Hollandalı Wil Hubers (51) Marmaris'te tanıştığı, Diyarbakırlı ev hanımı Filiz Tamriş ile turizm rehberi İrfan Tamriş'in talasemi majör hastası olan 3 çocuğundan 2'sini ölümün pençesinden kurtarmak için sekiz yıldır uğraş veriyor. Will Hubers ile Tamriş'lerin Marmaris, Hollanda, Adana ve Diyarbakır'da sarf ettiği tüm çabalara rağmen ailenin en büyük ve tek erkek çocuğu Rızgar, 2007'de henüz 14 yaşındayken hayata veda etti. Rızgar'ın ölümüyle yıkılan Hubers, Türkiye'de yaşadıklarını anlatan Anadolu kültürü ve insanı hakkında övgülerle dolu 'Mijn Beleving' (Kalbimden inanıyorum) adlı bir kitap yazdı. Marmaris'te tatil yapan Hubers, kitaptan elde edeceği geliri, ağabeyiyle aynı kaderi paylaşmaması, yaşama tutunabilmesi için ilik nakli gereken 8 yaşındaki Büşra'nın tedavisi için Tamriş ailesine bağışlayacağını belirtti. Helin adında 5 yaşında bir kızları daha olan Filiz ve İrfan Tamriş, Hubers için 'Hollanda'dan gelen melek' dedi.
Sittard Gelen şehrinin belediyesinde yönetici olarak çalışan 4 çocuk babası Will Hubers ile Tamriş ailesinin kader birliği etmesine yol açan gelişmeler, 2001 yazında Marmaris'te başladı. Hubers, bir seyahat acentesinden gezi turu satın alırken, rehberlik yapan İrfan Tamriş'le tanıştı. Saatler süren sohbetin ardından Hollandalı turist ile rehberi arkadaş oldu. İrfan Tamriş, bir sohbet sırasında, 8 yaşındaki oğlu Rızgar ile henüz yaşını doldurmamış kızları Büşra'nın eşi ve kendisinin taşıyıcısı olduğu talasemi hastalığına yakalandığını, tedavi edilemezlerse yaşamlarını yitirebileceklerini anlattı.
YARDIM SÖZÜ VERDİ
Türk dostuna yardımcı olmak için söz veren Hubers, durumu giderek ağırlaşan Rızgar'ı ve babasını tedavi amacıyla Hollanda'ya getirtebilmek için çaba sarf etmeye başladı. Güçlükle alınabilen vizelerin ardından Aralık 2004'te İrfan Tamriş ile oğlu Hollanda'ya gitti, dört hafta Hubers'ların konuğu oldu. Bu zaman içerisinde 'Leiden Medical Center' adlı hastaneyle görüşüldü. Hastane yetkilileri, talasemi majör hastası olan Rızgar'a ilik nakli ameliyatı yapabileceklerini ancak bunun için 150 bin Euro ücret ödenmesi gerektiğini söyledi. F.JW.Smiers isimli doktor da Türkiye'de çok daha ucuza ilik nakli yapılabileceğini, fakat kesin çözüm alınamayacağını, bu sebeple Rızgar için bu paranın mutlaka bulunması gerektiğini savundu.
ACI YAŞANDI
Umutları azalan Tamriş'ler, Türkiye'ye dönerken, Hubers, Hollanda dilinin yanı sıra İngilizce ve Türkçe yayın yapan bir internet sitesi kurarak, Rızgar için yardım kampanyası başlattı. Ancak aradan 2 yıl geçmesine rağmen para toplanamadı. Bu sırada babasının sağlığı için para biriktirmek için gece gündüz çalıştığı Rızgar, durumu ağırlaşınca, 2006'da, Adana Çukurova Üniversitesi'nde ameliyata alındı, annesinden ilik nakli yapıldı. Ancak üç ay sonra naklin başarılı olmadığı anlaşıldı, Diyarbakır'daki evlerinde iyice halsizleşen, sol gözü kör olan Rızgar, sık sık da havale geçirmeye başladı. Banyo yaparken geçirdiği havale sonucu kayıp düşünce, Dicle Üniversitesi'nin hastanesine kaldırıldı. Burada, 5 gün boyunca pençeleştiği ölüme, 6 Şubat 2007'de yenik düştü.
KİTAP YAZDI
Will Hubers, Adana'daki ameliyatı ve Diyarbakır'daki son günlerinde Rızgar'ın yanında oldu. Elinden tuttu, tuvalete götürdü, babalık yaptı.
Hubers de Rızgar'ın ölümüyle en büyük ve tek erkek çocuklarını kaybeden Tamriş'ler gibi yıkıldı. Yufka yürekli Hollandalı, İrfan Tamriş'le tanıştıktan sonra Türkiye'de yaşadıklarını bir kitapta topladı. Mayıs 2009''da yayımlanan ve 250 adet basılan 'Mijn Beleving' adını verdiği 114 sayfalık kitapta, Anadolu kültürü ve insanına övgüler yağdırdı.
Hubers, kitabının 200 adedini alarak bu aybaşında Tamriş'lerin tamamen yerleştiği Marmaris'e geldi. İç burkan yaşananları, Tamriş ailesinin evinde gazetecilerle paylaşan Hollandalı, kitaptan elde edeceği geliri, Büşra'nın tedavisi için Tamriş ailesine bağışlayacağını belirti, Kitabım satıldıkça yeni baskı yapacağız. Bu arada Rızgar için açmış olduğum internet sitesinde de bu kez Büşra için bağış topluyoruz. Benim dört tane sağlıklı çocuğum var. Bir baba olarak çocukların göz göre göre hayatını yitirmesine kalbim dayanmaz. Rızgar'ı yaşama döndüremedik ama inanıyorum ki, vicdan sahibi insanlar, sesimizi duyacak ve küçük Büşra'yı yaşatacağız dedi.
İNSAN DEĞİL MELEK
Baba İrfan Tamriş de duygularını, Oğlumu kaybettim, kızımı kaybetmek istemiyorum. Onları yaşama bağlamak için binlerce kişiyle kontak kurdum ama hiçbiri Wil kadar vicdan sahibi, yardımsever çıkmadı. Onun için ne desem bilmiyorum. İnsan değil sanki bire melek diyerek dile getirdi.
Anne Filiz Tamriş de Büşra'nın sağlığına kavuşabilmesi için dünyaya getireceği tüp bebeğin iliğine ihtiyacı olduğunu söyledi. Anne Tamriş, şöyle konuştu:
Büşra için çok geç değil. Türkiye'de de başarılın şekilde ameliyat olabilir. Tüp bebek dünyaya getirebilmem, yeni doğacak çocuğumdan alınacak iliğin Büşra'ya nakledilmesi ve tüm masraflar dahil yaklaşık 50 bin TL'ye ihtiyacımız var. Sağ olsun Hollandalı dostumuz, meleğimiz bu konuda bize yardımcı oluyor. Umarım başka yardım ellerinde uzanır. Başka evlat acısı yaşamak istemiyorum. (Ender TÜRKKAN/MARMARİS)
TALESEMİ NEDİR?
Talasemi (Akdeniz Anemisi) anne ve babadan çocuklara geçen kalıtsal bir kan hastalığı. Hastalık Akdeniz ülkelerinde yaygın olduğu için, 'Akdeniz anemisi' olarak da biliniyor. Talasemi major, 3-4 aylıkken başlayan, sürekli kan nakli gerektiren çok ciddi bir hastalık. Bu çocuklar kendileri için gerekli hemoglobini yeterli miktarda yapamazlar. Halsizlik, solgunluk iştahsızlık, huzursuzluk, karaciğer-dalak büyümesi sonucu karın şişliği, sık sık ateşlenme, iskelet sisteminde değişiklik, yüz ve kafa kemiklerinden başlayarak kemiklerde değişiklik ve tipik bir yüz görünümü ortaya çıkar. Uygulanan tedaviler zor ve pahalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.