Değertaş, "Ben icraat adamıyım"

Yerel seçimlere az bir zaman Siyasi Parti Adayları çalışmalarını hızlandırdı. Demokratik Sol Parti Marmaris Belediye Başkan Adayı Kenan Değertaş, DSP İlçe Teşkilatı Başkanı Halil İbrahim Erdemir ve Parti yöneticileri ile birlikte Belediye Meclis Üyesi Adaylarını ve İl Genel Meclis Üyesi adaylarını tanıtmak için Antique restoranda kahvaltı düzenledi. İşte Kenan Değertaş'ın Belediye Meclis Üyesi Adayları; Ethem Sayar, Yusuf Şanlı, Fatma Gebeş Çimen, Fethi Halepliler, Zülal Yıldırım, İbrahim Erdemir, Durnel Özçeliker, Handan Özen, Mehmet Küpçü, Ali Ulvi Alanoğlu, Cemalettin Efecan, Nihat Konuk, Hasan Yüzak, Semahat Koçak, Serdar Avşar. Ayrıca basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Değertaş “Değişimin gücünü yakalamalıyız. Buna inanmamız gerekiyor. Çok güçlü bir ekip oluşturduk. Bazı adaylar bayanlara önem verdiklerini söylüyorlar. Ama gerçekten bayanlara nasıl önem verildiğini bizim listemize bakara öğrenebilirler.

Ben icraat adamıyım. Ben eylem adamıyım
Marmaris Siyasetine kadın elinin değmesini istiyoruz. Herkes bilir. Ben icraat adamıyım. Ben eylem adamıyım. Biz Marmaris'e daha iyi hizmetler getireceğimizi düşünüyoruz. Biz Marmaris'in çözüm bekleyen sorunlarının, ancak muhakeme gücü, üretme yeteneği olan bir başkan ve ekibiyle çözülebileceğini gördüğümüz için bu yola baş koyduk. Bir taraf iktidar partisinin gücünü yanına almaktan bahsediyor, diğer taraf yerel iktidarın gücünü bir baskı unsuru olarak kullanıyor. Size Eskişehir örneğini vermek istiyorum. Sayın Büyükerşen Eskişehir'i başkanlığı döneminde Avrupa kenti standartlarına getirmiştir. Bunu neyle yaptı diyeceksiniz, doğru projeler sunarak. Marmaris'te neden olmasın? Ülkesini en çok seven işini en iyi yapandır. Biz de diyoruz ki Marmaris'i en çok seven işini en iyi yapandır. Bizim ekibimizdeki tüm arkadaşlarımız ülkesine ve yaşadığı yere aşık insanlardır. Ne rant peşindeyiz, ne de kişisel egolarımızı tatmin etmek için güç istiyoruz. Bizim tek amacımız var, Marmaris'i hak ettiği değere kavuşturmak. Sorunlarınızı biliyor ve görüyoruz. Bu konuda oluşturduğumuz projemize sizlerin de katkı ve desteklerinizi bekliyoruz. Seçildiğimiz zaman, hep beraber el ele bütün bu sorunların üstesinden geleceğiz.

Kamuoyu önünde tartışmaya davet ediyorum.
CHP'den ve Belediye Meclisinden istifa etmiş birisi olarak şimdi Ali Bey'i “Hangi çıkarım için mücadele ettiğim, bunun için en ufakta olsa kendisinden ne gibi bir talepte bulunduğum, kendim için bu konuda kendisiyle ne gibi en ufak bir görüşme yapıp yapmadığım” konusunu kamuoyu önünde tartışmaya davet ediyorum. Dürüstlük timsali geçinip, yalan ve yanlış bilgilerle seçmeni kimse yanıltmaya kalkışmasın. Sayın Acar'ın eğer gerçeklerin ortaya çıkmasına tahammülü varsa tüm demokratik platformlarda kendisiyle tartışmaya hazırım.

Solun tek adresi, birleşme ve bütünleşmenin yeri DSP'dir.
Türkiye'de solun bütünleşme çabalarının önündeki en büyük engel nasıl mevcut CHP genel yönetimi ise Marmaris'te de durum aynıdır. Bizim Marmaris'te birlik ve bütünlük içinde yerel seçime gidilmesi için herhangi bir aday ismi dayatmadan harcadığımız çabalar Sayın Ali Acar'ın ihtirasları yüzünden sonuç vermedi. Bu zihniyeti onaylamak mümkün değildir. Bu anlayışa dur demenin zamanı gelmedi mi?
Bir tarafta sekiz tane seçim kaybetmiş ve AKP'yi bu çoğunlukla iktidara taşıyan genel başkan ve yönetimi, diğer tarafta beş yıllık yerel yönetimde neredeyse kavga etmedik kişi ve kurum bırakmayan, kişisel kin ve nefret duygularına yenik bir belediye başkanı. Bu gerçeği insanları karalayarak değiştirmek mümkün değildir. Marmaris'te bugün gelinen noktada solun tek adresi, birleşme ve bütünleşmenin yeri DSP'dir. Marmaris ne mevcut yönetime ne de AKP yönetimine mahkum değildir. Marmaris'i bu gerilimlerden ve kutuplardan kurtarmanın tek yolu DSP olarak biziz ve biz geleceğiz. Beş yıllık meclis üyeliğim süresince hep doğruların yanında, yanlışların ise hep karşında oldum. Hiç bir zaman kendim ya da yakınlarım için birtakım ayrıcalıklar peşinde olmadım. Bunun rahatlığıyla gücü elinde tutanlara karşı asla boyun eğmedim, yaşa başkan, aslan başkan demek zorunda kalmadım. Toplumu farklı kutuplara ayıran, sevgi ve hoşgörüden uzaklaştıran anlayışa hep karşı koydum.