• BIST 9524.59
  • Altın 2503.102
  • Dolar 32.5844
  • Euro 34.5241
  • Muğla 8 °C
  • İzmir 15 °C
  • Aydın 11 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 10 °C

Demir: "İşsiz sayısı 2 milyon 867 bin olmuştur"

Demir: İşsiz sayısı 2 milyon 867 bin olmuştur
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir'in TBMM'de atanamayanlarla ilgili yaptığı basın toplantısı düzenledi.

  Demir: "Bugün seslerini duyuramayan gençlerimize, vatandaşlarımıza ses olmak, onların çığlıklarını sizlerle paylaşmak için buradayız.

 

·       Onlar, İŞKUR kapılarında, bakanlık teşkilatlarında, özel teşebbüs insan kaynaklarında ters yüz edilip, sabah akşam facebook ve twitter üzerinden devlet yetkililerine ve milletvekillerine ulaşmaya çalışıyorlar.

·       Türkiye’de istihdam durumuna bakalım.

·       TÜİK tarafından en son açıklanan işsizlik rakamlarına göre bir önceki yıl %9.1 olan işsizlik oranı %9.8’e çıkmıştır.

·       İşsiz sayısı 2 milyon 867 bin olmuştur.

Tüm Türkiye biliyor ki işsizlik verileri gerçekte çok daha fazladır.

·       Bu rakamlara umudu olmayan, bu yüzden iş aramayanlar dahil edildiğinde işsizlik oranı yüzde 20’leri bulmakta, işsiz sayısı ise 5,5 milyona dayanmaktadır. 

·       Özellikle yükseköğretim mezunları arasında işsiz sayısı 657 bine ulaşmış ve bu işsizlerin %54 ile çoğunluğunu kadınlar oluşturmuştur.

·       Bu rakamlar bu ülkede nitelikli işgücünün işsiz dolandığını ortaya koymaktadır.

Ülkemizde yoksulluk ve açlık sınırı da hızla artmaktadır.

·         TÜİK’in son yayınladığı istatistiklere göre;

·         dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.190 lira,

·         yoksulluk sınırı ise 3.876 liradır.

·         Bir kişinin yaşam maliyeti ise 1.410 liradır.

·         Sürekli yoksulluk oranı Avrupa Birliğine üye 28 ülke için yüzde 10,2 iken, bu oran, Türkiye'de yüzde 16’dır.

Bu rakamlar gösteriyor ki;

·       Bin bir emekle üniversite sınavını kazanan, bin bir zorlukla üniversitelerde okuyan gençlerimiz iş bulamıyor,

·       atanamıyor,

·       işsizlik gerçeğiyle yüz yüze kalıyor.

Bakanlarımız bu gençleri görmüyor mu? Bilmiyor mu?

Görüyorlar, biliyorlar ama üç maymunu oynuyorlar.

·       Ülkemiz bugün işsizlerle dolu, atanamayan gençlerin çığlıklarıyla yankılanıyor.

·       Hatta birçoğu umudunu kaybederek, karamsarlık, umutsuzluk içerisinde yaşamını sürdürüyor.

·       Bu durum gençlerimiz için büyük bir drama dönüşmüş durumdadır.

·       Her gün gazetede, internette, televizyonda yüreklerine su serpecek bir haber arayan gençlerimiz, bir umut bekliyor.

·       Bu amaçlara bizlere her gün binlerce telefon, fax, mail, sms ve tweet gönderiyorlar.

Hepsinin ortak ifadesi “Biz hayattan bezdik.”

·       Bu gençler diplomalarını bakkaldan almadı.

·       Üniversitelerin açılan kontenjanlarına girerek, diploma almaya hak kazandılar.

·       Ancak mezun olduklarında gördüler ki; bölümleri için yeterli kadro, hatta hiç kadro yok.

Ön Lisans sosyal hizmetler ve danışmanlık bölümü mezunları bunlardan sadece birisi.

·       Her yıl 27.791 mezun veren, 5 bin öğrencisi bulunanbu bölüm mezunların yeterince kadro açılmıyor.

·       2011 yılında KPSS Ön Lisans mezunu memur alımlarında bir takım nitelik kodlarının yanı sıra 3384 nitelik kodu ile Sosyal Hizmet Ön Lisans mezunları için 240 a yakın kadro açılmış, 2012’de ise hiç kadro açılmamıştır.

·       Sonraki yıllarda bu bölüm için sadece Konya Karatay Belediyesi’nde 1 kadro açılmış ve alım yapılmıştır.

·       Toplumsal yaşamda bu alanın birçok karşılığı varken neden kadro açılmıyor?

Sormak gerekir: Son derece sınırlı bir iş alanına sahip bu bölüm neden vardır?

Devlet tanıyor, işi kodluyor. Ama ne hükümet ne de özel teşebbüs böyle bir çalışma alanını tanımıyor.

Bu gençler ne yapsın?

·       Sosyal Hizmet ve Danışmanlık ön lisans mezunları 2014 yılı sonrasında KPSS atamalarında kendilerine mesleki kadro açılmasını istiyorlar.

·       Verilecek her kadro bu konuda ortaya çıkan mağduriyetlerin önüne geçecektir.

Ön lisans mezunların yanında umutsuzca atama bekleyen 350 bin öğretmen adayımız var.

·       Milli eğitim Bakanlığı son alımlarda sadece 40 bin öğretmen için kadro açtı.

·       Branş bölümlerinde ise mezun sayılarına karşılık olarak çok düşük sayıda kadro verildi.

·       Örneğin 23 bine yakın mezunu olan Sosyal Bilgiler Öğretmenlerine sadece 727 kişilik,

·       15 bin civarında mezun veren tarih öğretmenlerine 300 kişilik yetersiz, mezuniyet oranıyla orantısız kadro açıldı.

·       Öğretmenlere yeterince kadro açılmadığı gibi öğretmenlik mesleği giderek güvencesiz duruma getirildi. Taşeronlaştırıldı. Emekleri sömürüldü.

·       Kadro bekleyen öğretmen adayı sayısı ihtiyacı karşılamaya yeterken, öğretmen açığı, emeği ve sosyal hakları gasp edilen, taşeron ücretli öğretmenlerle karşılandı.

·       Çünkü ücretli öğretmenler bir öğretmen maaşının 1/3’ü maaşla çalıştırılıyor.

Yani devlet, atama yaparak gençlere haklarını vermek yerine, öğretim gibi çok önemli bir görevi daha ucuza getirmenin yollarını aramaktadır.

·       Aileleriyle birlikte sayıları milyonları bulan öğretmen adaylarının sesini sağır sultan duydu, ama ne Milli eğitim Bakanı ne de Hükümet duyuyor!

·       24 Kasım öğretmenler gününde atanamayan binlerce gencimize kadro verelim. Öğretmenleri, öğrencileriyle buluşturalım.

Mühendis olmak isteyen, bunun için eğitim alan gençlerimiz de işsiz.

·       Ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, su ürünleri mühendisleri ve teknikerleri, veteriner hekim ve teknikerleri sanki bu ülkenin çocukları değilmiş gibi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından uzun süredir atama bekliyor.

·       Tarım alanlarını nadasa çektiniz, çiftçiye tarlanı ekme demediniz ziraat mühendisine, gıda mühendisine olan ihtiyacı azalttınız.

·       Hayvanları ithal ederek hayvancılığı yok ettiniz, milleti tembel diye eleştirdiniz veteriner hekimlere olan ihtiyacı bitirdiniz.

·       Bu bölümlerden mezun olan gençlerimize 2013 yılında sadece 499 kadro ayrıldı. Bugün sayıları 75 bine ulaştı.

Daha işsiz olan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, arkeoloji ve felsefe bölümü mezunu gençlerimize Suriyeli sığınmacılara verdiğiniz kadar bile değer vermediniz. 

·       Gençlerimiz arasında işsizlik her geçen gün daha da vahim boyutlara ulaşmaktadır.

·       Yapılan araştırmalar ortaya koymaktadır ki; atanamayan her 3 gençten biri intiharı düşünmektedir.

·       Gençlerimizi bu kadar umutsuzluğa, karamsarlığa sürüklemeye kimin hakkı var?

·       Bu dramın baş sorumlusu hükümettir. Bu gençler üniversiteyi bitiriyor.

·       1 yıl, 2 yıl, 3 yıl, hatta 4 yıl kendi alanları dışında KPSS’ye tabi tutuluyorlar.

·       Yeterli puan aldıkları halde yine 1 yıl, 2 yıl, hatta 3 yıl veya daha fazla kontenjan açılamadığı için yine atanamıyorlar.

·       Tekrar sınava giriyorlar, kazanıyorlar ve tekrar atanamıyorlar.

·       Büyük bir hevesle eğitimini aldıkları mesleği yapmak isteyen gençlerimiz için insanca yaşam, güvenceli ve kadrolu istihdam olanakları yaratılmalı, yeterince kadro verilmelidir.

·       Diplomasını alan bu gençlere hakları verilmelidir.

·       Üniversite kontenjanları ihtiyaçlara göre belirlenmeli, atamalar bir an önce yapılmalıdır.

·       İşsizliğin çözülmesi içiniçin bir planlama yapılmalıdır" dedi.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141