AK Parti İzmir İl Danışma Meclisi Toplantısı (1)
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin geçmişte 100 lirasının 86 lirasını faize verdiğini, şu anda aynı paranın 87 lirasının yatırıma harcandığını belirterek, "100 liranın 86 lirasına el koyan faiz lobisi tabii ki 13 liraya razı olmayacaktı. Ne yapmak lazım? Karışıklık çıkarmak, sokağa inmek, uluslararası faiz lobisiyle işbirliği yapmak lazım ki AK Parti iktidarını götürelim, faizler gelsin. Ama kimse kusura bakmasın. Artık o saadet zinciri kırıldı, o günler artık bitti" dedi.
Bakan Yıldırım, Balçova Termal Tesisleri'nde düzenlenen AK Parti İzmir İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, TBMM'nin kapanma zamanının yaklaştığını, milletvekillerinin gece gündüz mesai yaptığını belirterek, "İşleri vaktinde yapmayınca böyle son günlerde fazla mesai yapmak gibi bir durumda kalıyoruz" diye konuştu.
Eğitimden sağlığa, adaletten ulaşıma Türkiye'de 80 yılda yapılan hizmetlerden fazlasına ülkeye kazandıran AK Parti'nin 10 yılı geride bıraktığını ifade eden Yıldırım, partisinin sadece hizmetlerle dolu 10 yılı değil ülkenin kötü kaderi haline gelmiş ekonomik ve siyasi istikrarsızlığı da geride bıraktığını belirtti.
Türkiye'de güvenin ve istikrarın hakim olduğu, kalkınmanın, demokratikleşmenin, özgürlüklerin alabildiğine genişlediği bir 10 yılı 76 milyon insanın doyasıya yaşadığını, Türkiye'nin her köşesinde AK Parti iktidarının eserlerinin birer birer yükseldiğini anlatan Yıldırım, 2000-2001'lerde bir gecede doların 2 katına çıktığını, faizlerin yüzde 7 bin 500 arttığını, ülkenin bir gecede yüzde 50 fakirleştiğini, 3-5 kişinin de yüzde 1500 zenginleştiğini kaydetti.
Bakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"İşte bunlar istikrarsızlık, işte bunlar bir ülkenin başına gelecek en büyük beladır, en büyük musibettir. O günleri geride bıraktık. 3 Kasım 2002'de 'AK Parti tek başına iş başına' dedik yola koyulduk. Milletimiz bize yol verdi, önümüzü açtı. O günleri hatırlayın. İktidara gelmişiz. Elde yok, avuçta yok. Dağ gibi sorunlar, terör belası başımızda. Bölgemiz ateş çemberi. Irak işgal edildi edilecek. Bazı güçler homurdanmaya devam ediyor. 'Nerden geldiniz, niye geldiniz, bu ülkede ne işiniz var?'. Çünkü zihinlerde demokrasiyi özümseyemeyenler her zaman Türkiye'de yanlarına kendileri gibi düşünen siyasi unsurları da alarak bu ülkede iş yapmayı başarmışlardır. Nasıl başardılar? 1950'de, 1960'da bunu başardılar. 1950'de gelen büyük demokrasi hareketini 10 yıl sonra antidemokratik girişmlerle darbelerle sona erdirdiler. 1971'de bunu başardılar. 1980'de aynısını yaptılar. 28 Şubat'ta aynısını yaptılar. 27 Nisan'da aynısını yapamadılar. Yapmaya çalıştılar, AK Parti iktidarı kırmızı kart gösterdi. 'Buraya kadar' dedi, oyun bitti. Artık demokrasiye, halkın iradesine hiç kimse engel olamaz, herkes işine baksın."
- Faiz lobisi
Türkiye'nin 2002'de adeta sınırları içerisine hapsolmuş halde bulunduğunu, seyahate gidenlerin sınır kapılarında kötü muamele gördüğünü, kapılardan çevrildiğini, şu anda ise 78 ülkeyle vizeleri kaldıran bir Türkiye'nin olduğunu dile getiren Bakan Yıldırım, "İşte güçlü Türkiye budur. Bugün Türkiye, yatırımlarda, ulaşımda, sağlıkta, eğitimde 80 yıla sığdırılamayan hizmetlerin 3 katını 5 katını başarmış durumdadır. Bu da istikrarın ve güvenin bir eseridir. Türkiye'de ne değişti? Türkiye petrol mü buldu, Türkiye kıymetli madenler mi icat etti, doğalgaz mı çıktı? Türkiye'de değişen tek şey iş yapmasını bilen, iş üretmesini bilen milletin derdiyle dertlenen bir AK Parti iktidarı var. Bu da demokrasinin, hizmetin kapısını açtı" dedi.
Yıldırım, AK Parti iktidarı öncesinde ülkenin yıllık gelirlerinin yüzde 86'sının borç faizlerine gittiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Bu ülke nasıl sağlıkta, eğitimde, ulaşımda yatırım yapacak. Mümkün mü? 86'sını hortumculara, tefecilere, faiz lobisine ver. Geriye kalan 14 lirayla da yatırım yap. Bugün bu tablo tersine döndü. Şimdi Türkiye bir yıllık bütçesinin sadece 13 lirasını faize veriyor. Tam tersine döndü. 14 lirasını kendisine ayırırken bugün 87 lirasını kendisine ayırıyor ancak 13 lirasını faizi veriyor. Geriye kalan hizmete, yatırıma, vatandaşa gidiyor. Tabii böyle birden bire her şeyi tersine değiştirince bazıları bundan işkillendi, rahatsız oldu. Sayın Başbakanımız 'Faiz lobisi bu işlerin arkasındadır' deyince 'Nedir bu faiz lobisi hele bir söyle' diyenler çıkmaya başladı.
Onlar aslında faiz lobisini çok iyi bilirler. Onlar aslında faiz lobisinin iş başına nasıl geçtiğini, onun zemininin nasıl hazırlandığını çok iyi bilirler. Bu ülkede 76 milyonun kazandığını, dişinden tırnağından arttırarak verdiği bütün vergileri 100 liranın 86 lirasına el koyan faiz lobisi tabii ki 13 liraya razı olmayacaktı. Ne yapmak lazım? Karışıklık çıkarmak, sokağa inmek, uluslararası faiz lobisiyle işbirliği yapmak lazım ki AK Parti iktidarını götürelim, faizler gelsin. Türkiye tekrar faiz ödeyen, faiz ödemekle uluslararası faiz lobisini mutlu ve memnun eden bir ülke haline gelsin. İstikrar kaybolsun, yatırımlar gitsin, ülke öngörülemez, yönetilemez hale gelsin. Hiç kimse kimseyi kandırmasın. Oynanan oyun hep aynı. Zaman, aktörler değişse de oyun hep aynı. Türkiye'nin güçlenmesi bazı küresel çıkar çevrelerinin menfaatine halel getiriyor. Ama kimse kusura bakmasın. Artık o saadet zinciri kırıldı, o günler artık bitti. Hiç kimse Türkiye'yi bundan sonra faizciler için, uluslararası tefeciler için çalışan çabalayan kaynaklarını onlara aktaran bir ülke olarak görmesin. Avucunu yalasın. Aldıklarına saysınlar."
Binali Yıldırım, 1980'den 2001 yılına kadar 450 milyar dolar faiz ödendiğine işaret ederek, "Bizim bugüne kadar yaptığımız bölünmüş yollar, havalimanları, deniz limanları hızlı tren projeleri için ödediğimiz paranın neredeyse 8 katı faiz ödedik. Artık deniz bitti. Bu ülkenin kaynakları mutlaka bu ülkenin kalkınmasına harcanacak, başkalarının zenginleştirilmesi için değil. Onların sevindirilmesi için değil. O yüzden de Türkiye istikrarın, güçlü siyasi iradenin ne demek olduğunu çok iyi biliyor" diye konuştu.
(Sürecek)
Muhabir: Ramazan Ercan
Yayınlayan: Nevbahar Kabaklı
Kaynak:AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.