Baykal: "Kemal neden olmasın"

CHP Lideri Baykal, Seçim Sonrası Yaptığı İlk Değerlendirmede, 'Hiçbir Şeyin Eskisi Gibi Olmayacağını' Söyleyerek, "İktidara Düşen Artık Gidici Olduğu Gerçeğini Kabul Etmesidir" Dedi.

CHP Lideri Baykal, seçim sonrası yaptığı ilk değerlendirmede, 'hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını' söyleyerek, "İktidara düşen artık gidici olduğu gerçeğini kabul etmesidir" dedi. Baykal, AKP'nin ilk kez böyle bir siyasi kırılma yaşadığını vurgulayarak, "AKP'ye karşı herkes kendi meşrebince tepki gösterdi" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 29 Mart yerel seçimlerini dün basın toplantısı yaparak şu sözlerle değerlendirdi: "İktidara düşen artık gidici olduğu gerçeğini kabul etmesidir. İktidar gidici olduğu gerçeğiyle siyaset yapmanın hesabını yapmaya başlamalıdır. Atacağı her adımın oradan uzaklaştıktan sonra nasıl bir anlam taşıyacağını hesaba katmalıdır. Bundan böyle küçük hesaplar içinde olmamalıdır."


Kemal neden olmasın

Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu'nun olası genel başkanlığıyla ilgili bir soruya ise gülerek, "Neden olmasın! Bu konuyla ilgili kararı partililerimiz uygun görürse verir. Ancak, bizim liderlik sorunu gibi bir gündemimiz yok" sözleriyle karşılık verdi. Baykal, dünkü basın toplantısında özetle şunları söyledi:

Eskisi gibi olamaz

Artık siyaset bu seçimden sonra farklı olacak, eskisi gibi olmayacaktır. Dinamiklerin nasıl işlediği ile ilgili kabulleri, şu ana kadar gerçekleşen siyasi tablonun değişeceği işaretlerinin verildiği bir seçim olmuştur. Bunu neden söylüyorum; Türkiye 2002 yılında yeni bir siyasi yapılanmanın içine girmiştir. Seçimler pek çok partiyi etkisizleştirmiştir, Meclis'in dışına itmiştir. AKP'de siyasi hayatta etkin bir konuma sahip olmuştu. 2002'de başlayan süreç 2007'deki seçimlerle de hız kaybetmedi. Şimdi 2009 seçimleri bize bu sürecin sonuna gelindiğini, AKP'nin 2002'de başlayan yerel yönetimlerde ve parlamentodaki etkinliğini artırdığını, AKP'nin yükselişi etrafında şekillenen siyasi tablonun sınırına gelindiğini, bu tabloda farklı ve yeni bir sürecin işlemeye başladığını bize göstermiştir. Bu seçimi geleceğin işaretlerini taşıyan seçim olarak görüyorum.

Siyasi kırılma yaşadı

Ülkemizin bütün coğrafyasında kendini gösteren, ulusal düzeyle bütünleşmiş olarak ortaya çıkan bir tablo vardır. Bu ortak AKP değerlendirmesi, AKP'ye yönelik yeni bir bakış açısının ortaya çıktığıdır. Bunun anlamı kırılmayı ifade etmektedir. AKP ilk kez böyle bir siyasi kırılma yaşamıştır. AKP oy kaybetmektedir ve muhalefet güçlenmektedir.

Ezber bozuldu

Muhalefet toparlanıyor ve kabarıyor. Muhalefetin kabarışı, AKP açısından siyaset değişikliğiyle engellenecek bir durum değildir. Çünkü, burada yapısal bir kırılma söz konusudur. Demokrasiyle gelişin, demokrasiyle gidişi vardır. AKP'nin bunun kabullenmesi gerekmektedir. Türkiye'de 2002'de başlayan siyasi ezberi bozan bir yeni dönem başlamıştır. AKP'ye karşı herkes kendi meşrebince tepki gösterdi, gösteriyor.

Medyayı korkutamaz

İktidarın gelecek dönemde Türkiye için yararlı, ekonominin temel sorunlarını çözecek, AB ilişkilerini düzenleyecek, bağımsız yargı kurumunun ortaya çıkmasını sağlayacak adımları atmaya hazır olması gerek. Siyasetin kontrolüne yargıyı alalım, medyayı dağıtalım, korkutalım, parçalayalım, sindirelim ve ekonomiyi başka hedefler için değerlendirelim dönemi bitmiştir.

CHP'nin oy artışı

CHP oyları il genel meclisi temelinde değerlendirildiğinde 2004'teki 18.23 oran, 5 puan artarak yüzde 23.2'ye yükselmiştir. Belediye başkanlıklarıyla ilgili olarak da CHP'nin oyu bir önceki seçime göre 20.7'den, 28.2'ye 7.5 puan artmıştır. Bu tablo, gelecek bakımından çok yönlendirici olacaktır.Böyle bir ilgiye cevap vermek için, var olan hazırlıklarımızı ve yeni sorumluluklarımızın gereklerini yerine getireceğiz. Toplumumuza bu konulardaki anlayışımızı yansıtma çabasını sergileyeceğiz.

Antalya'ya bekleriz

Sayın Başbakan, Antalya'yla ilgili bir değerlendirmesinde, kente yaptığı 28 ayrı ziyarete vurgu yaptı. Önümüzdeki dönem kendisini en az 28 kere daha bekleriz. Hizmeti alanın siyasi tercihi önemli olmaz. Başbakandan, Antalya'ya yönelik aynı hassasiyeti göstermesini umut ediyoruz.

Darbecilere uyarı

2009 seçimlerinin demokrasinin işletilmesiyle ilgili kuşkuları ortadan kaldırdığını savunan Baykal, şöyle konuştu: "Siyasetçiler de siyaset dışı güç odakları da sınırlarını bilecek. Herkes kendi sınırları içinde işini yapacak. Siyaset dışı güç odakları ya da siyasetçilerin Türkiye'yi kendi kafalarına göre şekillendirme dönemi bitmiştir. Artık Türkiye dışarıdan yön verilecek bir ülke değildir."