Özbekistan, coğrafi konumu itibariyle; tarih boyunca İpek Yolu üzerinde bulunmasından ötürü her zaman stratejik bir öneme sahip olmuş. Ticari yolları kontrol etmek isteyen bölgedeki güçler her zaman bu topraklar üstünde egemenlik kavgasına girişmişler.
Günümüzde yaklaşık 3 milyonluk nüfusu ile Orta Asya’nın en kalabalık şehirlerinden biri olan Özbekistan’ın başkenti Taşkent;
Eski Sovyet Cumhuriyetleri içinde Moskova, Saint Petersburg ve Kiev’den sonra dördüncü büyük şehirdir.
Henüz Latin alfabesine geçiş tamamlanmadığı için şehirdeki tabelaların bir kısmı hala Kiril alfabesiyle yazılmış. Eski nesil Rusça bildiğinden Rusça da kullanılan diller arasında.
EKMEK KENTİ TAŞKENT
Taşkent her zaman yabancılara kapılarını açan bir sığınma kenti oldu. Rusya’da 1920’li yıllardaki kıtlık zamanlarında insanlar zorlu yollardan gelerek Taşkent’e sığınmıştı. O günlerde burası “ekmek kenti” olarak anılırdı, çünkü herkesi doyuracak kadar ekmek vardı. Aynı şekilde İkinci Dünya Savaşı yıllarında Alman birlikleri Sovyet sınırlarına yaklaştığında batıdaki kentlerden; Kiev, Moskova, Leningrad’dan doktorlar, bilim adamları, tiyatrocular, senaristler, film yönetmenleri, yazarlar, kompozitörler tahliye edilerek Taşkent’e getirildi. Moskova Tiyatrosu, Kiev Teknik Okulu ve Leningrad Konservatuvarı Taşkent’e yerleşti. Toplumun düşünen ve yaratıcı tabakasının Taşkent’e getirilmesinin en büyük sebebi o dönem burada tiyatro, kütüphane olması bir başka ifadeyle entelektüel bir yaşamın hüküm sürmesiydi. Ukraynalı şair Anna Ahmatova en duygusal şiirlerini, Tolstoy, “Korkunç İvan” adlı oyununu Taşkent’te yazdı.
Nobel ödüllü Soljenitsin Kanser Koğuşu adlı kitabında Taşkent’teki bir kanser hastanesinde yaşadıklarını anlattı.
MÜSTAKİLLİK (BAĞIMSIZLIK) MEYDANI TAŞKENT
12 hektarlık bir alanı kaplayan şehir merkezindeki Lenin meydanı, 1991 yılında bağımsızlık sonrası Müstakillik (Bağımsızlık ) meydanı adını almıştır. Havuzlarla süslü alanın ortasında bulunan Lenin heykeli de bu tarihte Bağımsızlık anıtı ile değiştirilmiştir. Havuzları süsleyen 16 kolonluk takın üstünde bulunan leylekler refah ve mutluluğu, üzerinde Özbek haritası bulunan dünyayı simgeleyen bağımsızlık heykelinin dibinde kucağında bebek tutan mutlu kadın heykeli ise Ana Vatan’ı sembolize etmektedir. 1 Eylül bağımsızlık günü kutlamaları her yıl bu meydanda yapılır.
Bağımsızlık Meydanı, geniş alanları ve heykelleriyle, Özbekistan’ın Sovyetler Birliği’nden ayrılışını simgeleyen önemli bir meydan. Alan içinde, yürüme ve bisiklet parkurları da bulunuyor.
Özbekistan'ın bağımsızlığının 28. yılı kutlandığı bu Bayram gününde aileler akın akın Bağımsızlık Meydanına geliyor.
CESARET ANA ANITI TAŞKENT
1966 depreminden sonra şehrin %80'i yıkılınca Rus şehir planlamacıların en ince alt yapı detayına kadar hesaplayıp inşa ettiği şehirde geniş yollar, büyük parklar, büyük yerleşim binaların yapım aşamasında çalışmak üzere bütün Sovyetler Birliğindeki işsizler bu şehre gönderilmiştir. Sözügeçen işçiler daha sonra memleketlerine dönmeyip lokal popülasyona karıştığı için çekik gözlü Kazak, esmer Azerbaycanlı, sarışın Rus, hepsi bir arada, kentte değişik bir genetik çeşitlilik yaratmış.
Şehri sulayan Anhor isimli kanallardan birinin yanında bulunan parkta 1966 depreminin 10. Yılı anısına yaptırılan “Cesaret Anıtı” görülebilir.
Dünya Savaşı sırasında, Ruslar ve Ukraynalılardan sonra en çok kaybı veren Özbekler, parkın bir diğer köşesinde sönmeden yanan ateşe bakan üzgün kadın heykeli ile bu kayıplarını anmaktadır.
Anıtta ailesini korumaya çalışan bir Özbek erkeğinin önünde ikiye bölünmüş mermer bir blok üzerine yerleştirilmiş deprem anında durmuş bir saat yer almaktadır. Ayrıca heykeli çevreleyen panolarda deprem sonrası yeni Taşkent’in kuruluşu ve depremin izlerini silme çabaları görülebilmektedir.
Bilindiği üzere Brecht’in cesaret ana motifini işleyen “Carrar Ananın Silahları” isimli bir oyunu vardır. Naçizane benim de aynı leitmotifde Doğan Hastanesinin sponsorluğunda yayınlanmış “Kıbrıs Mücahidesi Fatma Kadın”isimli bir oyunum var.
HAZRETİ İMAM KÜLLİYESİ MESCİDİ BARAK HAN MEDRESESİ
Eski dönemlerden kalma yapılarının bir kısmı depremle birlikte harap olmuştu, fakat geriye kalanlar hâlâ çarpıcılığını koruyor. Bunlardan biri de 2000’lerin başında restorasyondan geçip bugünkü görünümünü kazanan Hazreti İmam Külliyesi; 16. yüzyıldan kalma yapı revakları, bahçeleri, gökyüzünün tüm mavisini içinde barındıran göz alıcı kubbesi ve 54 metrelik devasa minaresiyle eski Taşkent’i yansıtıyor.
Hazreti İmam meydanı Taşkent’in adeta dini merkezi ve şehrin en az Sovyet etkisini göreceğiniz bölümüdür. Kuran ve Hadis bilgini Hazreti İmam’ın türbesinin yanındaki meydanda bulunan, 1529 ve 1563 yılları arasında Taşkent valisi Timur’un torunlarından Barak Han tarafından Semerkant’lı ve Buharalı ustalara yaptırılan Barak Han medresesi oldukça etkileyicidir. Medresenin içinde Hz. Osman’ın okurken öldürüldüğü için üzerine kanının sıçradığı Kuran da bulunmaktadır. Bu Ceylan derisine yazılmış Kuran,Topkapı sarayındaki ile birlikte dünyadaki en eski 2 Kuran’dan biriymiş. Dünyada Hz. Osman’a izafe edilen toplam dört Kur’an nüshası mevcut: İstanbul Topkapı Saray’ı, Kahire ve Londra. Bunlar arasında hangisinin otantik nüsha olduğu bilinmiyor ancak Taşkent’tekinin dünyadaki el yazması Kur’anlar içerisinde en eskisi olduğuna inanılmakta. İlginç olanı bu dört nüshanın hepsinin yaklaşık aynı özelliklere sahip olması. Söz gelimi hepsi ceylan derisine yazılmış, hepsi Kûfi hatla (Arap yazısının düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski biçimi ) ve hepsinin ilgili sayfasında kan izi mevcut.
Medresenin odaları günümüzde diğer Özbekistan medreselerinde olduğu gibi turistik eşya dükkanları olarak kullanılıyor.
Burada kahveden yapılmış resimler, dut ağacından minyatürler, ahşap oyma eserler, yağlı boya tablolar satılıyor.
Buhara’da kaldığımız muska anlamına gelen otelimiz Amulet de 19.yüzyıl Sait Kâmil Medresesi restore edilerek konaklama formuna dönüştürülmüş bir oteldi.
Hz. İmam Mescidi 2007 yılında yapılmış bir Cuma mescidi. 5000 kişiden fazla insanın namaz kılmasına imkan verecek kadar geniş. 54 metrelik dev minaresi ile mavi kubbeleri oldukça uzaktan görülebilen Hazreti İmam Camiinin bahçesinde serbestçe dolaşan leylekleri görüyoruz.
HAZRETİ İMAM TÜRBESİ
Hz. İmam ya da asıl adıyla Ebubekir Muhammed Kafali Şaşi (903-976) Maveraünnehir’de Şafii Mezhebi’nin yayılmasına öncülük eden, Taşkentli bir İslam önderi. Türbe 16. Yüzyılda Şeybaniler tarafından yapılmış. Mavi bir kubbesi var. Türbeler kırmızı tuğla ile yapılmış. Tavanındaki ahşap işleri etkileyici ve ünlü. Giriş kapısı alçak. Türkiye’deki gibi içeriye eğilerek girmek, tevazu göstermek için.
TAŞKENT METROSU ORTA ASYA’NIN İLK METROSU
Taşkent, Sovyet standartlarına göre yeniden yapıldığı için caddeleri geniş ve ferahtır. Taşkent Metrosu durakları yüzünden Moskova metrosunu andırıyor.Taşkent, yapım tarihi açısından Orta Asya’daki ilk, Sovyetler Birliği’ndeki yedinci metro sistemine sahipti. Günümüzde de Orta Asya’daki iki metro ağından biri burada, öteki Kazakistan’daki Almatı’da. Milli güvenliğe büyük önem gösteren hükümetin uyguladığı önlemlerden dolayı metroya girişte bir görevli çantanızı sıkı şekilde kontrol ediyor, içeride de başka biri aynı işlemi tekrarlıyor. Aynı sebeplerden dolayı metroda fotoğraf çekmek yasak. Planlanması 1966’daki depremin ardından başlayan metro ağı 1977 yılında hizmete girdi. Yapımında dönemin en büyük sanatçılarının çalıştığı metro istasyonlarının hepsi bir sanat eseri ve her biri ayrı bir temayı yansıtıyor. İsimlerini de ünlü yazar, şair, kahraman ve devlet adamlarından alıyorlar. Mesela Puşkin, Emir Timur, Özbek Şair Alimcan…
ÖZBEKİSTAN BAĞIMSIZLIĞININ 28.YILI TAŞKENT
Başkent Taşkent'teki Forumlar Sarayı'nda düzenlenen törenle Özbekistan'ın bağımsızlığının 28. yılı kutlanıyor.
Ülkede 3 gün resmi tatil ilan edildiği törende Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, artık ülkesinin kalkınmanın yeni etabına adım attığını belirterek "Cesur ve kararlı insanlarımız, ağır sınav ve zorluklara rağmen, iradesini sergileyerek her zaman kendi seçtikleri bağımsızlık yoluna bağlı kaldı." ifadelerini kullandı.Mirziyoyev, tören öncesinde Müstakillik ve İyilik Anıtı'nı ziyaret ederek çelenk bıraktı, eski Sovyet rejimi tarafından öldürülen Özbek aydınların anısına dikilen Şehitler Hatırası Anıtı'nda dua etti.
TAŞKENT BROADWAY
Taşkent büyük, yeşil bir kent. Geniş caddeleri, büyük parkları var. Kimse sokaklara izmarit atmıyor, herkes her sabah evinin önünü temizliyor.Emir Timur Meydanına çıkan yolda resim sergileri ikinci el eşya satan işportacıların bulunduğu ağaçlıklı yola “Brodway” diyorlar. Esasında “Brodway” Amerikan profesyonel tiyatrosuna verlien genel isim. Adını New-York’un sinema ve tiyatrolarla dolu caddesinden alır.
Taşkent’in Broadway’de Kahraman Maraş dondurmacısına rastladım.
EMİR TİMUR HEYKELİ VE MEYDANI
Emir Timur, Özbekistan için önemli ve sevilen bir lider. Şehrin ünlü meydanlarından biri olan Emir Timur Meydanı’nda ünlü heykeltıraş İlhan Cabbarof tarafından yapılan bronz heykeli yer alıyor.
Özbeklerin ata saydığı, hemen tüm şehirlerine heykellerini diktiği kişi Timur’dur.
Bronz Anıtın üzerinde Emir Timur’un ünlü sözü 4 dilde yazılı : “Adalette güç. Ülkeler kılıçla alınır, ama adaletle korunur.”
Çok iyi at bindiği, kılıç ve yay kullandığı; yakışıklı, usta bir satranç oyuncusu olduğu; güzel ve etkili konuşmasını bildiği; parlak zekalı, sanata ve görkemli olan herşeye ilgi duyduğu; okuma yazma bilmediği ama bilgiye çok meraklı olduğu, çok iyi Türkçe ve Farsça konuştuğu söyleniliyor.
İlk eşi ölene kadar tek eşli olan Timur; sekiz evlilik yapmış.
Sadece Cengiz Han soyundan gelenler Han ünvanı alabiliyordu. Timur o soydan gelmediği için sadece Emir ünvanını taşımıştır.
Timur, Hindistan seferi ile İslamiyeti Kuzey Hindistan’a getirir, ilerde torununun torununun oğlu Babür Şah’ın (1483-1530) başında olacağı Türk-Hint İmparatorluğu’nun da yolunu açmıştır.
Dünyayı sarsan son göçebe imparator Timur tarihte, tek bir adam tarafından fethedilen en büyük ülkenin sahibidir.
“Nasıl tek bir tanrı varsa, yeryüzünde de tek bir hükümdar olmalıdır” onun sözüdür.
Timur’un mezarı Semerkant Gur Emir Türbesindedir.
Meydanın karşısındaki 19. Yüzyılda yapılmış Hukuk fakültesi ve 1947 yılında yapılmış Taşkent’in sembolü saat kulesi bu binalardan bir kaçıdır.
Emir Timur meydanının en etkileyici binası, 2009 yılında uluslararası etkinlik ve organizasyonlar için yapılmış Forumlar Sarayı’dır.
ALAY ÇARŞISI
Onikinci yüzyılda yapıldığı düşünülen, şehrin en eski kapalı çarşısı Alay Çarşısı’nda yöresel tatları deneyebilir ve satın alabilirsiniz. Pazar çevresindeki dükkânlardan anı olarak hediyelik eşyalar toplama şansınız da var. Son yıllarda yenilenip daha modern bir görüntüye kavuşan çarşı, rahat ve çeşitli alışveriş yapabileceğiniz en büyük yer.
TELEVİZYON KULESİ
375 metre yüksekliğiyle Orta Asya’nın en yüksek kulesi olan Televizyon Kulesi, şehri yukarıdan seyretmek için tercih edilebilir. 9 şiddetinde bir depreme bile dayanabilecek sağlamlıktaki kuleye asansör yardımıyla çıkabiliyorsunuz. Kule içinde şehre televizyon yayını yapan bir alan yanında meteoroloji istasyonu da bulunuyor. Pazartesi günleri hariç diğer günler 10.00-20.00 saatleri arası çıkabilirsiniz.
ANHOR KANALI
Anhor Kanalı, mevsim ne olursa olsun, kıyılarında gezinebileceğiniz güzel bir sulama kanalı. Minor Camii’nin inşasıyla yenilenme fırsatı bulan kanal boyunca banklarda dinlenebilir, sakin bir yürüyüş yapabilirsiniz.
LOKOMOTİF LUNAPARKI
Farklı bir eğlence parkı olan Lokomotiv, 2014 yılında açılmış, şehrin sayılı lunaparklarından biri. Yeşillikler içinde pek çok oyun alanı bulunan parka özellikle çocuklarınız bayılacak. Park, yağışlı günler dışında her gün 10.00-23.00 arası eğlence sunmaya devam ediyor.
ALİ ŞİR NEVAİ TİYATROSU
Kentte 15 devlet tiyatrosu bulunuyor.
Taşkent’in en büyük opera binası ise Özbek edebiyatının önemli isimlerinden, 15. yüzyılda yaşamış yazar ve şair Ali Şir Nevai’nin adını taşıyor.
Her ne kadar burada Türkçe değil Özbekçe deniyor olsa da, Farsça ‘ya karşı Türkçeyi yazın dili olarak benimsemiş önemli şair Ali Şir Nevai onuruna 1947 yılında, Lenin’in mozolesini ve Moskova metrosunu da tasarlayan ünlü mimar Suşev tarafından yapılan tiyatro görülmeye değer binalardan bir diğeri.
ÇARŞU PAZARI
Taşkentlilerin buluşma noktası “Çarşu Pazarı” şehrin bir diğer ilgi çeken noktasıdır. Farsça kavşak, dört yol anlamına gelen Çarşu kelimesi ile bildiğimiz pazarın bir araya geldiği iki katlı büyük bir kubbenin altındaki çok düzenli pazar yeri ve etrafına yayılmış bölümler mutlaka görülmeye değer.
TAŞKENT MUTFAĞI
Zengin bir mutfağa sahip olan Özbek mutfağında meyveler ve çay önemli bir yere sahiptir. Alışılanın dışında yemek sıralamasına sahip olan Taşkent mutfağında yemekler çay ile sona ermektedir. İlk önce çayın ikram edildiği sofralarda çayın ardından geleneksel bir tatlı yenir, ardından ana yemek ikram edilir. Ana yemekten sonra da mantı ya da pilav yenir. Tüm bunların ardından genellikle meyve servisi yapılır. Son olarak da yine çay ikram edilir. Her ne kadar bizim alışık olduğumuz sıralamanın dışında olsa da Taşkent Mutfağı oldukça lezzetli yemeklere sahiptir.
“LEZZETLİ SOHBETLER “ “İSTİRİDYE BAKLAVA” DİVAN BY DEMİR RESTAURANT TAŞKENT
Emir Timur’un at üstünde heykeli bulunduğu meydanda tanıştığım Ayhan Solmaz, sohbet sırasında Demir Grubunun işlettiği Divan restorandan söz etti. Kuzeni Restoran Müdürü Tamer Bey’i arayarak adıma rezervasyon yaptırdı. Ekonomi üzerine lisans eğitimi yapmış işletmecilikte bayağı deneyimli Tamer Bey, güler yüzle karşıladı beni. Daha sonra Ayhan Bey ve Talha Tiğli bize katıldılar. “Olacak O Kadar TV’nin müdavimlerinden Talha Bey’in kolundaki bilekliği ilginç geldi bana. Bu Barış amblemli bilekliği hediye etmek istedi. Samimi söylüyorum bu ısrarlı (!) hediye verme fikri hoşuma gitti hemen bileğime takıp bir de poz verdim. SAT7TÜRK TV’de Şemsa Deniz Bakır ile yaptığım “Lezzetli Sohbetler “ Programı gibi keyifli bir sohbet yaptık. Aklımdayken söyleyeyim: Yediğim Döner, Lahmacun ve Urfalı Usta’nın hazırladığı spesiyal İstiridye Baklavanın tadı hâlâ damağımda duruyor...
ÖZBEKİSTAN VE BAŞKENT TAŞKENT’İN ANIMSATTIKLARI
-Özbekistan’a vize yok ama 3 günden fazla kaldığınız takdirde konaklama yerinden “Guest Registration Card”ı (Misafir Sicil Kardı) almanız gerekiyor.
-Özbekistan ismi Altınordu Hanı Özbek Han’dan (1312-1340) geliyor.
Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan ve Türkmenistan'a komşu olan Özbekistan
tarihi İpek Yolu üzerinde yer alıyor.
-Türk devletleri arasında altının en fazla çıkarıldığı devlettir.
-Konya’da da Taşkent isimli bir ilçe var.
-Özbekistan;Orta Asya'da, Ceyhun (Amu Derya) ve Seyhun (Siri Derya) nehirleri arasında kalan Maveraünnehiri denilen Kazakistan ve Türkmenistan arasındaki tarihi bölgede yer almıştır.
-Bu gün biz bu halkın Maveraünnehir’in vadilerine yerleşenine Özbek; bozkır bölgesinde yaşayanına Kazak diyoruz.
-İbni Sina, Biruni gibi ünlü tıp bilim insanlarının yetiştiği matematik, mimari ve astronominin diyarı Özbekistan’da, Ali "
Kuşçu’nun hocası ünlü astrolog Uluğ Bey'in müzesi var.
-Sovyetler döneminde Özbekistan birliğin gıda deposuydu. meyve sebze ve bilumum tahıl bu ülkeden temin ediliyordu.
-Özbekistan, bugün hala köleliğin olduğu ülkelerden birisi. Ağalık düzeni var. Kemal Sunal’ın oynadığı “ Kibar Feyzo “ filminde olduğu gibi maraba sadece karın tokluğuna kölelik ediyor.
-Yaz saati uygulaması yapmayan ülkelerden biri.
-Özbekçesi Uzbekistan olan bu ülkenin milli azadlık (özgürlük) bayramında söylenen şarkı da şudur: Niçin sevmezsin Uzbekistanı?
-Türkmenistan ve Kazakistan'ın aksine Türkleri çok seviyorlar.
-Düşünülenin aksine Rusça veya Özbekçe bilmeseniz dahi yerel halkla çok rahat anlaşabilirsiniz. Yol tabelaları Latin alfabesine çevrildikten sonra yolculuk etmesi çok daha kolay bir hale gelmiştir. -Yeme içme ve hijyen konusunda hiç bir problem yaşamıyorsunuz. Bilakis kültürel benzerlikleri dolayısıyla daha da keyif alacaksınız.
-Sadece Timur han konusunda çok hassas insanlar. Bu tarihi şahsiyete “Timur lenk” “Aksak Timur “ vs isimlerle hitap etmemekte fayda var .Sonuç olarak gereksiz “Osmanlıcılık” ufak gerilimlere sebep olabiliyor.
-Özbekistan bugün dünyanın en önde gelen pamuk üreticilerinden birisi.
-Özbekistan; Eski Sovyetler Birliği içerisinde en az Slav nüfusunun olduğu bir ülkeydi. Bağımsızlık sonrası bu oran %5 seviyelerine düşmüş.
-2000’li yılların başlarına kadar yabancıların gece saatleri dışarıda olması, birinci derece akrabası olmayan bir kadınla aynı evde olması gibi konular büyük suç kabul ediliyormuş.
-Özbek dilinde diğer Türk lehçelerinden farklı olarak Farsça ve Arapça sözcük daha fazla.
-Zamanında psikolojik baskı ve korkudan dolayı Ruslardan çok çekiniyorlar.
-Ahıska Türkleri de bu bölgede az da olsa yaşıyor.
-At eti yeniyor, kımız içiliyor.
-32 milyon nüfusla en kalabalık Türki cumhuriyetlerden olan Özbekistan diğer Türki ülkelere nazaran oldukça sanayileşmiş bir ülke. Demir, çelik, kablo vs de kendileri üretiyor.
-Bu ülkede yediğiniz meyveler ile Türkiye'de yediğiniz meyveler arasında muazzam derecede fark var. Çünkü hormonsuz ve aşırı ilaçlamalardan nasibini almamış.
-Özbekistan’da “Kurtlar Vadisi” ,“Fazilet Hanım ve Kızları” , “Ağlama Sen “ gibi diziler çok rağbet görüyor .
-Alkol, özellikle votka, konyak çok ucuz. kendi üretimleri olan votka ile bademli konyakları meşhur.
-Taşkent Özbekistan’da ekmekleri en ünlü şehirdir. Ortası tandır fırınına yapıştırıldığı için ince çevresine doğru kalınlığı artan ekmeklerin ortasında ayrıca ustasını tanımlayan mühür yer alır. Timurlenk seferlerinde askerler savaşılan topraklarda yabancılık çekmesin diye un ve fırıncı ustalarını savaşa götürdüğü anlatılır.
-Dünya Savaşı sırasında sığınan Rus mülteciler korundukları ve doydukları bu şehire “Ekmek Şehri” adını vermişler.
-Camilerde hoparlörler ile dışarıya ezan okunmuyor.
-Bütün şehir Chevrolet’in açık hava oto galerisi gibi.
-Neredeyse her araç korsan taksilik yapabildiği için yoldaki herhangi bir aracı durdurup pazarlık yapınca araca binebilirsiniz.
-Türkiye'ye aşırı sempati besliyor, Türk dizilerinin bunda payı büyük gibi. özellikle “Kurtlar Vadisi “gençler arasında çok popüler, tekrar tekrar izliyorlar herhalde. -Diğer Orta Asya ülkeleri gibi "Noş" denilen “Maraş otu “yaygın olarak kullanılıyor.
-Visa, master gibi kartlar heryerde geçerli değil. Ancak bankamatiklerden visa, master ile para çekmek mümkün.
-Taşkent Chorsu Çarşısı’nda alışveriş tezgahları daha temiz, sağlık koşulları görece daha dikkate alınarak kurulmuş. Mesela etler buzdolabı olan tezgahlarda satılıyordu
-Taşkent 500 metrelik bir rakımda yer alır.
-1888’den beri bölgenin resmi başkenti olarak kabul edilmektedir.
-Taşkent şehir içi ulaşımı oldukça kolay ve ucuzdur. Şehir içi ulaşımda en önemli araç metrodur. Taşkent'te 3 adet metro hattı bulunmaktadır. Kırmızı, mavi ve yeşil olarak adlandırılan bu metro hatlarının güzergahlarını her metro istasyonunda bulabilirsiniz. Metro biletleri ise 1000 (50 kuruş) Özbek Somu'dur.
-Şehir için Taşkent adı ilk defa 11. Yüzyılda matematik ve astronomi konusunda uzman Biruni ve işk Türkçe sözlük Divan-ı Lügat-it Türk’ün yazarı Kaşgarlı Mahmut tarafından kullanılmıştır.
-Halk arasında “Doğunun Kapısı” adı da kullanılmaktadır.
-İnşaatı 1979 yılında başlayıp 1981 yılında tamamlanan televizyon kulesi, Orta Asya’nın en yüksek yapısıdır. 375 metre yüksekliğindeki kule 9 büyüklüğünde depreme dayanacak şekilde inşa edilmiştir.
-Yaklaşık yüzde 20 olan Ortodoks Ruslara tahsis edilmiş Uspenskiy Katedrali şehir merkezinde.
-Taşkent’te içinde akan derede balık ve ördeklerin yüzdüğü ağaç ve çiçek çeşitliliğiyle dinlenme olanağı sunan bir Japon Bahçesi bulunuyor.
-Kışın alttan ısıtmadan dolayı Taşkent ‘te yollar kar tutmuyor.
-Şehir popülasyonu %30 Rus’lardan oluşuyor.İkinci sırada Koreliler geliyor. Esasen Şehrin önemli noktalarında Kore lokantalarını görebilirsiniz.
-Yılda bir kez Nevruz kutlamasından sonra buğdayın kazanlarda kaynatılmasıyla hazırlanan geleneksel yiyecek Sümelek aracılığıyla Özbekistan’da insanların bir araya gelip sosyalleşmesi sağlanıyor.
-Mc donalds ve Burger king yerine Mir burger gibi Özbek fast food markalarinin yer almış.
-Taşkent’te 1966 depreminde ayakta kalabilmiş nadir binaları Japon Bahçesi çevresinde görebilirsiniz.
-Geçmişte Rusya‘dan Taşkent’e sürgüne gönderilen Prens Romanov için yapılan saray, bölgeye nazaran farklı tarzda mimarisiyle ilgi çekiyor. Prensin başarılı bir avcı olması nedeniyle bahçesini pek çok geyik heykelinin süslediği sarayı sadece pazar günleri ziyaret edebiliyorsunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.