Kütahya'da 2005 yılında daha önceden yazdığı ve üniversitelerde okutulan "Evrim ve Yaratılış" kitabında ayet ve hadislere yer verdiği gerekçesiyle Dumlupınar Üniversitesinden (DPÜ) uzaklaştırılan Prof. Dr. Adem Tatlı, 8 yıllık hukuk mücadelesini kazandı.
Tatlı, gazetecilere yaptığı basın toplantısında, Evrim ve Yaratılış kitabını 1992 yılında Selçuk Üniversitesinde çalıştığı sırada yazdığını anımsattı.
DPÜ'de, Fen-Edebiyat Fakültesi kurucu dekanlığı, rektör yardımcılığı, üniversiteler arası kurul üyeliği, senato üniversite yönetim kurulu üyelikleri ve bölüm başkanlığı gibi 13 yıl hizmet verdiğini belirten Tatlı, şöyle konuştu:
"Önceki hizmetlerimle birlikte 34 yıllık akademisyenlikten sonra 2005 yılında Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından, DPÜ'deki görevimden uzaklaştırıldım. 8 yıl aradan sonra, Danıştay Daireler Kurulunun kararıyla yeniden buradaki üniversitede görevime bugün itibarıyla dönüyorum. Buradan ayrılış sebebim, 1992 yılında yazdığım, Selçuk Üniversitesi Senatosunun da onayıyla basımına müsaade edilen ve 14 sene muhtelif üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan 'Evrim ve Yaratılış' adlı kitabımdır. Bu kitabı emsallerinden ayıran özelliklerinden birisi, her konunun sonunda, o konuda lehte ve aleyhteki bilimsel görüşlere yer verilmesidir. Evrim ders kitaplarının hiçbirinde, evrim konularının kritiği yapılmaz ve evrim aleyhindeki görüşlere yer verilmez. Kitabı emsallerinden ayıran özelliklerinden ikincisi de kitapta yaratılışla ilgili ayet ve hadislere ve İslam alimlerinin bu konudaki görüşlerine yer verilmiş olmasıdır. Bilimi ateizme alet eden bazı mahfillerce, bu kitap hakkında YÖK'e yanlış bilgi verildi. Kitapta yaratılışa da yer verilmesinin bilimsel olmadığı yönünde isimsiz bir dilekçe ile YÖK'e şikayet edildi ve hakkımızda disiplin soruşturması açıldı."
Tatlı, YÖK'ün, 5 bilim adamından bilirkişi raporu istediğini ve onların görüşü doğrultusunda da üniversitedeki görevinden uzaklaştırıldığını öne sürdü.
- "YÖK 5 dakika savunma hakkı verdi"
YÖK'te yaptığı savunmada sadece 5 dakika gibi bir süre tanındığını, bu süre zarfında kişinin kendisini bile tanıtamayacağını savunan Tatlı, YÖK'ün de kendisi hakkında taraflı davrandığını kaydetti.
YÖK'ün bilirkişi heyetinde daha önce bazı televizyon programlarında tartıştığı bir ismin de yer aldığının altını çizen Tatlı, şöyle devam etti:
"Bundan dolayı bu bilirkişinin vereceği raporun tarafsız olamayacağını, bir dilekçe ile YÖK'e bildirdim. Bu dilekçe üzerine, evraklarda tahrifat yapılarak, o şahsın gönderdiği rapor listelerden çıkarılmış ve dosyada kitapla ilgili 4 bilirkişi raporu bırakılmıştı. Savunmamda da özet olarak ifade ettiğim gibi, YÖK'ün görevi, materyalist felsefeye dayalı 150 yıllık tartışmalı bir teorinin kanun şeklinde kabulünü garanti altına almak olmamalıdır. Böyle bir durumda fikir hürriyetinden bahsedilebilir mi? Bir teorinin dahi sorgulanmasına tahammül edemeyen bir YÖK düşünülebilir mi? YÖK disiplin kurulu tarafından iyi halimiz dikkate alınarak, bir alt ceza olan bir yıl süreli 'görevden çekilmiş sayma' cezası ile tecziye edildim. Danıştay 8'inci Dairesi de bu cezayı tasdik etti. Bugün gelinen en son durum ise kararın tarafımızdan temyizi ile Danıştay Daireler Kurulu, verilen disiplin cezasının, ne YÖK kanununa, ne de 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa dayanmadığına ve bu cezanın kanunsuz olduğuna karar verdi. Danıştay Daireler Kurulu'nun verdiği bu kararla, bizim suçsuzluğumuz ispatlandı. Geç de olsa, adalet bizi haklı çıkaracak şekilde tecelli etti ama aradan 8 sene geçti. Ümit ediyorum ki bu ara karar, en kısa zamanda neticelenir. Kesin karardan sonra geçmişe dönük haklarım için mahkemeye başvuracağım."
Tatlı, son 8 ay içinde görev yaptığı Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi rektörü ve personeline teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Hadi Şengül
Yayınlayan: Mürsel Çetin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.