• BIST 9467.22
  • Altın 2493.938
  • Dolar 32.5949
  • Euro 34.7884
  • Muğla 17 °C
  • İzmir 22 °C
  • Aydın 22 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Yüksek Sadakat: "Döneceksin Diye Söz Ver"…

Yüksek Sadakat: Döneceksin Diye Söz Ver…
* Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer…* İhtimaller Denizi…* Döneceksin Diye Söz Ver…Yüksek Sadakat'in ilk albümünde sıkça dinlediğimiz ve zihnimize kazınan o muhteşem şarkılardan sadece birkaç tanesi.

Yüksek Sadakat'in bugüne kadar olan müzik yolculuğunun hikayesini çok yerde anlatmışsınızdır mutlaka ancak bir kez de bizim için anlatır mısınız?
Nasıl bir araya geldiniz?

Grubu kuran şarkı sözlerini ve besteleri yapan sizsiniz. Neden yola tek başınıza devam etmediniz?

Kutlu: Kuruluş hikayesi 9-10 yıl kadar geriye gidiyor aslında. Ben yazdığım şarkıları daha çok bir grup çatısı altında değerlendirmeyi uygun buldum. Tek başıma devam etmememin sebebi; benim bir şarkıyı seslendirebilecek şarkıcılık potansiyelimin olmasına karşın mükemmeliyetçi bir tarafım var. Kendi hayatımda bir işin her zaman en iyisini isterim. Şarkılarımın iyi olduklarına inancım tamdı ama kendi vokalimin o kadar iyi olduğuna da inanmıyordum. Ve ben en başından beri her zaman iyi olduklarına inandığım şarkılarımın altından hakkıyla kalkabilecek bir vokal olsun istedim. Bu da benim tamamen mükemmeli arayan karakterimle alakalı bir durum. Neyse ondan sonra yavaş yavaş bir araya gelmeye başladık insanlarla. Tabi zaman içerisinde değişiklikler oldu. Gidenler gelenler oldu. 2004 yılında Yüksek Sadakat'in ilk albümündeki kadro bir araya geldi. Ve 2006 Ocak ayında albümü çıkardık. Albüm çıktıktan sonra Cemil Demirbakan ve Deniz Alemdar gruptan ayrıldı. Şimdi yeni kadromuzla yolumuza devam ediyoruz.

•Grubun ilk vokalisti Cemil Demirbakan idi. Vokalistin değişmesi sizin için bir risk oluşturdu mu? Yoksa Kenan'la böyle bir risk yaşamayacağınızı anlamış mıydınız?

Kutlu: Hayır, Cemil'in ayrılması risk oluşturmadı. Kariyerin ileriki dönemlerinde olsa tabi ki insanların, vokalistleri ya da diğer grup elemanlarını daha fazla benimsenme durumları olabiliyor. Ama bizim gibi özellikle ilk albümden sonra vokal değişiklikleri olan gruplar olmuştur. İlk albümde Cemil vardı ve çok iyi bir albüm çıkardık. İkinci de iyi olur inşallah. Yani ben kendi adıma böyle bir risk yaşamadığımızı düşünüyorum. Kenan bana göre; şarkılara kattığı yorumla, sahne enerjisiyle ve pozitifliğiyle bizim riskli bir değişim yapmadığımızı sağlayacak bir performans da gösterdi zaten. Ama ben başından beri her zaman şöyle düşündüm. Bunlar doğal şeyler, müzikte olabilecek durumlar. Kendimize yakışan vokali eninde sonunda buluruz. Sanırım olumlu baktım ve her şey olumlu oldu. Pozitif düşününce pozitif oluyor galiba.

YANİ ASLINDA BAYA PİŞMANIM :)

• Peki Kenan senin gruba katılman nasıl oldu? Memnun musunuz - ki mutlaka öyledir. Sizin de kendi gruplarınız vardı önceden.

Kenan: Yani aslında baya pişmanım. :) Evet, profesyonel olarak 1985 yılından bu zamana sürekli müzik piyasasındayım. Benim de 2000'den beri uğraştığım kayıtları bitmiş prodüktörde bekleyen bir albümüm var aslında. Ama netice itibari ile elinizde bir proje var, bir yere kadar getirdiniz ama olmuyor. Burada bir seçim yapmak zorundasınız. Ya bunu birkaç sene daha belirsiz bir şekilde bekleyerek yaşayacaksınız ya da yaşayan bir şeyin içinde daha da güzel bir şekle getireceksiniz. Kendi projemle ilgili olarak ben ikincisini seçtim. Yüksek Sadakat, zaten çok iyi çalan bir grup. Belirli bir kitlesi var. Kendi istediğini not alan ve kayıtlara döken gruplar genelde ikinci albümü beklerler. Yani ilk albüm kartvizit gibidir. İnsanlar oy verir ama yine de gardını almış bir grup hala vardır. "Hadi ikinciyi ya da üçüncüyü de görelim bakalım çizgi ne olacak" derler. Gerçekten de bence iş olarak, tanımlanırlık olarak size geri dönmesi de en az iki ya da üç albümden sonra olur. Yüksek Sadakat'in ilk albümdeki çıkışı zaten birçok grubun ikinci ya da üçüncü albümdeki çıkışlarındaki performansına yaklaşmıştı.


Bana böyle bir teklif geldiği zaman açıkçası benim ilk düşündüğüm kendi projemi ne yapacağım oldu. Biraz arada kalır gibi oldum aslında. Ama en başta konuştuğum noktaya geri dönecek olursak ben hızlı çalışma temposunu çok seven birisiyim. Dolayısıyla oturmak ve beklemek hiç benim doğama göre değil. Kutlu ile tanışıp konuştuk. Sanırım birlikte çalıştığımız zaman içerisinde grup arkadaşlarıma da bir güven verdim. Zaten şu an grup beni o kadar meşgul ediyor ki Eylül'den beri kendi projemin pause tuşuna basmış gibiyim. Çünkü burada provalarımız oluyor. Öncelikle ilk albümün parçalarını hazırladık ve bir süre böyle geçti. Sonra konserler başladı ve ardından da yeni albüm çalışmaları. Zaten işler benim de tam sevdiğim, başımı kaşıyacak vaktimin kalmayacağı şekilde yürüyor. Müzikal olarak da kesinlikle çok tatmin oluyorum. İkinci albüm çıktığı zaman grubun benden önceki yapısı ve benden sonraki yapısını pozitif olarak hissedeceksiniz. Bu tabi ki benden kaynaklanan bir şey değil. Bizim müzikal zevklerimiz her an değişiyor. İlk albüm çıktığından bu yana 1,5 sene geçti. Bu dönemde grup kendi içinde müziğe bakışlarında bazı gelişmeler yaşadı. Aslında besteler aynı gruptan ve elden çıkıyor olmasına rağmen bana göre hem düzenlemelerde hem yorumlarda hem çalımlarda bugün yaptığım işe daha yakın. Ve hatta Türkiye'de de kendi tarzında gayet öncü bir yerde olduğunu da iddia etmek istiyorum. Yani çok seviyorum parçaları. Kayıtlar da çok güzel oldu bence. Kısacası ben Yüksek Sadakat'ta olmaktan mutluyum.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141