Kötekli Mahallesi’nde Yaşananlara Dair Yapılan Olaylar.
28 Aralık 2012 Tarihinde Muğla – Kötekli Mahallesi’nde Yaşananlara Dair Yapılan
Ülkü Ocakları Muğla İl Başkanı Eren AKDENİZ Kötekli Mahallesinde yaşanan olaylarla ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Akdeniz: “Son dönemlerde ülkemizde giderek büyüyen siyasi kaos ve bu kaos ortamından beslenen bölücü odakların faaliyetleri, Muğla’mızda da artış göstermeye başlamış ve dağdaki bölücü eylemleri sokaklara taşıma gayretleri içerisine girilmiştir. Özellikle Üniversiteler, bu bölücü faaliyetler için mesken tutulmaya başlanmış; ülkemizin değişik bölgelerinde Üniversite merkezli yasa dışı eylemler ortaya konulmuş ve konulmaktadır.
Üniversite öğrencisi kisvesi adı altında yapılanan bu PKK-KCK yasa dışı örgüt mensupları-sempatizanları; ülkemizde toplumsal huzursuzluk çıkarmaya ve bin yıllık kardeşlik hukukumuzu zedelemeye çalışmaktadırlar. Bu hain hesaplarını uygulamaya koyabilmek için de hedeflerine Milliyetçi-Ülkücü Hareket mensuplarını koymaktadırlar.
Ülkücü Hareket bu anlamda ülkemizde yaşanan gelişmelerin farkında olarak, çeşitli bölgelerimizde yaşanan kışkırtmaların ve sergilenmeye çalışılan kirli tezgahların bilincindedir.
Türk Milleti’nin ebedi bekasına ve bölünmez bütünlüğüne yönelik kışkırtmalara karşı tavrımız nettir. Bu tip kışkırtmaların yol açacağı kamplaşma, kutuplaşma ve cepheleşmelerin odağında; Ülkü Ocakları, Ülkücü Hareket ve Ülkücü Gençlik bulunmayacaktır. Bu anlamda, Ülkü Ocakları’nın, yıllardır ortaya koyduğu vakar ve sağduyulu tavır toplumumuzun her kesimi tarafından bilinmektedir.
Ülkücü Hareket bilmektedir ki; Türk Milleti’nin birlik ve beraberliğine yönelik kirli senaryoların muhatabı, bugün siyasi iradenin temsilcisi olan hükümet ve devletimizin yetkili organlarıdır. Milletten aldığı destekle o makamlarda oturanlar; sokaklardaki anarşiye, toplumsal gerginliklere ve çeşitli tuzaklara karşı gereken tedbirleri almalıdırlar.
Bu minval üzere genel görüşümüzü belirttikten sonra; 28 Aralık 2012 tarihinde, Muğla İli, Kötekli Mahallesi’nde yaşananlarla ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
28 Aralık 2012 tarihinde, Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda eğitim-öğretim hayatına devam eden ve aynı zamanda teşkilat mensubumuz olan bir üniversite öğrencisi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yerleşkesi’nde, yasa dışı PKK-KCK terör örgütü uzantısı olan ve herkes tarafından bilinen bazı şahıslar tarafından bıçaklı saldırıya uğramıştır. Ülkü Ocakları mensuplarına karşı provokasyon hazırlığı içinde oldukları bilinen bu çapulcular, yaptıkları saldırı esnasında da tehditler savurmuşlardır.
Akşam saatlerinde olayın duyulması üzerine, Ülkü Ocakları Yöneticileri, devletimizin yetkili organlarını bilgilendirmiş ve yetkilileri teyakkuza geçirmişlerdir. Aynı zamanda saldırıya uğrayan üniversite öğrencisi de Savcılık nezdinde girişimlerine başlamış ve Ülkü Ocakları Yöneticileri’nin tavsiyeleri üzerine hukuki zeminde hakkını arama yoluna gitmiştir.
Ülkü Ocakları mensupları, tahammül sınırlarımızı zorlayan bu saldırı karşısında -bundan önce de defalarca olduğu gibi- sağduyusunu kaybetmemiş ve yıllardır sergiledikleri sorumlu tutumlarını devam ettirmişlerdir. Ülkücü Hareket, bundan sonraki süreçte de bu sorumlu ve sağduyulu tutumunu sürdürecek ve huzurumuzu bozmaya çalışanların, güzel Muğla’mızın ve güzel insanlarımızın ağızlarının tadını kaçırmak isteyenlerin, şehrimizin havasını bozmak isteyenlerin, üniversitelerimizi bilim merkezi olmaktan çıkarıp bir çatışma ortamına sürüklemek isteyen şer odaklarının oyunlarına gelmeyecektir.
Fakat saat 22:30 civarında, Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen anlamlı bir sosyal etkinliğin ardından, gün içerisinde yaşanan olayların da etkisiyle, toplu bir şekilde Kötekli Mahallesi’nde bulunan ev ve yurtlarına dönmekte olan Ülkü Ocakları mensupları; saatler öncesinden bizzat kendileri tarafından teyakkuza geçirilen ve bölgede güvenlik önlemleri alan Emniyet mensupları ile karşı karşıya gelmişlerdir. Göreve yeni geldikleri bilinen bazı yetkililerin acemice ve tahrik edici tavırları üzerine bir gerginlik yaşanmış ve bu gerginlik teşkilat mensuplarımız tarafından bir protesto gösterisine dönüşmüştür.
Yaşanan bu “haklı infial” karşısında, toplumsal olaylar karşısında tecrübesi olmadığı anlaşılan bazı yetkililerin acemice tavırları devam etmiş ve bir noktadan sonra bu yetkililerin talimatıyla “gereksiz ve yok yere” hiçbir suçu, günahı olmayan üniversite öğrencilerine müdahalede bulunulmuştur. Bu müdahaleler esnasında; plastik mermi, biber gazı, jop vb kullanılmış ve birçok öğrenci yaralanmıştır. Tüm bunlara rağmen Ülkü Ocakları Yöneticileri büyük bir sorumlulukla hareket etmeye devam etmiş ve olayların daha da büyümesini engellemişlerdir. Fakat netice itibariyle; tüm bu yaşananlar sonucunda “kamuoyu vicdanı” yaralanmıştır…
“Ebed müddet devlet” anlayışıyla yetişmiş ve toplumsal huzura katkı noktasında yıllardır verdikleri mücadele bilinen Ülkü Ocakları mensuplarına yapılan bu ahlaksız saldırıyı kabul etmemiz mümkün değildir! Nitekim bu yaşananlar, mahalle sakinleri ve diğer öğrenciler tarafından da tasvip edilmemiş ve olaylardan sonra başta sosyal medya olmak üzere değişik platformlarda bu yaşananlar kınanmıştır.
Hayatları boyunca devletin bekası ve milletin birliği için mücadele etmiş, devlet yetkililerine olan samimi düşünceleri ve saygıları bilinen Ülkücü Hareket mensuplarına karşı gösterilen bu muamele, akl-ı selim sahibi hiç kimsenin onaylayacağı bir durum olmamıştır. Yasa dışı bölücü terör örgütü uzantılarına karşı sessiz kalanların; Ülkücü üniversite öğrencilerine karşı hem de suçsuz yere; yüzlerce Güvenlik Şubesi, Asayiş Şubesi, Çevik Kuvvet Ekipleri ve dahi Özel Harekat Timleri ile müdahale etmelerini; içinde Allah korkusu olan hiç kimsenin kabul etmesi mümkün değildir.
Ülkü Ocakları olarak hem Sn. Vali’nin hem Sn. İl Emniyet Müdürü’nün hem de Sn. Rektör’ün yaşanan bu talihsiz olayı tasvip etmediklerini düşünüyoruz. Nitekim gün itibariyle bazı Emniyet yetkilileri de hatalarını kabul etmiş ve üzüntülerini ifade etmişlerdir. Fakat ne var ki henüz yetkililerden “kanayan vicdanlara su serpecek” bir açıklama gelmemiştir. Bizler bu yaşananların talihsiz olaylar olduğunu düşünüyor ve en kısa zamanda yaraların sarılması gerektiğini ifade ediyoruz. Fakat bu sessizlik böyle devam ettiği takdirde bu zamana kadar ciddi bir çaba sarf ederek yürüttüğümüz sağlıklı ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekeceğini de ifade etmek istiyoruz.
Bu kadar haklı olduğumuz, bu kadar haklı çıktığımız ancak bu kadar da hakkımızın yendiği bir durum karşısında bizim sessiz kalmamız ise beklenmemelidir. Öz yurdunda garip, öz vatanında parya olmak; Ülkücü Hareket’in kaderi değildir.
Bilinmesini isteriz ki; önce Allah’a sonra da Ülkü Ocakları’na emanet olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in tüm mensuplarının haklarını korumak bizim başlıca vazifemizdir. Bu anlamda Ülkü Ocakları olarak yaşanan her iki olayın da hukuki zeminde takipçisi olacağız. Ülkücü Hareket’e yönelik yapılan her türlü saldırı, kim tarafından ve ne şekilde gelirse gelsin; hak ettiği karşılığı mutlaka bulacaktır! Hiç kimse Ülkücü Hareket’in vatan sevgisinden kaynaklanan sorumlu ve sağduyulu tutumuna bakarak yanlış hesaplar içerisinde olmamalıdır. Biliniz ki: Sağduyunun da bir sınırı vardır!
Buradan bazı basın yayın organlarına da seslenmek istiyorum. Yıllardır üniversitelerde yaşanan olaylar “sağ-sol kavgası, karşıt görüşlü öğrenciler” vb ifadeler kullanılarak hafifletilmeye çalışılmaktadır. Biliniz ki bizler sağ ya da sol görüşlü insanlar değiliz; bizler Türk-İslam Davası’na gönül vermiş, Türk Milleti’nin has evlatları olan Ülkücü-Türk Milliyetçileri’yiz. Aynı zamanda Ülkücülere yapılan saldırıların failleri de sağ ya da sol görüşlü insanlar değildir. Bunlar PKK-KCK yasa dışı bölücü terör örgütünün uzantılarıdır. Artık basınımızın da bazı gerçekleri görmesinin zamanı gelmiştir. Ayrıca ODTÜ’de yaşananları 13 gündür gündemden düşürmeyen medyanın, Muğla’da yaşananlara karşı takınacağı tavır da merak konusudur.
Son olarak şahsım ve Sn. Genel Başkanım adına dün gece yaşanan olaylarda yaralan öğrencilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, önümüzdeki günlerde başlayacak olan sınavlarında başarılar diliyorum. Ülkü Ocakları mensuplarımızı, yaşanması muhtemel provokasyonlar karşısında uyanık olmaya davet ederken; devlet ile milleti ayrıştırmaya çalışan, Milliyetçi-Ülkücü Hareket ile canımızdan çok sevdiğimiz devletimizin yetkili organlarını karşı karşıya getirmeye çalışan -ki dün gece bazı Emniyet yetkilileri fotoğrafı okuyamamış ve bu oyuna gelmişlerdir- şer odaklarının oyunlarına gelmemek noktasında herkesi uyarıyorum. Başta Valilik olmak üzere Emniyet Teşkilatı’nı, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi yetkililerini ve ilgili tüm birimleri, adaletin ve huzurun tesis edilmesi noktasında göreve davet ediyorum. Ülkü Ocakları da bu konuda üstüne düşeni yapacaktır.
Devlet yetim değildir, millet öksüz değildir ve dahi Ülkücü Gençler sahipsiz değildir elhamdülillah. Ülkü Ocakları, yaşanan her iki olayın da takipçisi olacaktır. Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.