Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın, Reza Zarrab üzerinden Türkiye’ye yapılan operasyonlara ilişkin değerlendirmesi:
“Şu andan itibaren vatandaşından siyasetçisine kadar hepimiz; FETÖ ihanet şebekesinin ağzı ve saikleriyle Türkiye'yi uçuruma sürükleyecek bir tavır yerine, sorumluluk seviyesi yüksek bir tutum almak zorundayız!”
“Tavrımız; önce hainlerle, sonra hırsızlarla ve yolsuzlarla sonuna kadar mücadele etmektir!”
Yaşanan gelişmeler ışığında herkesin sorumluluk seviyesi daha yüksek bir tutum almak zorunda olduğunu ifade eden Genel Başkan Uysal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda şu hususlara dikkat çekti:
“Devlet, topyekun bir keyfi sisteme evrildi”
“Meşru demokratik siyasetin tüm sınırlarının silikleştiği, hatta yok olduğu bir zemin ve zamanda Türkiye, hepimizin üzüntüyle takip ettiğimiz can alıcı, derinden sarsılmalar yaşıyor.
Çok uzun zamandır uygulanmakta olan dış ve iç politika ile 'Devlet'in topyekûn keyfi bir sisteme evrilişi süreci dolayısıyla Türkiye, içeriden de dışarıdan operasyonlara açık hale getirildi.
Devlet'in bağışıklık sistemi; 'Egemen' bir devletten ziyade, şahısları merkeze alan bir anlayışla, kişileri koruma refleksi üretiyor.
Bu sürecin son perdesinde izlediğimiz manzara; Reza Zarrab üzerinden koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin muhatap olduğu süreç ve muamele!
Geldiğimiz noktada görüyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bakanlarının ve yöneticilerinin zafiyeti, Türk Devleti ve Türk Milleti aleyhine, Milli Güvenlik açığına dönüşmüştür!
“Bu yaşanan skandalların siyasi boyutunda da adi suç boyutunda da sorumluluk sahipleri, derhal çıkıp hesap vermelidir!”
Bu noktada Demokrat Parti olarak tavrımız çok net! Tavrımız; önce hainlerle, sonra hırsızlarla ve yolsuzlarla sonuna kadar mücadele etmektir!
Şu andan itibaren vatandaşından siyasetçisine kadar hepimiz; FETÖ ihanet şebekesinin ağzı ve saikleriyle Türkiye'yi uçuruma sürükleyecek bir tavır yerine, sorumluluk seviyesi yüksek bir tutum almak zorundayız!
Türkiye'nin maruz kaldığı operasyona karşı bizler 'Devlet'imizin yanındayız.
Ama bir şekilde bu usulsüzlüklere ve yolsuzluklara bulaşanları da hiç kimse 'benim hırsızım' mantığıyla milli bir dava haline getirmesin!
Türkiye ancak ve ancak kendi demokratik ve hukuki süreçlerini işleterek bu tür operasyonlara karşı modern bir devletin vermesi gereken cevabı verebilir.
Bu yaşanan skandalların siyasi boyutunda da adi suç boyutunda da sorumluluk sahipleri, derhal çıkıp hesap vermelidir! Aksi durumda bu operasyonlara devam edileceğini öngörebilmek gerekir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.