İlker Başbuğ Yaşar Paşa'yı çizdi!

Genelkurmay'ın TSK adına bir Korgenerali Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak suçlamasıyla tutuklanmış kişileri ziyaret etmekle görevlendirmesi farklı tepkilere neden oldu.

En çarpıcı tespiti emekli Askeri Yargıç Ümit Kardaş 'Şemdinli savcısının başına gelenler ve davanın seyrinin değişmesi gibi Ergenekon'da da aynı risk söz konusu' dedi

Genelkurmay'ın TSK adına bir Korgenerali Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak suçlamasıyla tutuklanmış kişileri ziyaret etmekle görevlendirmesi farklı tepkilere neden oldu.

En çarpıcı tespiti emekli Askeri Yargıç Ümit Kardaş 'Şemdinli savcısının başına gelenler ve davanın seyrinin değişmesi gibi Ergenekon'da da aynı risk söz konusu' dedi

Ümit Kardaş (E. Askeri Hakim): Burada kurum adına bir ziyaret var. Emekli generaller çok ciddi gerekçelerden dolayı şu an şüpheli tutuluyorlar. Bu ziyaret farklı değerlendirmelere yol açabilir. Kurum adına ziyaret olması
Nazlı Ilıcak
(...) Meselâ Şemdinli savcısının başına gelenleri hatırlayalım. O davaya da, eski Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt karışmış, Ali Kaya'yı kastederek "Tanırım iyi çocuktur" demişti. Savcı ve hâkimler onun bu müdahalesine rağmen kararlılıklarından taviz vermediler. Sonunda ne oldu?

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Savcı Ferhat Sarıkaya hakkında soruşturma açılmasına müsaade etti; Savcılar ve Hâkimler Yüksek Kurulu da savcıyı meslekten attı. (...) Bu defa benzer gelişmeler ortaya çıkar mı, bilemeyeceğiz. Çıkarsa, Türkiye kaybeder.
sadece bir arkadaşlık ziyaretinin ötesindedir. Kurumun Generallere desteği şeklinde de algılanabilir. Bu ziyaret yargıyı kuşkusuz etkileyebilir. Şemdinli olayında savcının başına gelenler ve Yaşar Büyükanıt'ın sanık için 'iyi çocuktur, tanırım' açıklaması davanın yönünü değiştirmişti. Ergenekon içinde aynı risk söz konusu.

Mehmet Tezkan (Vatan):
Yaşar Paşa karizmayı çizdirdi!
(...) TSK'nın hapishaneye yaptığı ilk kurumsal ziyarete, önce asker cephesinden bakalım.. Tek kelime söylenebilir.. Yaşar Paşa emekliliğinin dördüncü gününde karizmayı fena halde çizdirdi.. Veya yeni komutan eski komutanın karizmasını çizdi.. Nasıl derseniz deyin, vakanın özeti bu..

Fikri Sağlar (Eski Susurluk Kom. Üyesi): Genelkurmay Başkanı'nın değişmesiyle birlikte farklı bir tarafın daha ortaya çıktığı anlaşılıyor. Bu ziyaret tartışılmalı. Zaman içinde Ergenekon ile ilgili farklı görüşler ortaya çıkacak. Başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere yargıçlara saygı duymak gerekiyor. Onlara baskı yapılması, hukuk dışına çıkılması kalıcı hale geliyor.

Oral Çalışlar (Radikal): Genelkurmay Başkanlığının bilgisi dahilinde bir Korgeneralin devam etmekte olan bir soruşturmanın muhatabı olan ve bu nedenle tutuklanan iki orgenerali ziyaret etmesi, yargı süreci açısından en iyi niyetli ifadeyle bir talihsizliktir. Türkiye bir hukuk devletiyse böyle müdahalelerin olmaması esastır. Bu ziyaret de göstermiştir ki, Türk Silahlı Kuvvetlerinin siyasetle ilişkisi demokratik bir ülke ölçülerine uygun değildir.

Cüneyt Ülsever: (Hürriyet): Çok şaşırdım. Benim aldığım mesaj 'Bugünden itibaren bu davanın arkasındayız'dır. Her ne kadar hukukun üstünlüğünden yanayız dense de böyle bir davaya müdahil olmak elbetteki yargıçların, savcıların kafasında bir soru işareti yaratacaktır.

Murat Yetkin (Radikal): Kamuoyundan ve TSK içinden gelen emekli paşalar niye yalnız bırakıldı eleştirilerini gidermek için harekete geçilmiş olabilir.

Mümtaz'er Türköne (Zaman)
Bu ziyaretin Türk Silahlı Kuvvetleri adına gerçekleştirilmesi de öyle. Ben bu ziyarette öncelikle bir meslekî dayanışma niyeti görüyorum. Konu muhtemelen Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde keskin tartışmalara ve şikâyetlere konu edilmiş olmalı.

Mehmet Ali Kışlalı (Radikal): Yargıyı etkilemez. İnsan çok iyi tanıdığı biri göz altına alınmışsa ziyaret eder. Yıllardır orada komutanlık yaptığı için normal bir ziyaret. Gösteriye dönüştürmemek lazım.

Mehmet Altan (Star): TSK da ziyaretin 'kendi adlarına' olduğuna dair resmi bir açıklama yapmıştı.

(...) İlk aklıma, Orgeneral Büyükanıt'ın Şemdinli olayları nedeniyle gözaltına alınan astsubay için 'tanırım, iyi çocuktur' demesi geldi.
Acaba, Ergenekon da bir ikinci Şemdinli sürecine mi giriyordu?

Önceki günkü devir teslim konuşmalarını...

Kuvvet komutanlarından birinin de iki bin beş yüz sayfalık iddianameye rağmen 'Ergenekon'un ne olduğu belli değil' dediğini de hatırlamak gerekir.

'İyi çocuklar' edebiyatına geri mi dönülüyor acaba?

Dönülüyor ise 'İkinci Şemdinli'ye mi hazırlanalım?


Okay Gönensin (Vatan):
(...) Bu ziyaret nasıl yorumlanırsa yorumlansın, ortada kesin bir sonuç var: Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticisi olmakla suçlanan iki emekli orgeneralin tahliye edilmesi ihtimali kalmamıştır.

Ahmet Hakan (Hürriyet): Paşalara ziyaret ne anlama geliyor
MUTABAKAT YOKTU
Genelkurmay ile hükümet arasında Ergenekon konusunda bir mutabakat söz konusu değildi. Büyükanıt'ın "yargıya müdahale" görüntüsü vermemek amacıyla Ergenekon konusundaki mutlak sessizliği, bir mutabakat varmış izlenimini yarattı.
İKİ PAŞAYA KEFALET
Ziyaretin iki emekli orgeneralle sınırlı tutulması, Genelkurmay'ın sadece iki emekli orgenerale kefil olması anlamına geliyor. Veli Küçük'ün ziyaret kapsamına alınmaması ise askerin, "Ergenekon baştan sona zırvadır" görüşünde olmadığının kanıtı.
YARGIYA GÜVEN
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan tutuklu paşalara destek açıklamasında "yargıya güven" vurgusunun yapılması, "Asker yargıya müdahale ediyor" şeklindeki yorumların önünü kesmek amacı taşıyor. Ancak bu vurguya rağmen, yorumların önünü kesmek mümkün olmayacaktır.
BÜYÜK MORAL
Genelkurmay Başkanlığı'nın iki paşaya ziyaret kararı, iki paşayla sınırlı olmasına rağmen, Ergenekon sanıklarının tümü için moral verici bir gelişme olarak yorumlanacaktır. Sanırım Ergenekon sürecinin başından beri sanıkların yüzü ilk kez gülmüştür.
BAŞBUĞ PRESTİJ KAZANDI
İki emekli orgeneralin tutuklanması karşısında Genelkurmay Başkanlığı'nın sessiz kalışı, ordunun her kademesinde rahatsızlık yaratıyordu. Tutuklu paşalara ziyaret atağı, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un ordu içindeki saygınlığını büyük ölçüde artıracaktır.
ZAMANLAMA
İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olmasının daha haftası dolmadan gerçekleştirilen bu ziyaret atağının, Başbuğ tarafından çok önceden planlandığı anlaşılıyor. Yani Başbuğ, "Göreve gelince paşalara sahip çıkacağım" diye karar vermiş ve sahip çıkmanın şeklini belirlemiş.