Son üç dört yıldır nefes darlığına dayalı rahatsızlığım vardı.  Sevgili dostum Hüsnü Gülez'in el koymasıyla başarılı bir şekilde sonuca ulaşıldı.

Muğla Üniversitesi Araştırma ve Eğitim Hastanesi Göğüs Cerrahisinde Prof. Dr. Arife Zeybek'in öncülüğünde başarılı bir ameliyat geçirdim. Benim nefes darlığı olarak bildiğim ve doktorların "Koah'  teşhisi koyduğu rahatsızlığımın öyle olmadığını Prof. Dr. Arife Zeybek ortaya çıkardı. Ve bu konu baya bir karışık. 16 Ekim 2023'de Marmaris Devlet Hastanesi Göğüs hastalıklarına gidip ilaçlarımı alıp evde iyileşmeyi bekliyordum. Ama daha kötü olmaya başlamıştım. Nefes almakta zorlanıyordum. Ve kimseyi zorda bırakmamak için bazı konuları yazmıyorum.  İzlemekte olduğum hastane dizisindeki bir sahneden etkilenerek e-nabız'a girerek 'röntgen' görüntülerini aldım ve dostum Hüsnü'ye gönderdim.

Ve şunu yazdım: 'Bu işte bir iş var. Sigarayı bıraktım ama düzeleceğime daha kötü oluyorum. Nefes alamıyorum. Antalya'da hocalara bir göster.'

Dostum Hüsnü, yarım saat içinde geri döndü ve hemen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde Prof. Dr. Arife Zeybek'in beni beklediğini söyledi. Yusuf'la hemen hastaneye gittik. Sayın Zeybek beni görünce bir şeyler söyledi. "Hocam haber peşinde değilim. Şuan sağlığımın derdindeyim" deyince doktor rahatladı. Ne yapacağız deyince "seni hemen ameliyata alacağız" dedi.

Neyim var deyince,  benim nefes darlığı olarak bildiğim rahatsızlığımın hiç de öyle olmadığı ortaya çıktı.

Neyse üç buçuk saati aşan ağır bir ameliyat geçirdikten sonra odaya indiğimde doktorum; "Allah'ın sevdiği kulmuşsun bu şekilde nasıl yaşamışsın" dedi.

Öyle oldu böyle oldu. Daha detayları yazmıyorum. 

Benim ricam doktorlarımızdan lütfen bilgisayarınızdan 'röntgen'lere iyi bakınız ve biraz inceleyiniz. Bakın ben doktor ihmali yüzünden ölümden döndüm. Bir başka hasta bari tedavi sırasında ihmale uğramasın..

Araştırmacı gazeteciliğim ve sinemaya ilgimden dolayı, dostlarımın yardımıyla hastalığın ne olduğunu ortaya çıkardık. 

Ameliyat öncesi kan lazım diyen doktorumdan sonra sosyal medya hesaplarında 'kan lazım' mesajını yayınlayarak kan bulunmasında öncelik eden CHP Marmaris İlçe Başkanı Ömer Bozdemir’e, Kadın Kolları ve Gençlik Kollarına, Marmaris Belediyesi Gençlik Spor Kulübü Başkanı Hasan Yaylalı'ya, Katil Martılar taraftar grubuna, Baysal Grubu sayın Mehmet Baysal'a ve CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı'ya teşekkür ederim. İşte vefanın sağdan sola geçtiğinin ispatı. 

16 Ekim 2023'de başlayıp, 2 Kasım'da hastane yatıp 9 Kasım'da ameliyat olduktan sonra, 30 Kasım 2023'de Marmaris Devlet Hastanesinde tedavim Uzm. Dr. Mehmet Apikoğlu'nun kontrolünde 8 Aralık 2023'de eve taburcu edilene kadar sürdü. Yaklaşık 50 günlük hastanede tedavimin ardından evdeyim.  

Hayatta ne zaman neler yaşayacağımızı kimseler bilemez. Her insan kendi kaderini bilinmezlikleriyle yaşıyor. Her şeye rağmen Allah’a şükrediyor ve beterinden korusun diyorum. Biliyorum ki; dünyada çaresiz kalmış nice acı, ızdırap içerisinde yaşayanlarımız var.

Bu arada hasta olduğum dönemde geçmiş olsun telefonları edenler, mesaj atanlar, bizzat hastane ziyareti ile bana moral veren çok değerli gönül dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Dost dediğin iyi ve kötü günde aranırmış elbette.

Benim gönül dostlarım değerlidir, kıymet bilirler. Dostluğundan şüphe duyduklarım da zaten gereğini yapar, görmez, göremez veya görmezden gelirler. Bunlar hiç önemli değil, çünkü dünyanın düzeni böyle.

Uzun yıllar süren çok değerli dostluklar, abi kardeşlikler vardır. Örneği Marmaris Belediye Başkanı sayın Mehmet Oktay tedavim öncesi ve sonrası sürekli irtibat halinde olması. Yine Başkan Yardımcısı Suzan Zift, İhsan Öztürk, Ali Zağlı ve Burak Demirtaş'a, teşekkürlerimi bir kez daha iletiyorum. 

Uzun yıllardır süre gelen dostlarımızdan  Serkan Yazıcı'ya, Ercüment Aydın'a, Kamil Çakır'a,  Marmaris Ticaret Odası Başkanı Süleyman Mutlu Ayhan'a, İdris Akgül'e, Melih Baş'a, Tevfik Karaman'a, Ali Aygün'e, Muğla Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Süleyman Akbulut'a, Yüksel Savaş'a, NTV İzmir Temsilcisi Melih Ak'a, Yusuf Keskin'e,

Metin Yasan'a, Demet Kızıl'a, Yaşar Karaosmanoğlu'na, Muğla Milletvekillerimize ve onlarca dostumuza teşekkür ediyorum. Hepinizden ALLAH razı olsun. 

Benim her türlü kahrımı çeken eşim Hatice hanıma, kızlarım Gökçe ve Sündüs'e ayrıca teşekkür ederim.

Hastaneye ziyarete gelen Muzaffer Ustabaş'ın 'ne kadar çok seviliyormuş' demesi ayrı bir güzellikti. Acılarım biraz daha hafiflemişti. Hayatım boyunca insanlara tezgah peşinde koşan birisi değildim. Evet bazen haberlerimde 'kantarın topuzunu kaçırmış' olabilirim. Siz de biliyorsunuz ki, Marmaris içindi. 

Marmaris daha yeşil daha güzel olsun diye. Vicdanım rahat, başımı yastığa koyduğumda rahat uyuyorum. Önemli olan da bu değil mi?. 

Yıkılmadım ayaktayım, Allah'ıma şükürler olsun. 

“Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.” (Ankebût suresi, 57. ayeti)

Evet birgün öleceğiz buna inanıyoruz. Ama şuan aranıza geri döndüm. Toparlanmam için 2 veya 3 ay gibi zamana ihtiyacım var. Okurlarımdan, izleyecilerimden, takipçilerimden, arkadaşlarımdan ve gönül dostlarımdan vazgeçmedim. Hayat devam ediyor. Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle...

(Allah'a Emanet Olunuz)..