• BIST 9079.97
  • Altın 2310.536
  • Dolar 32.3369
  • Euro 35.0909
  • Muğla 16 °C
  • İzmir 21 °C
  • Aydın 21 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 17 °C

Erdoğan barajı kaldıracak mı?

Erdoğan barajı kaldıracak mı?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ABD'de basın mensuplarının karşısıda. Seçim barajıyla ilgili bir soruya bakın neler söyledi?

Amerika Birleşik Devletleri'nde basın açıklaması yapan Başbakan Erdoğan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Seçim barajına ilişkin düşüncelerini şöyle anlattı:

"Bizim seçim barajımız yüksek. Bunun aşılması için 100 kontenjanlı Türkiye milletvekilliği uygulamasının hayata geçirilmesini istiyorum. Umarım olur. 4'te 1 milletvekiline baraj uygulanmamasını ve kişinin yüzde 1'le bile Meclis'e girebilmesi taraftarıyım... Katılımcı demokrasinin bir sonucu budur"


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Washington'da bulunan Brookings Enstitüsü'nde konuştu.

İşte konuşmadan satır başları:

OBAMA'YI KUTLUYORUM

"ABD'de 4 Kasım'da yapılan seçimde dünyanın dikkatini buraya yöneltti. Uzun ve yorucu bir kampanya sonrasında ABD'de bir kırılma noktası oluştu. Bu önemli başarıdan dolayı seçilmiş Başkan Obama'yı kutluyorum.

Yeni başlangıçlar cesur kararlar almak için fırsat var. Ama bu örneklerin uygulamada kendisini göstermesi dünya tarafından izlenecektir. Sayın Obama'nın bunu başaracağına inanıyorum.

OBAMA'YLA İLİŞKİLER DAHA DA İLERİ GİDECEK

Sayın Bush'la yaşanan ilişkiler Sayın Obama ile daha ileriye gideceğine inanıyorum.

Türkiye ile ABD arasında ilişki, demokrasi ve serbest piyasa esaslarına dayanmaktadır.

TÜRKİYE 6. BÜYÜK EKONOMİ

Küresel ekonomi ile bütünleşmiş, son üç yılda ortalama yüzde 7 büyümüş ve 5 kıta ile ihracat ilişkisine varmış ekonomimizi hala yeterli bulmuyoruz.

Türkiye bugün ekonomisi Avrupa'da 6'ıncı dünyada ise 17 büyük ekonomi olmuş ve AB ile üyelik müzakereleri sürdüren bir ülkedir.
Ayrıca genç ve dinamik nüfusu ve gelişmiş ordusuyla önemli bir müttefiktir.

Türkiye, ABD ve Çin'in ardından müteahhitlik işleri açısından üçüncü ülkedir.

BARIŞ VE İSTİKRAR İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Ortak hedeflerimiz var. Barış ve istikrarın yerleşmesine ve barışın yayıgınlaşmasına çalışan bir ülkedir Türkiye.

1929 buhranından bu yana karşılaştığımız en çetin kriz bugün dünyanın birinci gündem maddesi.

BİZ KRİZE İYİ HAZIRLANDIK

Tüm dünyayı etkisi altına alan bu mali krizden etkilenmemek mümkün değil. Bizi de olumsuz etkileyecek. Ancak biz 2000 ve 2001 yıllarında yaşanan krizler bize ciddi ders oldu. Ve bu sürece iyi hazırlandık.

Özellikle bankacılık alanında yaşanan olayı ekonomik değil finansal kriz olarak değerlendiriyorum.

BANKA TEDBİRLERİ

Banka alanında çok ciddi adımlar attık ve bankalarımızın bu sürece hazırlıklı girdik.

Bankalar portföyünü kaybetmemeli. Güçlenerek çıkmalı.

Parayı rahatlıklı verebilirsiniz ama asıl olan finansı yönetmektir.

Biz de sürekli özel sektörle iletişim halindeyiz.

"DOST KAZAN DÜŞMAN KAZANMA" İLKESİYLE HAREKET EDİYORUZ

G-20 çalışmalarından sağlıklı bir sonuç alınabilecek mi bana göre bu sorulması gereken bir soru.

Önceden Dışişleri Bakanları nezdinde toplanan zirve artık ülke liderlerinin toplanmasıyla yapılabilir mi? Bence bu önemli bir adım olur.

Geniş ve aktif bir dış politikamız var.

Irak'ta tüm taraflarla temas halindeyiz ve işbirliği içindeyiz. Gerek ben gerekse arkadaşlarım ve karşı taraf, karşılıklı olarak gidip geliyoruz.

Lübnan-İsrail, İsrail Filistin, Gürcistan, Afganistan, Pakistan bölgelerinde sorunların çözümü için elimizden geleni yapıyoruz.

Türkiye 2 yıllığına BM Güvenlik Konseyi'nin üyeliğini 192 üyenin 151'inin oyunu alarak kazandı.

Komşularımızla “Dost kazan düşman kazanma” ilkesiyle hareket ediyoruz. Bundan 6 yıl önce Yunanistan ile sorunlu bir ilişkimiz vardı. Bulgaristan, Romanya, Suriye ile sağlıklı diplomatik ilişkilerimiz yoktu. Şu an hepsiyle siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerimiz iyi düzeyde ve istikrara bağlı. Bu aynı zamanda dünya barışına katkı sağlamak için önemli bir adımdır.

ERMENİSTAN'LA YENİ SAYFA AÇIYORUZ

Yine Ermenistan ile yeni bir sayfa açıyoruz. Bu adımı geliştirmek için istekli olduğumuzu bir kez söylemek istiyorum. Bu adımlarımız iyi anlaşılmalı ve desteklenmeli.

Bu adımların sonucuna ulaşması için ABD'nin önemli olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum.

Biz Gürcistan sorunun ardından 5'li bir oluşum için girişim başlattık.

Acaba Azerbaycan ile Ermenistan nasıl barışı yakalayacak. Biliyorsunuz Minsk sürecinde ABD ve Rusya barış için görevlendirildi. Ama yıllardır bu başarılamadı. Türkiye'nin Ermenistan arasında sorunlar çözüldükçe barış daha kolay gelecek. Rusya ile Gürcistan arasındaki sorun nasıl çözülecek.

Bu teklifi taraflara götürdük ve hepsi evet dedi. BM nezdinde yapılan görüşmelerde teyit edildi. Daha önce Koçaryan'a mektup yazdım. Sorunları çözebilmek için samimiyetle çözülmesi için adımlar attık.

AB'NİN TUTUMUNU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUZ

Diğer çözümlenmesi gereken sorun Kıbrıs'tır. 40 yıldır çözüm bekliyor. Türkiye adil ve kalıcı çözümü içtenlikle destekliyor. Türkler 2004 yılında çözüm için tercihini gösterdi.

ADALET BU MU?

Referandum yapılacağı sırasında AB ve ABD yetkilileri merak etmeyin ne verilecekse iki tarafa da verilecek demişlerdi. Ancak 24 Nisan 2004'te Kuzey evet dedi. Güney hayır dedi. Bir hafta sonra güney AB'ye üye kabul edildi.

Adalet bu mu. O zaman Annan bir rapor hazırladı ve bugüne kadar hiç sonucu ortaya çıkmadı.

Yeni dönemde biz bunu takip edeceğiz. İşin ilginç tarafı, AB'deki her sorunda bizim karşımıza Güney Rum kesimi çıkarılıyor. Bize onları tanımazsanız müzakereler bitmez deniliyor. Kusura bakmayın biz de her şeye evet diyemeyiz. Biz Maastricht ve Kopenhag Kriterleri açısından dersimizi iyi yaptık. Ama bunlara göre bizi kabul etmeyeceksiniz. Biz de bunları Ankara kriterleri yapar yolumuza devam ederiz.

Uluslararası toplumun bu konuda doğru adımları atmasını bekliyoruz.

TÜRKİYE, 11 EYLÜL'Ü EN İYİ ANLAYAN ÜLKELERDEN BİRİDİR

En önemli sorunlardan biri de uluslararası terördür. 11 Eylül'ü en iyi anlayan ülkelerden biri Türkiye'dir. 5 Kasım 2007'de yaptığım ziyarette Türkiye'nin karşı karşıya olduğu terör problemine karşı tavrını net bir şekilde gösterdi ve ilan etti. Bundan sonra anlık istihbarat paylaşımı başladı. Bu yaklaşımın yeni yönetim döneminde de devam etmesini umuyorum.

ABD ile Türkiye arasındaki işbirliği Afganistan ve Pakistan'da da devam ediyor.

Burada altını çizmek istediğim bir konu var. Terör konusunda şuraya veya buraya bu kadar para akıttık demek yeterli değil.

BİZ AFGANİSTAN'A YATIRIM YAPIYORUZ

Irak'a yönelik mesela 500 milyar ya da 1 trilyon dolar akıtıldı. Benim aldığım bilgiye göre 500 milyar akıtıldı. Ama Afganistan'a bu kadar ödenek harcanmadı. Ama iki ülkenin de durumu iyi değil. Aradan 6 yıl geçmiş. Savunma Bakanlığı önünden geçtik. Hala harabe. Bunların psikolojik ve moral değerler açısından önemi var. Yıkıma uğradık veya yıkıma uğradık ama ayağa kalkıyoruz diyen halk arasında fark var.

Biz Afganistan'a para vermiyoruz ama yatırım yapıyoruz. Su, yol, okul ve sağlık anlamında yatırımlar yapıyoruz.

Önemli olan parayı vermek değil. Önemli olan paranın nereye gittiği. Para vererek değil eser vererek yardım yapıyoruz. Sudan ve Lübnan'da da böyle yapıyoruz."

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141