"Başkanlık benim içmelere borcum"

Marmaris ve İçmeler'de birçok ilkleri paylaşan ve ilklerden olan Asım Geniş, kendinden emin adımlarla, bilgisi ve tecrübeleriyle başkanlık yolunda ilerliyor.

Köşe Yazarlarımız Metin Cangör, Erkal Gerzile, Haber Müdürümüz Ahmet Irmak, Sayfa Editörümüz Derya Çavuş ve İbrahim Çavuş'un Armutalan Özdemir Benler Çiçek Serası ve Sanat Evi'ndeki ilk konuğu olan Asım Geniş ile hoş bir söyleşi gerçekleştirdik. Samimiyetine inandığımız, bilgisine ve tecrübesine güvendiğimiz Asım Geniş'e başkanlık yolunda başarılar diliyoruz.

Dizgi-Grafik-Derleme: Derya ÇAVUŞ
Metin Cangör: Tarafsız olarak sizin düşüncelerinizi ve yapacağınız hizmetlerle ilgili bizlerinde soracağı sorularla birlikte halka en doğru şekilde sunmak için buraya geldik. Ben başlamışken sorayım. Geçen gün Alman televizyonlarında yapılan bir açıkoturumda Avukat Murat bey Türkiye'deki seçimlerle ilgili bir beyanatta bulundu. Ve bunu o televizyonda milyonlarca insan izledi. Türkiye'deki makam sahiplerinin etrafını dalkavuklar alıyor ve bunlar yönlendiriyor. Ben nereye gitsem oradaki bir milletvekili adayı 20-30 kişiyle birlikte dolaşıyor. Bunların içinden bir tanesi partili, bir tanesi milletvekili adayı ya da başkan adayı geri kalan dalkavuk. Bunlar o kadar çok konuşuyor ki kırk defa aynı şeyi söyleyince adam inanıyor ve yanlış yönlendiriyorlar. Avrupa'da seçimlerden evvel makamlara talip olanlar yanlarına danışmanlar seçerler. Çeşitli dallarda bilgili danışmanlar seçiyorlar. Bizde daha çok dalkavuklar yönlendiriyor. Benim sorum şu; siz etrafınıza bu kadar insanın toplanıp size bilgi nakletmesine müsaade edecek misiniz? Bir insan her şeyi bilemez. Siz kendinizi halka, seçtiğiniz ve tanıttığınız danışmanlarınızla mı tanıtacaksınız, yoksa kararları ben mi veririm diyeceksiniz?
Asım Geniş: Öncelikle teşekkür ederim. Bu farklı bir görüntü. Belediye başkan adayları kendi yanlarında bir de Belediye Meclis üyesi adaylarını seçer. Ama Türkiye'deki seçim sistemi içinde Belediye Başkan Adayları bu meclis üyelerini seçerken iki kıstas düşünür. Biri beraber çalışabileceği fikrinden bilgisinden faydalanacağı kişileri ister, ikincisi seçimi kazanabilmek için oy alacağı kişileri seçer. Maalesef o iki şey bir arada olmuyor, çok zor. Onun için bir karma yapmak zorundasınız. Bu çok denklemli bir esas. Ben senelerce bir şeyi savundum. Ben doğru dürüst bir kadro kurarım, doğru dürüst söylemlerimi söylerim. Bundan sonra kazanırsam kazanırım, kazanamazsam kazanamam. Ama aslında öyle olmuyor. Böyle düşündüğünüzde seçim kazanmak çok zor. Belki çok ileri ülkelerde seçime girerseniz bu fikir doğru olabilir. Onun için bu ikilem içinde kendinize bir danışman ve size oy getirecek kişileri seçiyorsunuz. İkisi de size lazım. Ama bunlarda bence yeterli değil. Örneğin İçmeler Belediyesinde toplam 9 tane Meclis üyeniz var. Bunun 4 tanesini aldığınızda başarmışsınızdır. Ama size bu meclis üyeleri ile yetinmeyeceksiniz. Yeni yasa buna bir şans tanıdı ve Kent Konseyi diye bir şey çıktı. Genelde çalışmayan, işlemeyen. İçmeler Belediyesi'nde 5 yıl bitmesine rağmen bir Kent Konseyi hala kurulmadı.
Ben 38 yıllık otelciyim. Bu bölgeden Belediye Başkanlığına aday olacak kişi ve çevresindekiler turizmci olmalı bence. Çevrenizdeki bu kişilerle akil durumda olursanız, onların bilgilerinden faydalanırsanız bence çok daha şanslı olursunuz. Dediğiniz gibi herkes her şeyi bilemez. Ben bu kadar sene bu işle meşgul olduktan sonra bu konuda uzmanım. Ama bilmediğim çok konular var. Bilmediğim bu konuları bilenlerin yanına gidip konuşurum. Bence etrafımızda konusuna hakim olan herkesin bilgisine başvurmamız gerekir.

“Burada birçok ilkleri paylaştım ve ilklerden oldum”
Erkal Gerzile: Önceki söyleşilerimizde başkanlara sorduğum bir soruydu bunlar. 5 yıllık bir dönemde neden son bir yılında veya 8 ayında işler yapılıyor? Bu bir gelenek midir? Yoksa alışma dönemi bu kadar uzun zaman mı alıyor? Sizin 15 yıllık meclis üyeliği gibi bir deneyiminiz var. Belediye başkanı olduğunuz zaman değişikliğe uğrar mısınız? Uğramaz mısınız?
Asım Geniş: Çok güzel bir soru. Ben şuna inanıyorum ve şunu söylemek istiyorum. İnsanlar bir anda her şeyi öğrenemezler. Ben birinci yıl meclis üyesi olduktan sonra “aaa ne güzel işmiş bu oturduğum yerde hemde. Bende başkan adayı olayım” demedim. Beni önceki dönemlerde de başkan adayı olmam için iten çok dostum arkadaşım oldu. Bana bu soru da çok soruldu masaya gelince değişir misin? Ben her şeyden önce Marmaris'e çok teşekkür ediyorum. Dışardan gelen bir yabancı kişi olarak (hoş 28 yıldır buradayım) ben buradaki birçok ilkleri paylaştım ve ilklerden oldum. Marmaris bana her türlü unvanı, her türlü etiketi verdi. Ben 10 yıl Marmaris'te Otelciler Birliği Başkanlığı yaptım. Bu birlik aslında bir okuldu. Niye okuldu? Bunu da söyleyeyim. Bugün tanıdığınız kişilerin %90'ı benim denetimimdeydi. İsim vermem gerekiyorsa Ali Acar 7-8 yıl benim yardımcımdı, yanımdaydı. Mehmet Tetik, Mustafa Karacan, Mustafa Balcı, İzzet Ünsal benim yanımdaydı. Mustafa Karacan seçimle gelmemiştir. Ben artık aday olmayacağım bana oy vermeyin dedim. Oyların yinede %99'unu aldım. Yönetimde istifa edip yerimi Mustafa Karacan'a bırakmıştım. Yani şu anda gördüğünüz adayların çoğunluğu senelerce benimle görev yaptılar. Benimle beraber görev yaptıkları yerlerde ben hep başkandım. Ve diyebilirim ki bu kadar değişik partilerdeki insanlarla hiçbir sorunu olmadan 1 yılı Yönetim Kurulu Üyeliği, 9 yılı Başkanlık yaparak 10 yılı bitiren kişi Asım Geniş'tir.
İkinci bir örnek vermek istiyorum. Marmaris Ticaret Odası'nın nasıl, ne şartlarda kurulduğunu bilmezler. Öyle Ticaret Odası kurmak istiyorum demekle kurulmuyor bunlar. O günkü şartlarda Muğla'nın bize izin vermesi gerekiyordu. Marmaris Otelciler Birliği ofisinde günlerce çalışma yapıldı, günlerce hazırlık yapıldı ve başkanları olarak bir operasyon yaparak Saim Gürsoy'dan izni alan kişi benim. Ve Mustafa Karacan çalışma olarak Marmaris Ticaret Odası kuruluşunda çok emeği geçen kişidir. Ticaret Odası ilk seçimlerinde herkes Asım Geniş kendine oynuyor dediğinde ben kaçıp İstanbul'a gittim. Ama ben yokken beni yine seçtiler. Sonuçta orada da 10 sene görev yaptım. Ben bu güne kadar yaptığım işlerde kimseyle kötü olmadım. Hepsinin fikrine değer verdim. İsim vermeyeceğim ama bazı arkadaşlarla çalışmak ta o kadar kolay değil. Bu güne kadar bu işlerde değişmedim, bundan sonra da değişmem söz konusu değildir. Ben Marmarislilere tekrar tekrar teşekkür ederim, bana her koltuğu ve unvanı verdiler.

“İçmeler'i güvenerek sana bırakabilirim” dedi
İbrahim Çavuş: Neden İçmeler'den aday oldunuz?
Asım Geniş: Sizler beni senelerden beri tanıyorsunuz. Burası turizm bölgesi ve ben buraya turizm yeni başlarken geldim. Benim turizmde gerçekten bir alt yapım var. Marmaris'te sadece iki tane kurumda değil Marmaris'in birçok sivil toplum örgütünde görev yaptım. 15 yıldır da belediye meclis üyesiyim. Sizin çevrenizde de sizi seven, takdir eden veya sizden beklentisi olan kişiler var. Benim adaylığım için geçen dönem de bana çok ısrar edildi. Ama ben kabul etmedim. Benim beraber çalıştığım bir kişi vardı senelerce hepiniz biliyorsunuz. Benim beraber çalıştığım kişi olduğu sürece ben çıkmam dedim karşısına. Ha bu dönem niye çıktım? Bu ısrarların sonunda benim yıllardır beraber çalıştığım kişi yani Zeki Eren, 5 yıl önceki seçimde 'bu benim son seçimim' dedi. Her şeyi 10. yılında bırakmama rağmen ısrarlarıyla Meclis Üyeliğine de girdim. Burada beni zorladılar, çok zorladılar. Sevgili büyüğüm Zeki Eren ile günlerce konuştuk ve 'İçmeler'i güvenerek, hiç düşünmeden sana bırakabilirim, beraber çalışırız, destek olurum' dedi. Gerek İçmeler, gerekse Marmaris'teki dostlarım, arkadaşlarım ve siyasi büyüğümün de isteği ve destekleri doğrultusunda ortaya çıktım.
Ben 20 yıldır Anavatan Partisi'nin Meclis Üyesiydim. Benim ortaya çıkışım o partidendi. 'Asım Geniş parti değiştirdi' dediler. Hayır. Ben bugüne kadar hiç parti değiştirmedim, sadece şimdi değiştirdim. Çünkü Anavatan Partisi ve Doğru Yol Partisi Ankara'da bir birliktelik yaptılar ve Demokrat Parti oldular. Ben çaba göstermeye devam ettim ama gördüm ki Anavatan artık bitti. Bu arada Demokratik Sol Parti'den güzel bir teklif geldi. Bir hafta on gün müsaade istedim. Saydığım, sevdiğim bütün arkadaş ve dostlarıma danıştım. Hiçbir tepki almadım. Bir kişi de ne yapıyorsun demedi. Hal böyle olunca bende olumlu cevap verdim.
Bana diyorlar ki; sağdan nasıl sola geçtin?
Ben bunu kabul etmiyorum. Ben Anavatan Partisindeyken de hiçbir zaman sağdaki bir insan değildim. Ben hiçbir zaman aşırı uçlarda olmadım. Benim belli çizgilerim var. Bu çizgileri kapsayan her yerde her zaman olurum. Bu çizgilerimi de gurur duyarak söylüyorum. Ben Atatürkçü, Laik, Cumhuriyetçi, Demokratik ilkelere saygılı, Milliyetçi, Misak-ı Milli sınırlarına saygılı olan bir partide ben olurum. Bu partide de bunun dışında bir şey görmüyorum. Aday olmamın hikayesi de budur.

“O, İçmeler'i yoktan imar etmiştir”
Asım Geniş: Gerek çevremde gerek 15 yıl peşinde gittiğim bu kişinin hiç beklemediğim bir şekilde, hiç beklemediğimiz bir partiden adaylık süresinin dolmasına 15 dakika kala, baskılara dayanamayarak gidip aday oldu. Ben ona da saygı duyuyorum. Zeki Eren ile o kadar sene beraber çalıştım. Kendisi İçmeler'e çok şeyler katmıştır. İçmeler'i yoktan imar etmiştir. Ama bir yere gelmiştir. Şimdi bende diyorum ki; şuandan itibaren Zeki Eren'in yapabileceği bir şey yoktur. Vizyonu bitmiştir. Bende senelerce çalıştım. Benim eğitimim, birikimim, tecrübem ve 38 yıllık altyapım buna yeterlidir. Bu bir bayrak yarışıysa ben bu bayrağı bugünden itibaren götürebilirim.

“%90 kazandım görüyorum kendimi”
Asım Geniş: Bu süreçte belediye başkanlığını kazanmaktan daha zor belediye başkanlığından sonra yapacağımız şeylerdir. Benim için kazanmak o kadar da zor değil. Ben şuan kendimi %90 kazandım görüyorum ama arkası daha zor. Çünkü İçmeler artık 10-15 sene önceki gibi değil. Şimdi terk edilmiş kovboy kasabasına döndü. Ve İçmeler'e gelen herkes artık geriye dönüyor. Ticaretine, kişiliğine ve işine saygı duyduğumuz insanlar artık İçmeler'den gidiyorlar. Bu sadece son dönemde gelenle alakalı değil, ben kimseyi suçlamıyorum. Artık dereyi yaptın. Taşı ördün, parkı da temizledin mi bu iş olmuyor. Değişen bir Dünya var. Artık Dünya ile rekabet edip takip edeceksiniz. Ben bölgeyi temsilen yurt dışındaki fuarlara en az 20 kere gitmişimdir. En az 100 kere Türkiye içindeki toplantılara katılmış kişiyim. Benim çok emeğim var. Bu bölgeye teşekkür ediyorum, bana çok şey verdi diyorum ama bende bu bölgeye çok şey verdim. Herkes para kazanırken ben para harcadım. Gittim günümün yada ayımın yarısını yurtdışındaki fuarlarda yada Ankara'da geçirdim. Bu saatten sonra da Belediye Başkanlığı hakkımdır diye düşünüyorum.

“Bir yerde temel yoksa üstün devrilmesi kolay olur”
Ahmet Irmak: İçmeler için yapılması gereken en önemli proje nedir? Kış Turizmi ile ilgili düşünceleriniz neler? Kısaca projelerinizden bahseder misiniz.
Asım Geniş: Bazılarına ters gelen düşüncelerim var benim. Eğer bir yerde temel yoksa üstün devrilmesi çok kolay. Her şeyden önce temelin sağlam olması gerekiyor. Bana göre turizm bölgelerinde temel insan altyapısı olmalıdır. Eğer insan altyapısı yoksa (içmeler örnek) sizin turistiniz çekildiği anda işte terk edilmiş kovboy kasabası gibi olursunuz. Bir zamanlar bunu göremediler. Ben 21 Mart'ta 15 kişi ile otel açtığımı biliyorum. 7 aylık garantili anlaşma yaptığımız günleri biliyorum. O günler yavaş yavaş daraldı. Şuan ancak 3 ay iş yapabiliyorsunuz. Bunları bu işi bilenlerle, uzmanlarıyla konuşarak bilgilerinden faydalanarak düzeltebiliriz. Mesela biz bir tarihte İçmeler'e Yüksek Denizcilik Okulu'nun gelmesini istedik. Bunun için bir çalışma yapılsaydı ve şuan o okul orada olsaydı bir hareket olurdu. Başka şey düşündüm. Bir kolej düşündüm mesela. Orada bir kolej olması oraya yine bir hareketlilik getirir. Bugün İçmeler'de evler de boş artık. Yurtdışında yaşayanlar buralardan ev aldılar. Kışın çok soğuk ülkemizden buraya gelip buranın ılıman ikliminde yaşayacağız diye düşündüler. Ama bir geliyorlar ki, kimse yok selam verebileceğiniz. Onlarda artık evlere satılık demeye, yazmaya başladılar. Her şey tersine gitmeye baladı. Ticarette şekil değişti. Eskiden kötü para iyi parayı kovar diyorlardı. Şimdi ben bunu değiştirdim 'Kötü esnaf iyi esnafı kovar' diyorum. Yavaş yavaş iyi esnaf yok olmaya başladı ve kötü esnaf türedi. İşyerleri fazlalaştı dolayısıyla karlılık azaldı. Herkes birbiriyle kavga etmeye başladı ve yine bunun yanında bir sorun daha burada çalışılan 3 aylık zaman içinde buraya dükkan açıp kazandığı parayı alıp dışarıya giden insanlar çoğaldı. Bence Belediye Başkanlarının görevlerinden biri de bu olmalı. Bunlara dikkat etmeli. Bende 6 ay kapalıyım ama 25 yıldır otelim kışın açık, 3-5 elemanım var, çayım kaynıyor, gelen gidenle birlikte bir hareketlilik var. Ben orada bir bekçi bırakıp çekip İstanbul'a yada başka bir yere gitmiyorum. Ve burada bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Kış turizmi de olmayınca 4-5 senedir bende inşaat yapmaya başladım. Ve bu yapılan inşaatlarda en an 50 kişi ekmek yiyor. Onların hareketi var.
Projeler diyorsunuz mesela. Kusura bakmayın ama ben bu projelerin o kadar da üzerine gidilmesini istemiyorum. Ben size 30 dakika içinde 'aaaa' diyebileceğiniz 10 tane proje sayarım. Herkes seçim üzeri proje sayıyor. Hele şimdi bu internet ortamında alında alın bu projeleri.

“İçmeler'in yüzü eskimeye başladı”
Asım Geniş: Her şeyden önce İçmeler'in yüzü eskimeye başladı. İlk önce, olan şeylere iyi bakılmalı, iyi hale getirilmeli diye düşünüyorum. Benim İçmeler'de en çok üzüldüğüm şey fotoğraf çekilecek bir yeri olmaması. Ben bunu önceden de söylemiştim. Bir tane turistin fotoğraf çektireceği bir yer, bir meydan, göze hoş gelecek bir seyir alanı yok. İçmeler'de yaşıyorsunuz fakat denizden faydalanma şansınız yok. Denize karşı oturabileceğiniz alan yok. Denizden faydalanmasını ve denizi sunmasını öğreneceğiz. Ha ben ne yaparım. Çok mu uzmanım bu konuda? Hayır. Ama Asım Geniş tecrübeli insanlardan faydalanır, gider Eskişehir'de yapılan o yerleri gezer uzmanını bulur getirir bedelini verir, fikrim bu ama ne yapılabilir der. Ben bu konularda ahkam kesmem ama bu konularda fikir üretirim. Benim orada bir Kültür Merkezi Projem var. Bu proje hazır. 5-6 yıl önce yapıldı bunun projesi. Ben bu projeyi halka da sunacağım. Akil insanlar buraya şunu da yapsak, şunu çıkaralım derlerse ona da varım. Çok çok önemsediğim, olmazsa olmaz dediğim 5-16 yaş arasındaki çocuklar için spor yapabileceği kompleks projelerim var. İçmeler yollarını görüyorsunuz. Sahte tarihi eserlerle yunan medeniyeti heykelleriyle dolu. Ben buna çok karşıyım. İnsanlar aa ne güzel oldu bu yol diyebilir. Ama ben belediye başkanı olsam gider Üniversite veya Güzel Sanatlardan 2-3 tane hocayla konuşurum. Hem onların reklamı olsun hem de bir şeyler sergilensin. Şuraya yüz yıl iki yüz yıl durabilecek güzel şeyler yapılsın sergilensin isterim. Ve gelenler de onların etrafında da bir fotoğraf çektirebilsin. Projeleri saymak değil asıl olan. Asıl olan o anda orada yapılabilecek şeyleri görüp yapabilmektir.

“Başvurumu birebir Genel Başkana yaptım”
Erkal Gerzile: Güzel ve başarılı bir geçmişiniz var. 15 yıl Belediye Meclis üyeliği, 2 yıllık bir Anavatan Partisi ve şimdi de Demokratik Sol Parti'den adaysınız. Demokratik Sol Parti size adaylık teklifini sunarken “partimizin şöyle veya böyle olmazsa olmazları var” diyerek bir koşul sundular mı?
Asım Geniş: Ben bu konu açılmışken Demokratik Sol Parti İl Başkanı Levent beye çok teşekkür ediyorum. Bizim Levent bey ile görüşmelerimde konuştuğum şeyler benim az önce saydığım olmazsa olmazlarımdı. Ben kendi çizgilerim içinde olan her şeye varım demiştim. Bunların dışındaki hiçbir şeyde olmazdım. Ama onlar da bana şu da şöyle olsun, şunu da şöyle yapalım diye bir yaklaşımları olmadı hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Senin kriter ve çizgilerin bizim için uygun diyerek beni Milas'a götürdüler. Genel Başkanımız Zeki Sezer ile konuşup tanıştım hatta orada otobüsün içinde Genel Başkana CV ve adaylık formumu birebir takdim ettim.

“Ben daha güzelini yapacağım”
İbrahim Çavuş: Son 5 yıl içerisinde İçmeler'e neler yapıldı?
Asım Geniş: Son 5 yıla bakıldığında İçmeler'e 2 tane şey yapıldığını görüyorsunuz. Birisi Marina Projesi diğeri de yol yapımı. Marinanın Projesi bir önceki dönemin yani bizim projemizdi. Bütün rapor ve izinlerini alan bizdik. Sonra seçim oldu yeni yönetim geldi. Bir marina yapıldı çıktı ortaya. Ama teknik olarak bazı sorunlar var. Bu sorunlar olduğu için çalışma izni de alınamadı. Alınamadığı için de şuanda yerli küçük teknelerin bağlandığı, oradaki mekanların boş olduğu atıl bir yer olarak duruyor. Ben belediye başkanı olursam 2 ay içerisinde orayı Türkiye'nin küçücük ama en modern yer haline getirebilirim. Getirebilirim diyorum çünkü afaki konuşmuyorum. Ben bunu yapacak yurtdışından bir firmayı yap-işlet-devret şeklinde buldum.
Gelelim yola. Yol için bütçeye bir buçuk trilyon para koyulmuştu. Bize bu konuda ne, nasıl yapılıyor, ne oluyor diye hiçbir bilgi verilmedi. İki veya üç defa önerge verip gerek marina hakkında gerekse yol hakkında bilgi istemişimdir. Yol bitti ama bir buçuk trilyona değil. Yolun maliyeti iki buçuk trilyona yaklaştı. Yol ile ilgili bazı şikayetler oldu. Bende Asım Geniş olarak Karayollarını aradım. Kendimi tanıttım ve yapılan yolla ilgili vatandaşlar bazı şikayetlerde bulundu, ben fiziki şekillere bakarak cevap veriyorum ama siz uzman olarak bana bir şeyler anlatabilir misiniz? Her şey doğru mu? Güzel mi? Yoksa yanlışlar var mı? Ve sizden bir bilgi alındı mı? Marmaris karayolları Bölge Şefinin verdiği bilgi; şuana kadar senin dışında hiç kimse bir şey sormadı, hiçbir bilgi alınmadı dedi. Yol hakkında bayağı konuştu ama ben fazla konuşmak istemiyorum. Ben bu defa Bölge Trafiği aradım. Trafik açısından bir bilgi alındı mı? Sakıncalı yerler var deniyor diye. Ama 'Hayır hiç bir şey sorulmadı diye onlardan da cevap aldım. Her yağmur yağdığında orada kazalar oluyor. O yolda bir hata olduğu söyleniyor. Ben ne yaparım. O yolla ilgili uzmanı olan bir kişiyi getiririm hatalar nedir tespit ettiririm ve düzelttiririm. Ama benim şahsi fikrim; Yol kenarındaki alandan Ankara'da yatar gene alırdım bir iki metre genişletir standartlara uygun bir yol yapardım. İki taraflı kaldırım yapardım. Orman Bakanlığında yatar, o alanı alır, bu kadar para harcanmışken 15 yıl ellenmeyecek bir yol yapardım. Bence işin ehli kişilerden gerekli bilgi alınmadı. Sayın Çokberkit

benim 25 yıllık çok iyi arkadaşım. Herkes kendince güzel bir şey yaptığına inanıyor ve yapmaya çalışıyor. Benim iddiam da; ben bunlardan daha güzelini yapacağım. Yoksa kimse kötü bir şey yapmak için bir şeyler yapmıyor.

“İçimde sadece gönül kırıklığı var”
Derya Çavuş: Size destek olacak, yanınızdaki, arkanızdaki kişinin Zeki Eren olduğunu söylemiştiniz. Zeki Eren adaylık başvurularının bitmesine 15 dakika kala başka bir partiden başkan adaylık başvurusu yaptı. Şimdi sizin karşınızdaki bir partiden adaylığı söz konusu. Bu sizi rahatsız ediyor mu?
Asım Geniş: Aday olarak beni rahatsız etmiyor. Ama bir insanla bir şey konuşmuş ve bir yola çıkmışsınız. Benim içimde sadece bir gönül kırıklığı olabilir. Onun dışında beni rahatsız etmiyor. Ben bu kadar sene bir kişinin yanında çalışmışsam, sonra da bir şey konuşmuşsam ve sonuç böyle olmuşsa sadece gönlüm kırılır. Yinede o benim hem siyasi hem yaşça büyüğümdür. İçmeler'e çok hizmeti var. Ben ona her zaman müteşekkirim. Bu konuyla ilgili başka bir şey konuşmak istemiyorum.

Metin Cangör: Geçen gün bir araştırma yaptım. Yat Marin, Netsel Marina, Orhaniye Marina ful dolu ve sıra bekleyen tekneler var. Bir acemi hesabı yaparsak marina otelden daha karlı. Çünkü gelen misafir bir gecelik değil bir yıllık geliyor genelde. İçmeler'de bir marina var. Oraya da gittim. Birini gördüm ve ben buraya teknemi bağlayabilir miyim? Diye sordum. Bağla dedi. Bu marina kimin, buraya bakan bir sorumlu yok mu diye sordum. Var ama burada bulunmaz burası Belediyenin, gidip Zabıta ile konuşacaksın dedi... Bence bu çok ciddiyetsiz bir durum. Marina İçmeler'e hem para getirir hem de imajını arttırır üstelik turizme büyük katkı sağlar. Orayı nasıl yaparsanız derhal yapın ve hemen faaliyete geçirin. Ben olsam oyumu bu marinayı hemen işletmeye açacak olana verirdim. Çünkü bu vatana bir hizmettir. Hakikaten marina burada acil bir durum.
Diğer bir sorum da, diğer adayların eğitim durumları nedir? Onu da bilmemiz lazım. Belediye başkanı olacak insanlar benim görüşüme göre artık yüksek tahsilli olmalı.
Asım Geniş: Marina konusunda tespitleriniz güzel ve doğru. Ama ben az önce de dedim. Bir belediye başkanı her konuda uzman olamaz. Ben bu işi bilen firma ve kişileri bulup, anlaşıp sıfır gelir bile getirse oradaki dükkanların faal olması ve yatların gelmesi yeterlidir. Belediyecilikte her şey kar değildir. Siz oradan belki bir lira kazanmazsınız ama diğer taraftan o milyonlarca insandan o para bölgenize gelir. Marina gerçekten hepimizin üzüntüsü. Ama yeter ki siz yapmak isteyin, her şeyi ben biliyorum demeyin ve yeter ki işin ehlini bulun.
Diğer adayların tahsil durumunu söylemek bana düşmez. Bu benim için yanlış olur. Ama tabiî ki sizin söylemlerinize katılıyorum. Ben çok güzel bir eğitim aldım. İzmir, Ankara ve İstanbul gibi üç büyük şehirde eğitimimi tamamladım. Ankara Atatürk Lisesi Fen Bölümünden 2 mezunu olmuştu bunların birisi Asım Geniş'tir. Ben üniversiteye başladığımda aynı zamanda bir otel de resepsiyon memuru olarak çalışmaya başladım. İşte bir yere gelirken onu da eğitimimle birleştirdim. Üniversite bittiğinde işimde de bir yere gelmiştim. Okulum bana her zaman yardımcı oldu. Ben ceza hukuku dışında bütün hukuku, ekonomiyi okudum. Bunların hepsi bana lazım oldu.

Metin Cangör: Denizcilik Okulu ve Kolej'den bahsettiniz. Böyle bir şey düşünüyor musunuz?
Asım Geniş: Ben bunu hala düşünüyorum. Ben 29 Mart seçimlerine kadar arkadaşlarım hakkında olumsuz bir söz kullanmayacağım. Eğer bunu bir yerde duyar veya bir gazetede okursanız bu benim sözüm değildir. Çünkü bir şey söylüyorum ucu diğerine gidiyor. Ben bunu istemiyorum. Eğer ben şu anda çamur atmaya kalksam tonla şey bulurum size anlatacak. Bu yaz Muğla Üniversitesi'nden bir hoca ile bir konuşma yaptık. Buraya bir şeyler yapmak istedik. Ama gene bazı kişiler olumsuz karşıladı. Ama ben buna çok değer veriyorum. Ben başkan olduğum zaman Muğla Üniversitesinin, rektörün kapısında yatarım. Ben bunu istiyorum. Bir yerlerden başlamak lazım. Şuan hiçbir şey için bir şey yapılmıyor, şuan bekleniyor.

“Kimseyi hiçbir şey için mecbur etmiyorum”
Metin Cangör: Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Asım Geniş: Ben hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu yarış sonuna kadar medeni bir şekilde olmalı ve olacak. Ben yıllardır bu seçimlerin içindeyim. Yıllardır bu seçimler içinde hiç kimseyi aşağılayıcı, küçültücü bir söz kullanmadım. Bundan sonra da kullanmayacağım. Herkes kendi ölçülerinde bu memleket ve bu vatan için güzel şeyler yapmak istiyor. Hiç kimse kötü bir şey yapacağım diye o koltuğa oturmuyor. Ama herkesin bir altyapısı var. Bunlardan dolayı yapabileceği şeyler var. Bu yarışta kimseyi aşağılayıcı bir laf kullanmayacağım ve kimsenin lafına cevap vermeyeceğim. Tabi beni zedelemiyorsa. Ben kendi yolumda çalışıp gideceğim.
Ben evleri gezerken oy istemiyorum. Herkesin de böyle olmasını istiyorum. Ev gezmelerimde; Tanıtım broşürlerimi veriyorum. Kısa özgeçmişimle, ben buyum diyorum bana sormak istediğiniz bir şey var mı? Varsa cevap vereyim. Ama eğer yoksa ben İçmeler Belediye Bakanlığına talibim. Benden başka en az üç tane daha olacak. Lütfen benimle birlikte o adayları da inceleyin ondan sonra hangisine aklınız yatıyorsa ona oy verin. Sadece bu konuda biraz beyninizi zorlayın ve düşünün diyorum. Bunun sonunda kimse bana cevap vermek zorunda kalmıyor. Seni destekliyorum demek zorunda kalmıyor. Ben hiç kimseyi bana cevap vermeye mecbur etmiyorum. Benim çizgilerim var. Ben belediye başkanı olmak için bu çizgilerimden ve bu tarzımdan ödün vermeyeceğim. Çünkü benim Belediye Başkanı olmak için bir hırsım yok. Bu benim için bir görev. Bu benim İçmeler'e borcum. Benden faydalanmak istiyorlarsa olur, istemiyorlarsa da olmaz.


Asım Geniş kimdir?
- 1952 Doğumlu olan Asım Geniş, İstanbul Şişli Siyasal Bilimler Yüksek okulundan mezunudur.
- Tahsil hayatı süresince Fransızca ve daha sonra İstanbul Batı Öğrenim Merkezinden İngilizce dersleri alarak mesleki hayatına katkıda bulunmuştur.
- 1976 Yılında aynı okuldan tanıştığı Selma hanım ile evlendi ve iki çocukları oldu. Kızı Evrim, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirerek, özel bir bankanın Genel Müdürlüğünde çalışmaktadır. Oğlu Tayfun, Koç Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler bölümünden mezun olduktan sonra bir süre uluslar arsı bir denetim firmasında çalıştıktan sonra, şu anda özel bir bankanın Genel Müdürlüğünde görev yapmaktadır.

ASIM GENİŞ SIRASI İLE:
- Dokuz yıl başkanlığını yaptığı, on yıl hizmet verdiği Güney Ege Turistik Otelciler Ve İşletmeciler Birliğinde (GETOB) etkin çalışmalar yaparak, birliğin kurumsallaşmasında fiili katkılarda bulunmuştur.
- Türkiye Otelciler Birliğinin kurulmasında yoğun çalışmalar yaparak, ilk imzası olan kişiler arasında yer almıştır.
- GETOB Başkanlığı döneminde tüm bölge toplantılarına katılmış. Bu süreçte Ankara ile sıkı işbirliği yaparak, Milletvekilleri, Bakanlar ve Başbakan ile defalarca görüşerek Türkiye Otelciler Birliği Yasasının çıkarılması için etkin bir rol üstlenmiştir.
- GETOB Başkanlığı sırasında, bölgenin ve ülkenin turizm konularındaki talep ve sıkıntılarını arz etmek üzere, Cumhurbaşkanınca Çankaya'da kabul edilmiştir.
- Marmaris'te Ticaret Odasının kurulması için arkadaşları ile birlikte büyük uğraşlar verip, Ticaret Odasının kurulmasını sağladı. Ardından 4 yıl Meclis Üyeliği, 5 yıl Meclis Başkanlığı yaptığı süreçte, modern bir Ticaret Odası binasının yapılmasına katkıda bulunmuştur.
- Ticaret Odasını temsilen, Odalar Birliği toplantılarına da katılan Asım GENİŞ, AB'nin istemi doğrultusunda, Yunan Adalarında düzenlenen toplantılara da katılmıştır.
- Bölgedeki etkin derneklerde faal görev alan Asım GENİŞ, 16 yıl Lions külüp üyeliği, ve 1 yıl başkanlık yaptı. Yine bölgemizdeki SKAL (Uluslar arası Turizm Profesyonelleri Derneği) derneğinin 15 yıldır üyesi bulunmaktadır.
- İçmeler Belediyesinde üç dönemdir (15 yıl) yürüttüğü meclis üyeliği görevini halen sürdürmektedir.
- 1970 Yılında Üniversite Öğrencisi iken otelciliğe başladı. 1982'de Marmaris'e gelerek, ortağı olduğu bir şirketle, otel inşa edip işletmeciliğe başlamış. Bu güne kadar da birçok otel işleten Asım Geniş, halen İçmelerdeki iki otelin işletmeciliğini yapmaktadır.