“Yatak talebini karşılarken turizmi geriye düşürdük”

Başkanlarımızın yaptıklarını birinci ağızdan sizlere duyurmayı, sizleri bilgilendirmeyi amaç edindiğimiz bu söyleşilerimizin üçüncüsünü İçmeler Belediye Başkanı Sayın Yavuz Çokberkit ile gerçekleştirdik. Halka hizmet eden başkanlarımıza sorular sorup sonrasında teşekkür borcumuzu da ödüyoruz.

Metin Cangör: Biz bu toplantılara kalabalık bir arkadaş kadrosuyla birlikte başlamıştık ama bugün maalesef Hilmi Kıvrak ve Halil Canda arkadaşlarımız gelmediler, Erkan Gerzile ise rahatsız. O yüzden bugün sizinle biz söyleşeceğiz. Her başkana sorduğum ilk soruyu sorayım. Görev sürenizce sizi en çok üzen ve en çok sevindiren olay nedir?
Yavuz Çokbertkit: Gazetemiz Gündem bizim hep yanımızda olarak, her zaman yaptıklarımızı en doğru şekilde halkımıza sundu. Ve şimdi yeniden seçim ortamına girdiğimiz bu günlerde beni konuk edip, tekrar halkımızı aydınlatma yolunda bir nebze ışık tuttuğunuz için teşekkür ederim.
Göreve süresince beni en çok sevindiren olaya gelince; göreve geldiğimde yapmayı düşündüğüm acaba yapabilirmiyim diye kendime sorduğum ve Turizme gerçekten katkı sağlayacağını düşündüğüm İçmeler Plajının çok daha verimli bir hale getirilmesiydi. Burada 3 tane iskelemiz vardı. Bunlar lazım iskelelerdi belkide ama orada kirlilik yaratıyordu. Bunların yerine farklı iskele yapmamız, mavi bayrak olayını fazlalaştırmamız gerekiyordu. Bunu yaptık ve bunun sevincini yaşıyorum. Üzen olaysa karşılaştığımız olumsuzluk ve dedikodu maiyetindeki olaylar.

Ercan Güneştutar: Biz bu toplantılarda başkanlarımızın seçim bildirgelerini elimize alıp vaatlerini ve yaptıklarını soruyoruz. Ben şimdi şunu soracağım. Eski iskeleler hakikaten kirlilik yaratıyordu tekne yanaştığı için. Sizin yaptığınız iskele bir nevi yat limanı acaba mevcut iskelelrin bir yönetmelik dahilinde aynı Türkbükü örneği gibi ahşap olarak yapmak, bir yemek servisi açılsaydı. O zaman daha güzel bir görüntü güzelliği yaratmazmıydı?
Yavuz Çokberkit: Biz yat yanaşma yerini yaptık. Baktık balıkçı tekneleri yanaşmaya başladı. Ben bunun için savaş verdim. İnsanlar “ne olacak ben yarım saatte balığı çıkartırım” diyor. Bunun için savaş verdik. Bu balıkçı tekneleri azmak başına bile yanaşmaya çalışıyorlar. Bunlar kolay değil, ben bunların savaşını verdim. Yat Yanaşma yerinin yapılacağı zaman oradaki o iskelelerin yıkılması kaydı şartı vardı. Bu mal müdürlüğünden kiralanırkende böyle tahsis edildi. Yat Yanaşma Yerimiz 250 tekne kapasiteli güzel bir yer oldu. Dediğiniz de güzel olabilirdi tabi.

Ercan Güneştutar: Yine seçim bildirgenizde yer alan bir madde. Artık iyice ihtiyacı hissedilen sinema ve Kültür Merkezi'ne yer vereceğiz. Bu bağlamdaki çalışmalarınız ne?
Yavuz Çokberkit: Sinema ve Kültür Merkezi kapsamında belediyemizde çok fazla ihtiyaca cevap vermesede bir salonumuz var. Aslında Aqua Park'ın olduğu yer Kültür Merkezi olarak ayrılmış bir yerdir. Onu oraya yapmayı düşünürken şehrin estetiğini de düşünmek zorundaydık. O yerde bildiğiniz gibi şehrin girişi. Bundan tam vazgeçmedik ama orada bir park yaparak, bir meydan, spor alanları yaptık. Ama bundan da vazgeçmiş değiliz. Elimize gelen ve yarım kalan projeleri yapınca kendi projelerimizi ertelemek zorunda kaldık.

Ercan Güneştutar: Gelelim şu meşhur Asparan sahalarına. Bununla ilgili söylemleriniz vardı. Devre arasında futbol kulüpleri gelsinler, böylelikle kış turizmini de hareketlendireceğiz. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?
Yavuz Çokberkit: Biz göreve geldiğimizde Asparan'daki sahaların ihaleleri yapılmıştı. Fakat ihale süresi içerisinde bir takım farklı durumlar olduğu ve aksaklıklar olduğunu tespit ettik ve durdurduk. Bunlarla ilgili tabii ki gerekli yerlere müracaat ettik. İçmeler'de saha eksikliğimiz var. O zamanlar bir ara Ticaret Odası ile beraber yapmayı planladık. Ama tahsis şartları böyle bir beraberliğe razı olmadığı için ne kendimiz ne de Ticaret Odasıyla yapamadık. Kış turizmini uzatalım derken, kaybettiğimiz yaz turizmini nasıl elde edeceğiz düşüncesindeyiz. Ama önümüzdeki yıl bütçe planı içerisinde yer alıyor sahalarınız.

Ercan Güneştutar: Ben uzun yıllar İçmeler'de yaşadım. 1 Kasım geldiği zaman İçmeler terk edilmiş kasaba halini alıyor. Sokak ışıkları bile sönüyor, insan sokakta yürümeye bile korkar hale geliyor. 4,5 senelik görev sürenizde İçmeler'i canlandırmak amacıyla ne yaptınız?
Yavuz Çokberkit: geçtiğimiz dönemlerde İçmeler'de bir canlılık vardı. Ama canlılık neydi? İçmeler halkının yatırım gücü vardı. Şimdi kış sezonu çok fazla uzadı, bunun farkındayız. Bunu geliştirmek için restoranların, eğlence yerlerinin biraz daha serbest hale getirmeye çalıştık ama bu da yeterli olmadı. Kaybetmiş olduğumuz turizm sezonunun, 180-210 günlük turizm sezonunun en azından belli bir kısmını kazanabilme mücadelesini yapmamız lazım diye düşünüyorum.

Ercan Güneştutar: O zaman şöyle bir şey olmuyor mu? Sonuçta Marmaris'te 4 tane Belediye var. Turizmin bu hale gelmesinde belediyelerin de suçu var?
Yavuz Çokberkit: Var tabiki. En önemli konulardan bir tanesi yatak talebini karşılayalım derken turizmi geriye düşürücü, kalite anlamında geriye düşürücü yatak arzını yaptık. Neydi bu? Apart otelleri çoğalttık. Apart oteller bazı bölgelerde gerekliydi ama çok oldu. Apartların bu şekilde olmaları turizmi ucuzlattı. Apart oteller çoğalıp ucuz olunca büyük oteller de her şey dahil'e geçti, dolayısıyla turizm ucuzladı. Oteller “Herşey dahil”e geçince bu sefer dışarıdaki esnafı mağdur etti. Dışarıdaki esnaf turist dışarıya çıkmayınca bu kez de yapılmaması gereken şeyleri yapmaya başladılar. Bu uygulamalar turistin kaçmasına sebep oldu. Dolayısıyla kaliteli turist yok.

Metin Cangör: Bu yılın başında Franfurt'ta bir toplantıda bulundum. Bazı Alman belediye başkanları da vardı. Toplantıya katılanlar kendi aralarında konuşurken büyük bir uçak şirketinin müdürü, '' biz kışın Avrupalıların Türkiye'ye gitmesini çok istiyoruz. O kadar çok emekli var ki Alvrupa'da. Bu insanlar kış aylarını Türkiye'de geçirsinler istiyoruz. Bunların emekli maaşları Türkiye standartlarına göre çok yüksek, Avrupa'da bir buçuk ay yaşayacaklarına aynı parayla Türkiye'de en az iki buçuk ay yaşarlar. Fakat bilhassa Ege'de kışın her yeri kapatıyorlar, bizde uçak seferi koymuyoruz'' diye şikayette bulunuyorlardı. O zaman orada bulunan bir Alman belediye başkanı dedi ki; “Türkiye'de niçin belediyeler kapatılan yerler için yeniden açma parası almıyor? Bizde işyeri iş yok diye kapatılamaz,. Dükkan, Otel veya lokanta ve benzeri yerler kamu hizmeti veren yerlerdir. Kapatırsanız orayı yeniden açmak için belediyeye yüklü miktarda açma parası ödersiniz..” dedi. Bunu düşünürsek aslında mantıklı da. Acaba bunu gerçekleştirebilir miyiz?

Yavuz Çokberkit: Esasında bu yasa bizde de var. Turistik yerlerde bir temayül bizdeki. Buralardaki işyerleri turizm sezonu başlayınca açıyor dükkanı, sezon bitince kapatıyor. Dediğiniz çok doğru. Esasında 12 ay o işyerini açması lazım. Bizde de var bu. Belediyeler ne yapıyor bizde. Burada ruhsat vizesi diye bir şey yapıyoruz. Ruhsat vizesini yaparken bir harç ödüyor işyeri sahibi, o zamanki açığı bu şekilde kapatıyor. Ama bunlar bizde çok fazla uygulanan şeyler değil.
Metin Cangör: Aslında kış turizmi tüm ege için can suyu, çok önemli. Burada bunu başaranın heykeli dikilir.

Ercan Güneştutar: Bundan 5-6 sene evvel Marmaris'te kış turizmi vardı. Martı Otel'in 40-50 odası doluyordu kışın. Neden bitti biliyor musunuz? Bitmeyen altyapı yüzünden. Her sene bu sene bitiriyoruz dedik. Marmaris-İçmeler arasını kapatıyorduk. Gelenler çamur içinde gezmekten bıktı ve biz artık gelmiyoruz dediler. Bu altyapı yüzünden kaçırdık turizmciyi. Bir de büyük otellerin “Herşey dahil”e geçilmesindeki en büyük sebep taciz bence. Adam dışarı çıkıp tacize uğrayınca kaliteli müşteri kalmıyor. Büyük oteller de “Herşey dahil”e geçerek gelen kaliteli müşteriyi kaçırmadan içerde tutayım diyor.
Yavuz Çokberkit: Sizinle karşıt fikirdeyim. Bu müşteri dışarı çıkmıyor ya “Herşey dahil”le. Dışarıdaki işletmeci de müşteri dışarı çıkınca yaptığı yatırımı bir şekilde kazanmanın isteğiyle yapılmaması gereken şeyleri yapıyor. Bana göre bu sistem olmasaydı, gelen müşteri dışarı çıkıp diğer işletmelere fayda sağlayabilse bu olmazdı. Bunun tek suçlusu “Herşey dahil” değil. İçmeler'de 22 bin yatak var ama 30 bin sandalye var. Onun da vermiş olduğu sıkıntı var. Bu da belediyelerin yaptığı yanlışlıklar.

Ercan Güneştutar: Yurtiçi ve Yurtdışı fuarlara beldemiz olarak katılacağız demiştiniz. Hangi fuarlara katıldınız?
Yavuz Çokberkit: İçmeler Belediyesi olarak Hollanda fuarlarına katıldık. Bir belediye Başkanının gidip fuardaki standın başında bekleyerek beldesine bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Seçim atmosferinde söylediğimiz fakat sonradan bir fayda sağlamayacağını düşündüğümüz bir şeydi bu.

Ercan Güneştutar: İçmeler'de Kent Konseyini kurdunuz mu?
Yavuz Çokberkit: Kent Konseyi kurulma çalışmalarını yaptık ama tam elde edemedik. Önümüzdeki dönemde bir kent konseyi kuracağız.

Ercan Güneştutar: Turizm Danışma ve Şikayet Büroları açıp sezon boyu açık tutacağız diye bir madde var bildirgede.
Yavuz Çokberkit: Belediyemiz içerisinde bunu gerçekleştiriyoruz.

Ercan Güneştutar: İçmeler ile Turunç arası bir sahil yolu olmasını nasıl karşılarsınız?
Yavuz Çokberkit: Ben buna olumlu bakmıyorum. Hemaların içerisinde bir çok tesis açılacak. Eğer öyle bir yol açılırsa Kayabal Caddesinde sıkıntı yaratacak. O yol ihtiyaca cevap verme yerine İçmeler içerisinde trafik yönünde sıkıntı yaratacak.

Metin Cangör: İçmeler'de gelecek dönemde yapılması gereken ve yapılacak en önemli şey sizce nedir?
Yavuz Çokberkit: İçmeler'de yapılması gereken en önemli şey sanata ve spora daha çok eğilinmesi lazım. Bir spor okulu artık İçmeler için güzel olacak. Bir Kreş yerimiz var, oranın planı hazır. İçmeler'in mevcut meydanını daha faal bir meydanla buluşmasını sağlayacağız. Orman içerisinde bir yürüyüş yolumuz var, onun ihalesi tamam.

Ercan Güneştutar: Şimdiki görev süreniz bitiyor. Kendinizi başarılı buluyor musunuz?
Yavuz Çokberkit: En azından başarısız bulmuyorum kendimi.

Derya Çavuş: İçmeler-Marmaris yolumuzun durumu nedir?
Yavuz Çokberkit: Yolumuzun ihalesi bitti. Zaten tamamlandı sadece 1 kilometrelik kırmız asfaltımız kaldı. O da yağmur sebebiyle durmuştu. Sanırım Pazartesi-Salı başlanıp tamamlanacak ve onu parke yola kadar getirmeyi planlıyoruz.

Derya Çavuş: Yeni yapılan yolunuzda yağmur ızgaraları yola dik değil de paralel olarak yapılmış. Bunların yola dik olması gerekmez mi? Olası bir bisiklet kazasında ne yapacaksınız? Çünkü ızgaraların arası bisiklet tekerleklerinin girebileceği kadar açık.
Yavuz Çokberkit: Yoldaki su giderlerini yapmak Mariç-Belbir'in görevi. Dediğiniz doğru tabiî ki. Ama o yol tamamen bitmedi. Yolumuz zaten standart yol değildi ama biz o yolu standart hale getirmeye çalıştık önce. Yol tamamlanınca bu eksikliklerde tamamlanacaktır. O yol bizi Marmaris'e bağlayan tek yol. Ama şunu söyleyebilirim ki o yol en az 10-15 yıl İçmeler'e hizmet edecek bir yoldur. Güzel bir yol oldu. Üstteki kırmız asfalt alttaki tabakanın daha uzun zaman geçirebileceği güzel bir asfalttır.

Metin Cangör: Son olarak İçmeler halkına ne söylemek istersiniz?
Yavuz Çokberkit: Halkımıza şunu söylemek isterim. İçmeler Turizmde önceden de bir markaydı, şimdide bir marka, gelecekte de bir marka olacaktır. Tabiî ki şu anki durum geçici bir dönemdir. İçmeler halkı hiç telaşa kapılmasın. Başkanları gibi rahat olsunlar. İçmeler Turizmde hep önemli bir yer olacak.


NOT: Bundan sonra ki konuğumuz Marmaris Belediye Başkanı Sayın Ali Acar olacak. Daha sonra siyasi partilerimiz resmi adaylarını açıkladıktan sonra yeni Belediye Başkan adaylarımızla da aynı şekilde söyleşilerimiz devam edecek.