Ülkemiz turizminin önde gelen yörelerinin neredeyse hiçbirinde olmayan veya eksik olan kanalizasyon sistemi ve arıtma tesisinin Marmaris’te var olduğunu ve yıllardır tıkır tıkır çalışıyor olduğunu bilmenin rahatlığını yaşıyor ve Pırıl pırıl denizimizle övünüyorken maalesef son günlerde yeryüzü cenneti Marmaris’imizin denizine “tu kaka” demeye getirilen açıklamaları yazılar görmeye başladık.
Marmaris’i seven, Marmaris’te yaşayan, Marmaris’te çalışıp Marmaris’te kazanan ve tatilini Marmaris’te geçirenler olarak neler oluyor demekten kendini alamıyor insan.
Hakikaten deniz mi kirli, yoksa “birilerine çamur atayım” derken canım Marmaris’imiz kötü emellere alet mi ediliyor bilmek istedim ve internette bir araştırma yapayım dedim.
Daha ilk aramamda “Bölgeden toplanan evsel atık suyun arıtılması ve kabul bilir deşarj kriterlerine indirgenmesinden sonra deniz deşarjı yapılabilmesi amacı ile Günnücek Parkı'nın kuzeyinde, Marmaris'in doğusunda Karataş Çayı' nın oluşturduğu vadi üzerinde tesisin kurulmuş olduğunu, bu tesisin 50,625 /gün’lük debiyi arıtacak kapasitede ve klasik aktif çamur arıtma sistemi ile çalıştığını ve atıksu sisteminin, 2035 hedef yılına göre toplam 272,000 kişinin ihtiyacını karşılayabilecek kapasiteye sahip olduğu, Arıtma tesisi ila deşarj bölgesi arasında 7,3 kilometre uzunluğunda ve 1200 mm. Çapında deşarj hattı döşenmiş ve tesisten çıkan arıtılmış su Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ilgili tablolarda belirtilen değerler çerçevesinde 406 metre açıktan ve 20 metre derinden denize deşarj edildiğini sonucuna ulaştım.
Mariç-Belbir yetkililerinden açıklamalarından ve elde mevcut resmi belgelerden arıtma sonucu denize deşarj edilen suyun, bağımsız yetkili laboratuarlaca Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Derin Deniz Deşarjı İzleme Genelgesi’ne göre ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Dünya çevre örgütlerinin öngördüğü kriterlere göre kontrole tabi tutulduğunu, analizlerin İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Ölçüm Laboratuarlanda yapıldığını, sonuçların yasal değerlere uygun olduğu anlaşılıyor.
Zaten aksi olsa başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü olmak üzere diğer tüm yetkililer yasal işlem başlatırdı. Tüm Marmaris’te ayağa kalkardı merak etmeyin.
Yerel ve Ulusal basında yapılan bunca yayına rağmen şu an ortada soruşturma ve kovuşturma olmadığına göre, zihinleri karıştıran kişilere “arkadaş bu su yeni mi deşarj edilmeye başladı”, “Siz neyin peşindesiniz yahu” demek gerekmiyor mu?
“Eğri otur ama doğru konuş demiş atalarımız” bunca resmi belge ve bilgi ortadayken, yapılan olumsuz açıklamaların ucuna, “bakın gelecekte deniziniz kirlenebilir” cümlesi ekleyerek, pırıl pırıl denizi, daha doğrusu zihinlerin bulandırmaya çalışması bana manidar geliyor.
Bölge yatırımcılarının, Esnafının ve çalışanlarının 7-8 aylık bekleyişinin ardından, (Deniz, Kum ve Güneş için) tam da turistlerin gelmeye başlamasıyla ve turizm sezonunun açılmasıyla birlikte birilerinin yaygara koparması sanki özellikle kurgulanmış gibi.
Bana göre Marmaris’te “Deniz temiz ama, yasal dayanaktan yoksun yapılan açıklamalar kirli”
Marmaris’te yaşıyoruz, Marmaris’te çalışıyor Marmaris’te doyuyoruz ve yerli/yabancı tüm turistlerimiz gibi çoluğumuz, çocuğumuz, kendimiz, yani hepimiz Marmaris’te denize giriyoruz.
Milletin boş laflara karnı tok. Elinizde topluma açıklayabileceğiniz resmi belge ve bilgi varsa koyun ortaya da herkes görsün. Yoksa “Oturun oturduğunuz yerde germeyin insanı”.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.