, daha güçlü bir demokrasi için umutla ve kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.