• BIST 8762.55
  • Altın 2234.833
  • Dolar 32.3364
  • Euro 35.1115
  • Muğla 11 °C
  • İzmir 13 °C
  • Aydın 12 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 6 °C

ÇİN’ DEN GELiYORUM

ÇİN’ DEN GELiYORUM
2017 Kurban Bayramını da içine alan 12 günlük süreyi Çin’ de geçirdik. Daha önceleri iki üç defa Honkong’ a ve uzak doğunun birçok ülkesine gitmiştim. ( Tayland, Singapur, Japonya, G. Kore, Filipinler) ancak o sıralarda Çin için ‘’ Çin uyanıyor’’ diye kon

Çin Halk Cumhuriyeti

Ø  Başkent: Beijing (Beycing, 20 milyon)

Ø  Yüzölçümü: 9.600.000  km2

Ø  Nüfusu: 1milyar 370 milyon

Ø  Halklar: Han Çinlileri% 91,5, Zhuang %1.5, diğer %7 ( Mançu, hui, Miao, Uygur, Moğol, Tibetli, Yi, Yao, Hani, Li, Koreli vb.)

Ø  Dinler: Bilinmeyen %53, Budizm %18, Hıristiyanlık %5, Müslümanlık %2, yerel inançlar %22

Ø  Diller: Çince (Mandarin), Yue ( Kanton), Wu (Shanghai/ Şanghay), Moğolca, Uygurca, Tibetçe

Ø  Nüfus artış hızı: % 64

Ø  Şehirli nüfusu: %57

Ø  Okuryazarlık oranı: %96

Ø  Ortalama yaşam: 76 yıl ( erkekler 74, kadınlar 78)

Ø  Kişibaşı Gayrısafi  milli hasıla (GDP/ PPP) 14.600 USD

Ø  Paylaşıma Göre Tüketim: Nüfusun en üst % 10’ u, % 2; nüfusun en üst % 10’ u % 31

Ø  Cumahurbaşkanı: Xl Jinping( Şi Cinpinğ, Mart 2013)

sdfsdfsd.jpg

2017 Kurban Bayramını da içine alan 12 günlük süreyi Çin’ de geçirdik. Daha önceleri iki üç defa Honkong’ a ve uzak doğunun birçok ülkesine gitmiştim. ( Tayland, Singapur, Japonya, G. Kore, Filipinler) ancak o sıralarda Çin için ‘’ Çin uyanıyor’’ diye konuşuluyordu. İşçi ücretlerinin çok düşük olduğu, halkın çok kötü şartlarda çalıştığı vs… sanki bir batakhaneden bahsediliyordu.  Çin çoktan uyanmış! Dev adımlarla ilerliyor! Gördüklerimi özet halinde sizlere sunuyorum;

 

 

                                               1

 

-          Hiçbir Çinli birbirine benzemez. Bunu ancak Çin’ de hissedersiniz. Pekin’ de, Simav’ da Gullin’ de, Şangay’ da hep böyle milyonlarca Çinli ve hep farklı.

-          Biz onlara, onlar bize bakıyorlar. Yemek yiyişimize, giyinişimize, konuşmamıza, davranışlarımıza… hep kontrol altındayız.

-          Bazen bu bakışlardan epey rahatsızlık duyduğumuz da oluyor.

 

                                                                                     2

 

-          Marmaris’ e gelen turistlere, milleti ne olursa olsun, keskin gözlerle bakınca onların rahatsızlığını herkes anlamalı. Bunun için Çin’e gitmeye gerek yok. Esas sıkıntı bu.

-          Alışveriş heryer de var. Bizim grupta da orta seviyede olmakla birlikte var. Pazarlık esas. Ya siz bıkacaksınız ya onlar; ama sarkıntılık yok.

-          Bütün çarşılarda marketler toplanmış. Fiyatlar Avrupa fiyatları. Yine de satış çok. Özenti acayip. Şehir merkezleri müthiş temiz ve düzenli.

 

                                                                                      3

 

-          Bizim iki kaşıkta bitireceğimiz pilavı, hem de buharda pişmiş tadı yok, tuzu yok yani lapa. O çubuklarla en az on defada bitiyor. Küçük et parçaları da öyle… Tatlı yok. En iyi tatlı portakal suyu ile soslanmış, küçük parçalara ayrılmış sanki karpuz kabuğunun beyazı. Fena değil… başka, tabiki pastalar var,  reçel, çikolata var ama hepsi çok az şekerli. Belki de ondan etrafta pek şişman insan yok. Hatta bayanlarda şişman görmek mümkün değil. Müslüman mahallesinde pide gördüm.

 

                                         4

 

-          Bütün müzelerin önünde tekerlekli arabalardan var. Dikkatimi çekti. Çin’ d aile bağı çok kuvvetli. Genç evli, yaşlı annelerini ve babalarına karşı sonsuza saygı içinde onları müzelere getirdiklerinde bu arabalardan faydalanıyorlar( ücret ödenmiyor).

-          Çocuklar çok kıymetli. Onlara sonsuz bir özgürlük tanınmış. Lokantada, mağazada istedikleri gibi hareket edebiliyorlar. ‘ Ay düşecek, Ay kıracak’ gibi bir endişe yok. Herkes sahip çıkıyor.

-          Müzeler gençler ve ihtiyarlarla dolup taşıyor. Her taraf Çin’ li kaynıyor yahu! :D…Çin de başka ne olacak demeyin. Müzeden bahsediyorum. Acaba; Kaleye veya yeni açılan Kaburcuk’ a kaç Marmaris’ li ziyaret etmiştir. Biz kendi değerlerimize sahip çıkmayınca sadece turistik değer oluyor. Bir ürünü iç piyasa kullanmassa turistler nereden bilecek?

 

 

                             

                                  5

 

-          Şemsiye Çinli’ nin vazgeçilmezi. Güneş biraz yüzünü gösterince hemen şemsiye… ‘ aman beyazlığım bozulmasın! ‘ kızlar tenlerine çok düşkün; bembeyaz…’ a hava karardı, yağmur çiseliyor’ şemsiye hazır…

-          Gençler az da olsa artık saçlarını sarıya boyatmaya başlamış. Değişiklik arıyorlar. Dünya için üretilen bütün ürünler mağazlarda ve tabiki bunları takıp takıştırıyorlar. Giyinip kuşanıyorlar.

-          Ara sokaklara da girdim çıktım. Başıboş bir köpeğe rastlamadım. Kedihiç yok. Köpekler tasmalı, bakımlı, onları gezdirenlerin de elleri poşetli.

-          Herşey çorba. Çorbanın binbir çeşidi… Sabah kahvaltısı, mükemmel bir çorba, öğle yemeği şahane bir çorba, akşam yemeği çok güzel bir çorba ve binbir çeşit denizürünü.

 

 

                                         6

-          Tükürük; Çinliler bilindiği gibi gırtlak temizlemeyi gelenek haline getirmişlerdir.Hatta büyük devlet adamlarının tükürük hokkası yanlarında bulunurdu. Çin’ de artık ne hokka, ne de sokağa tüküren var. İşte gelişme, Çin topyekün gelişiyor…

-          Çin’ in %15 ‘i ekilir biçilir alan. Meyve sebze çok. Hayvancılık az gelişmiş çünkü onlar da ot yiyor. Bu nedenle  Çin’ li süt içmiyor, peynir yemiyor, biraz raflarda yoğurt görüyoruz. Çinli süt ve peynire alışırsa yandık.

-          Çinliler hammaddede Afrika ülkeleri ile yoğun ilişki içindeler. Onlara muazzam yardım yapıp; demir, bakır, çinko vs garantiye alıyor…

-          Özel mülkiyet; eviniz, arabanız, arsanız, oteliniz, fabrikanız her şeyiniz olabilir.

 

 

                                                           BEYCING ( BEİJİNG, PEKİN)

 

   Çin Halk Cumhuriyeti’ nin başkenti (nüfusu 20 milyon) Beycing’ in çok eski zengin ve karmaşık bir tarihi var. Ming hanedanının üçüncü imparatoru Yongle 1403’ te tahta çıktığında Çin’ in başkenti güneyde Yangtze Nehri kıyılarındaki sevimli Nanjing’ ti. 1417’ ye dek orada hüküm süren imparator o tarihte kuzeyde yeni bir başkentin yapını başlattı. Verimli Yangtze  vadisinden kuzeydeki Çin ovası’ nın soğuk, tozlu, Moğolistan çöllerinden gelen kum fırtınalarının esip gürlediği bu topraklara onu çeken hiç şüphesiz babasının ölümünden sonra yaşanan çok kanlı taht kavgasının sahnesinden uzaklaşmak istteğiydi.

    100.000 usta ve zanaatkârla 1 milyon işçinin 3 yıl gibi kısa bir zamanda inşa ettikleri yeni başkente 1420’ de yerleşti. Göksel imparatorluğun yeni başkentine yeni bir ad verildi: Beycing (Kuzeyin Başkenti) Şehrin tam ortasında İmparatorluk Sarayı bulunur. 73 hektarlık dümdüz bir alan üzerinde kurulu saray kompleksi kuzey-güney doğrultusunda960m, doğu- batı doğrultusunda 760 m boyunca uzanır. Saraya Yasak Kent (Zijin Chang) denilmeye başlanması 1576’ dan sonradır.

 Sarayın ana eksenindeki üç büyük ön salon ( Yüce Uyum, Orta Uyum ve Uyumu Koruma salonları) iç saraydaki üç arka salon (Göksel saflık, Birlik ve Dünyevi Sükun Salonları), doğu ve batıdaki altışar küçük saray, imparatorluk bahçesi ve öteki küçük avlulu birimler Ming (1368-1644) ve Qing ( 1644-1911) dönemlerinden kalan çok önemli bir mirastır.

 

                                                     

 

                                                                    TIANANMEN MEYDANI

 

   Tiananmen, YasakKent’ e ana girişi oluşturan anıtsal kapıdır. 1420’ de inşa edilmiş, hanedan değişikliği sırasında çıkan olaylarda hasar gördüğünden 1651’ de yeniden yapılmıştır. Adı ‘’ Göksel Barış Kapısı’’ anlamına gelir. 1 Ekim 1949’ da Mao Tiananmen’ in tepesinden Çin Halk Cumhuriyeti’ nin kuruluşunu ilan ettiğinde meydan 10.000 metrekareydi. 1950’ li yılların sonuna doğru Tiananmen’ le 1 km güneyindeki Zhengyangmen arasındaki yan duvarlar yıkıldıktan sonra bugünkü halini almıştır. Kapladığı alan 400.000 metrekaredir. (Kızıl Meydan’ ın 5 katı)

 

                                                                 

 

                                                                          ÇİN SEDDİ  

 

Dünyanın en çok sözü edilen yapılarından Çin Seddi’ nin ilk bölümleri Savaşan Devletler Dönemi’ nde yaklaşık MÖ 330’ lu yıllarda inşa edilmiştir. Bugün görülen Çin Seddi Ming döneminde Moğollara karşı yapılmıştır. Uzunluğu, bütün eklentleri, girinti ve çıkıntılarıyla 6000 kilometredir.

 

 

 

                                                                          ŞİEN (Xİ’AN)

 

  SERAMİK ASKERLER MÜZESİ; Qin Shi Huangdi’ nin son dinlenme yerinden 1, 5 km uzaklıkta 3 tonozlu yapı içinde seramik savaşçı heykelleri yer alır. 1. Tonozlu yapıda 230*62*5 metrelik bir alanda boyları 1.78- 1.87 m arasında değişen 6 bin savaşçı bulunur. Vücut içleri, kol ve ayakları boş olan bu heykellerde her yüz özgün bir ifade takınmıştır, birbirinden farklıdır. 2. ve 3. Tonozlu yapıda ise  2 bine yakın asker ve at heykeli yer alır.

 

 

 

                                                                       GUYLİN

  Ünlü Şair Han Yu (768-824) şöyle tanımlar bölgeyi:

 

‘’Nehir ipekten yeşil bir kemer gibi, dağlar ise mavi yeşim saç tokası’’.

 

                                                                        RIVER

  İnci nehri; bizim gezdiğimiz 64 km kısım. Muazzam bir organizasyon. Yaklaşık Gullin’den 50 dakika otobüs yolculuğu. Nehir kenarına geliş ve en az 100 kişinin aldığı lüks nehir tekneleri ve yolculuk. Doğa harika. 350 bin yıl önce, denizler çekilince kayalık ve dağlık olağan üstü tabiat ortaya çıkmış. Konvoyda en az 20 tekne var. Yol üzerinden dereye inen yollar ve bu yollarda küçük tekneler ile birkaç eve rastlamak mümkün. Balıkçılar büyük kaya ve bambuların altındaki gölgelerde nehir balıkçılığı yapıyor. Ayrıca buraya kendi imkanlarıyla gelen turistleri gezdiriyor. Gezi yaklaşık dört saat sürüyor. Manzaralara doymak mümkün değil. Öğleyin Çin yemeklerinden oluşan nefis yemekler sunuluyor. Sonunda küçük bir kasabaya yanaştık.

  Burası belli ki eskiden balıkçı kasabası ve her taraf turistlik. Çarşıda tekstil, saat, oyuncak vs zannedersin Marmaris kapalı çarşı. Anca daha otantik, eskilik korunmuş.

  Yaklaşık 2500 km’ lik bu nehir Hong Kong’ ta denize dökülüyor. Şimdi nehir teknelerinden indik. Çarşıyı gezdik ve bizi  bekleyen otobüse bindik. Mağaraya gidiyoruz. Flüt… mağarası. Çok büyük bir mağara. Işıklandırmalar güzel. Sarkıt ve dikitlere isimler verilmiş; aslanlar,kardan adam, düğün salonuna; avize, Meryem ana vs. uzun bir yürüyüş yolu. Yaklaşık bir saat, yansımalarla, küçük gölcüklerle unutulmaz mağara.

 

                                                              

                                                MÜSLÜMAN MAHALLESİ

Şian (Xian) ‘ da Çan Kulesinin arkasında bir çarşı. Girince kebap kokusu. Hem de közün üzeri tavuk, kuzu,  ahtapot, kalamar, turşular, takke, tülbent ve giysiler her şey…önünden geçerek yürüyoruz. Buraya turistler ve Çinliler de geliyor. Çok kalabalık. Camiye yaklaştık. Çin’ in en büyük ve tarihi camisi. 1300’ lü yıllarda yapılmış, ahşap dönem dönem restorasyon yapılmış. Bahçe içinden geçiliyor. Tamamen Çin mimarisi duvarlar arapça dualarla kaplanmış. Kıble, mihrap, tavan hepsi işlemeli.

-          Selammın aleyküm

-          Aleyküm selam

-          Ya bismillah ya allah

Bir tebessüm bizi karşılıyor İbrahim’ in yüzünde… bak bir de adaş çıktık. Biraz oturduk duamızı yaptık. Cami için yardımda bulunduk. Memnun ayrıldık.

  Buradaki Müslümanlar sanki Anadolu insanı; kadınlar tülbentli, erkekler tekkeli. Ayrılma zamanı geldi. Ne kadar dolaşsam bir farklı görüntü, yaşantı görebilir miyiz diye ara sokaklara daldık. Kendimizi ve karşılaştıklarımızı daha sıcak hissettik.

 

                                                                         SUCO

Otelimiz şehrin içinde. Az çok  9 milyon nüfuslu bu yerde birçok toplanma yeri var. Bize yakınını seçerek ailecek gittik. Tam bir Çin mahallesi. Muazzam yeni yapılmış binaların arasında ve kanal kenarında güzel bir yer. Gene lokantalar, ipek dükkanları ve küçük hediyelik eşya satıcılar. Gençler de burada geziyorlar.

  Atıştırmalık yemekler ve meyve suları nefis.

 ‘’ Mütevazi devlet memuru bahçesi’’ adı. Yüksek kademelerde görev yapmış ve emekli olmuş, hizmeti çok olmuş kişiler için yapılmış. Bu günlerde 30 adedi açık halde restore edilmiş Çin’ in çeşitli şehirlerinde. Bunların en büyüğü Suco’da. Kamelyalar, köşkler, çalışma, dinlenme, yağmuru dinleme, güzel kokuları hissetme gibi Çin tarzı yerleri 5 dönüm arazi içerisinde 5/3’ ü göl ve kanal her taraf lotus çiçeği ve diğer ağaçlar…bonzai ağaçları vs vs…

                                                                  

                                                                   KAPLAN TEPESİ

 

Çin Han’ ı için bir tepeye yapılmış ve binlerce işçinin çalıştığı bu makamda han gömüldükten sonra büyük kaya parçalarıyla kapatılmış, büyük bir tepe oluşturulmuş. Geleneğe bağlı olarak serveti ve eşyaları da bu kayaların altında. Rivayet odur ki; bu ganimetin yeri beli olsa da gazabından korktuğu için çıkarılmıyor.

 

                                                                           

                                                                    

 

                                                                     TOUGLİ

Çin’ de Venedik ilk defa 40 bin nüfuslu küçük bir kasabadayız. Her yerde kanalar var. Bunlar birbirleriyle birleştirilmiş. Köprülerle, mahallelere ulaşılıyor ve Venedik gibi sandallarla turistik gezi yapılıyor. Yol boyunca pastahaneler ve kafeler var. Samimi bir ortamda tam birçarşı…yan tarafta büyük bir göl var. Yolumuz Şanghay…

 

                                                                     ŞANGHAY

 

30  milyonluk şehir. Aman yarabbim insan kaynıyor… Otele yerleştiğimizde akşam olmuştu. Büyük bir ışık coşkusu…nehir boyunca sel gibi akıyoruz. Şangay’ ı ortadan nehir bölüyor. Karşı kıyıya baktığınızda Newyork’ u görüyorsunuz sanki 300- 600 metrelik kule ve gökdelenler merkezde, gezinti yapan tekneler ışıl ışıl… yarın bu kuleye çıkacağız.

  İlk iş kule nehrin altından otobüsle geçiyoruz. Kısa sürede 265nmetreye çıktık. Panaromik Şanghay görünümü… bir alt kata yükseklik fobisi olanlar inmesin… yerler cam ve üzerinde yürüyorsunuz. Bağrışmalar, fotoğraf çektirenler ben korkusuzum deyip sırt üstü yatanlar aman aman!...

-          İnelim beyler yeter bu heyecan.

  En altta Şangay’ ın tarihini gösteren, bizdeki kaburcuk gibi dekore edilmiş bir müze gelişimini gördük. İngilizlerin emperyalist (1842) yüzünü ve Çin’ e geldikten bu güne değişimleri yaşadık.

  Büyük akrobasi gösterisi; bilirsiniz Çinli’ ler çok önde bu konuda. Muazzam dekorlar, giysiler ve kızlı erkekli 25 kişilik bir grup. Birbuçuk saat nasıl geçti anlayamadık…Yüreklermiz ağzımızda!

  Çin tarihini yontma, tunç, porselen yazıtlar, resimler… her şey bu müzede. Her müzede olduğu gibi yine çok kalabalık. İç turizm muhteşem ‘’HER YER ÇİNLİ KAYNIYOR’’ demeden geçemeyeceğim. Müthiş bir ilgi. Darısı başımıza.

  Nehir gezintisi; eski adalar yolcu vapuru büyüklüğünde teknelerle bir saatlik tur içindeydik.Karşıdan seyrettiğimiz muhteşem gökdelenleri nehrin kenarından vedaha yakınından görme ve seyretme imkanı bulduk.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141