TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Suriye'de 21. yüzyılda bir insanlık trajedisi yaşandığını belirterek, "Çok hoş beyanatlar var ancak insanlar da ölmeye devam ediyor. İşin bu noktaya geleceği daha başından belliydi. Bu, Türkiye tarafından her platforma muhtelif vesilelerle ifade edilmeye çalışıldı ama maalesef iki seneyi aşan bir zamandan beri güzel sözlerin dışında çok netice alıcı ve bu trajediyi belli bir yerde durduracak doğru dürüst bir çaba da gösterilemedi" dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Hugh Bayley ile makamında bir araya geldi. Çiçek ile Bayley daha sonra heyetlerarası toplantıya geçti.
Çiçek, toplantıdan önce yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 61 yıldır NATO üyesi olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin NATO üyeliğinin ve işbirliğinin özel bir anlamı olduğunu söyledi. Çiçek, "NATO bizim nezdimizde ayrıcalıklı bir kuruluş" dedi.
Türkiye'nin 61 yıldır NATO üyesi olmasının güvenlik ve savunma politikasının temelinde NATO'nun bulunduğunu gösterdiğini ifade eden Çiçek, NATO üyelerinin demokratik değerleri benimsemiş ülkeler olduğunu söyledi ve "Bu manada Türkiye'nin temel tercihinin bu istikamette olduğunun en somut göstergesidir" diye konuştu.
Çiçek, NATO'nun savunma örgütü olmasının yanında iyi bir diyalog mekanizması olduğunun altını çizerek, NATO Parlamenter Asamblesinin de bu anlamda önemine değindi. Çiçek, Türkiye'nin 2016'da NATO Parlamenter Asamblesi toplantısına evsahipliği yapacağını belirterek, "Dört gözle 2016'yı bekliyoruz" dedi.
"Türkiye, NATO operasyonlarına en büyük katkıyı veren ülkedir"
Türkiye'nin sadece NATO'nun güvenlik şemsiyesinden faydalanmakla yetinmeyip örgüte çok büyük katkılar sağladığını vurgulayan Çiçek, şunları söyledi:
"NATO operasyonlarının neredeyse tamamında Türkiye en büyük katkıyı veren ülkedir. Şu an 1750 civarında askerimiz muhtelif yerlerde bu maksatla görev yapmaktadır. Bunun ötesinde erken uyarı sistemine Türkiye evsahipliği yapmaktadır. Ayrıca Türkiye, bulunduğu coğrafi konum itibariyle tüm dünya bakımından dikkatle izlenen bölgeler açısından, Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu ve Körfez gibi bölgeler açısından da hem önemli bir ülkedir, önemiyle mütenasip de NATO politikalarına bu çerçevede katkı vermektedir. Türkiye, Türkiye dışında NATO ile beraber görev yaptığı ülkelerle ilişkilerini her alanda geliştirmekte olup NATO görevi bittikten sonra bu ülkelerde barışın kalıcı hale gelmesi ve oradaki insanların mutluluğu ve refahı bakımından da önemli sorumluluklar yüklenmeye devam ediyor. Bunun en somut örneği Afganistan'dır."
"Makedonya, Karadağ ve Bosna Hersek, NATO üyesi olmalıdır"
TBMM Başkanı Çiçek, dünyadaki siyasi gelişmelerle birlikte NATO'nun mahiyet bakımından değiştiğini, Türkiye'nin NATO'nun açık kapı politikasını desteklediğini belirtti. Çiçek, şöyle devam etti:
"Avrupa'nın, neticede Türkiye'nin de güvenliği açısından Balkanlar'da barış ve istikar önemli. O nedenle Balkan ülkelerinin NATO üyesi olması hassas yapıları bulunan bu ülkelerde güvenlik açısından önemli bir ihtiyaç olarak gözüküyor. Fırsat buldukça ben de bu ülkeleri ziyaret ediyorum. O nedenle Makedonya'nın, Karadağ'ın ve Bosna Hersek'in üyeliği bizim açımızdan önemlidir. Bir an evvel bu beklentilerin karşılanması bizim arzumuzdur."
"Hoş beyanatlar var ancak insanlar ölmeye devam ediyor"
Çiçek, Suriye konusuna da değindi ve NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Bayley'nin Hatay'dan Ankara'ya geldiğini hatırlattı. Suriye'de yaşanan trajedinin sonuçlarını Bayley'nin kendi gözleriyle gördüğünü ifade eden Çiçek, "Bizatihi gördünüz ki 21. yüzyılda bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Çok hoş beyanatlar var ancak insanlar da ölmeye devam ediyor" dedi. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşin bu noktaya geleceği daha başından belliydi. Bu, Türkiye tarafından her platforma muhtelif vesilelerle ifade edilmeye çalışıldı ama maalesef iki seneyi aşan bir zamandan beri güzel sözlerin dışında çok netice alıcı ve bu trajediyi belli bir yerde durduracak doğru dürüst bir çaba da gösterilemedi. Maalesef bu günümüzün bir gerçeğidir. Bunu görmemiz gerekiyor. Geldiğimiz nokta itibariyle Suriye'deki trajedi bir tek cümleyle ifade edilebilir. 'Kimyasal silah kullanma, onun dışında insanları, çocukları, kadınları, masumları neyle öldürürsen öldür. Biz medeni dünya olarak işin bu kısmına karışmayız.'Öylesine bir umursamazlık, öylesine bir çelişki, uzaktan olaylara bakış maalesef kurumlar açısından da güven bunalımı çıkarıyor. Yani ülkelerin başına bir iş gelirse kendinden başka çaresi yok gibi, kendi işini kendin çöz gibi bir anlayış çıkarıyor ki bu da uluslararası ilişkiler açısından çok sakıncalı bir ortam meydana getirir."
Suriye'deki trajediden dolayı çok sayıda insanın evini terk ederek başka ülkelere sığındığını kaydeden Çiçek, "Bu mültecilerin birkaç devletin sırtına yükünün yüklenmesi ve kimsenin bu noktada insanlık adına, insan hakları, özgürlükler adına çok şey söylemiş olmasına rağmen bir şey yapmıyor olmaları gerçekten düşündürücüdür" ifadesini kullandı.
NATO-AB ilişkilerine de değinen Çiçek, bu ilişkilerin gelişmesi için tüm adımların NATO'dan beklenmesi ve AB'den hiçbir çabanın gelmemesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. Çiçek, "Özellikle Türkiye'nin AB savunma mekanizmalarında karar merciinde bulunmaması noktasında AB'nin çıkardığı engeller, sizin de bildiğiniz hususlardır. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Çok etik de bulmuyoruz. Doğrusunu isterseniz Avrupa'nın her konuda Türkiye'ye ikili bir tavır içinde olması aramızda ciddi bir güven bunalımı meydana getiriyor" diye konuştu.
Bayley: "Suriye için buradayım"
NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Hugh Bayley ise Türkiye'nin 61 yıldır NATO'ya sağladığı katkıları memnuniyetle karşıladıklarını söyledi ve Türkiye'nin NATO Parlamenter Asamblesi'ne de özellikle Müslüman bakış açısını göstermesi bakımından önemli katkılar sağladığını kaydetti. Türkiye'de önemli görüşmeler yapacağını, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de bir araya geleceğini ifade eden Bayley, Türkiye'nin NATO misyonlarına verdiği katkının altını çizdi ve teşekkür etti.
Bayley, "Türkiye, hem Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ile NATO ortaklıklarının kurulması hem Körfez ülkeleriyle İstanbul İşbirliği Girişimi gibi ortaklıkların oluşturulmasında çok öncü bir rol oynadı" dedi.
Türkiye'yi özellikle Suriye konusunu konuşmak için ziyaret ettiğini dile getiren Bayley, "Suriye konusunu konuşmak ve NATO ülkeleri olarak neler yapılabileceğini konuşmak için geldim" diye konuştu. Suriye konusunda kişisel görüşlerini aktaran Bayley, BM Güvenlik Konseyi'nde sadece kimyasal silahlar konusunda alınan kararın yeterli olmayacağını söyledi ve BM Güvenlik Konseyi'ne kalıcı bir barış için karar alması konusunda baskı yapılmasının önemine işaret etti. Bayley, "BM Güvenlik Konseyi'nin NATO üyesi de olan 3 üyesi, aralıksız olarak bu konularda karar alınması için uğraştı. Maalesef kimyasal silahlarla ilgili alınan son karara kadar daha kapsamlı karar tasarıları diğer daimi üyeler tarafından reddedildi" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.