• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • Muğla 17 °C
  • İzmir 19 °C
  • Aydın 20 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 23 °C

ÖZGECAN’IN ARDINDAN

Halil CANDA

               Geçenlerde bir televizyon dizisinde iki kişinin karşılıklı diyalogu aynen şöyleydi.

                ‘’sana dava açacağım ‘’

              ‘’açarsan aç zaten en az on yıl dava sürer’’

                Türkiye’de adaletin geldiği noktayı anlatması bakımından çarpıcı bir örnek.

 Siyasetle ilgisi yok. Eskiden de adalet  kolay tecelli etmezdi bu ülkedeama artık cılkı çıktı. Kimsenin adaletten bir beklentisi kalmadı. Uzayan ,bir türlü bitmek bilmeyen davalar, ceza alsa bile bir iki gün açık cezaevinde yatıp geri kalan cezasını dışarıda geçiren suçlular ,dava açtığına açacağına pişman olan insanlar adaletin de artık yıldızlar kadar uzak olduğunu göstermiyor mu?

                En basitinden bir örnek vereyim.

               Adalet Bakanlığı sürekli seminerler düzenler, eğitim programları yapar. Bu programlara hakimlersavcılar da katılır. Bir hakim sırf seminer için üç ay boyunca görev yerinden ayrılıp İstanbul’da kalırsa bakması gereken davalara kim bakacak. Geciken adaleti kim dağıtacak.

             Zaten sık sık çıkarılan torba yasalarla ,yargı reformu denilen ama gerçekte reformla alakası olmayan sadece belli çevrelere hizmet eden düzenlemelerle ceza kanunları, ceza infaz kanunları delik deşik edildi. Şu an Türkiye’de on sekiz aya kadar olan hapis cezaları cezaevinde infaz edilmiyor. Bir iki aydan değil on sekiz aydan söz ediyorum. Zaten Türkiye’de dolandırıcılıktan ciddi bir ceza alan pek nadirdir. Alkollü araba kullanıp can alanlar bile ciddi bir ceza almıyorlar. Daha geçen Seda Sayan’ın evlenme programına katılan adamı unuttunuz mu? Adam iki eşini öldürmüş ama bir müddet sonra cezası bitmiş. Evlenme programına katılıp yeni bir eş arıyor.

                Kanuna aykırı olan bir eylemi önlemek için caydırıcı  bir yaptırım koymazsanız kimse o kanuna saygı duymaz. İşlenen her suç yapanın yanına kar kalır.Böyle devam ettikçe de insanların yargıya güveni kalmaz. Herkes kendi adaletini tecelli ettirir.

                Özgecan’a Allah rahmet eylesin.Hem ailesinin hem de bu ülkenin aklı başında insanlarının başı sağolsun. Özgecan canavarca öldürülmeseydi sadece tecavüz edilip bırakılsaydı halkın tepkisi böyle olur muydu? Belki bir iki gazetenin üçüncü sayfasında  dört beş satırlık bir haber olarak kalırdı. Oysaki bir insanın tecavüze uğraması da öldürülmesi gibi bir felakettir. Toplum olarak biz de suçluyuz. Özgecan’ı , Özgecan gibi bireylerimizi koruyamadığımız için. Onların başına  bir felaket geldikten sonra bağırıp çağırdığımıziçin biz de suçluyuz. Zamanında onlara sahip çıkmadığımız için biz de suçluyuz. Bu düzen değişmedikçe yaşanan acılar da değişmeyecek. Olayın sıcaklığı geçtikten sonra unutulacak ,Özgecan’ın katilleri belki on,onbeş yıl sonra aramıza dönecekler.

                Tek dileğim, en azından Özgecan adalet arayışımızın bir sembolü olsun. Sadece kadına değil, zayıf olan, güçsüz olan, hakkı hukuku çiğnenen herkese iş işten geçmeden sahip çıkılsın. Bu adice cinayetlerin, tacizcilerin, tecavüzcülerin hak ettiği ceza verilsin. Aramıza dönemesinler.

Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141